Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Aldatmanın Psikolojisi (1)

Aldatmanın Psikolojisi (1)

Bir hanım kardeşim telefonla aradı ve ilk ifadesi şu oldu: “Beni sadece dinleyin yeter, başka bir şey istemiyorum. Halimi kimseye anlatamıyorum.” Sonra devam etti: “Bir yıldır eşimde büyük değişimler oldu. Artık eve geç geliyor, giysilerinde daha önce hiç tercih etmediği renkleri tercih ediyor, kendine özel bakım yaptırıyor, bizimle iletişim kurmuyor, yemeğini yedikten sonra odasına çekilip internette takılıyor. Sorduğumuz sorulara geçişli cevaplar veriyor, kendisindeki değişimin sebebini sorduğumuzda öfkeleniyor, bizi evi terk etmekle tehdit ediyor. Hayattaki en değerli servetim dediği çocuklarının yüzüne dahi bakmıyor, beni kendime bakmamakla, kültürsüz olmakla suçluyor. Bizimle arasına mesafe koyuyor, on beş yıllık eşim gitti yerine bambaşka biri geldi. Onun için neler yapabilirim diye düşünürken neyse ki biricik eşimdeki değişimin nedenini öğrenmiş oldum. Bir yıldır bir bayanla çıkıyor ve vaktin çoğunu birlikte geçiriyorlarmış. İlk öğrendiğimde üzerimden kaynar sular döküldü, yapmaz benim eşim asla yapmaz dedim. Ama bu duygularımın sesiydi aklım öyle demiyordu. Güvendiğim, inandığım ve umutlarımı bağladığım eşim ne yazık ki beni aldatmıştı, artık bundan sonra hayatıma yeniden yön vermek zorundaydım. Her şey değişmişti, huzur bulduğum evimde artık sıkılır olmuştum, çocuklarım soru sorduklarında onlara cevap ermekten kaçınıyordum. İhanetin faturası bana çıkmıştı ve ben tek başıma bu yükün altından kalkmak zorundaydım.”

Eşinizin yaşam düzeninde bazı değişiklikler yapması her zaman kötü bir şeyin alameti olmayabilir. Bazen kişi yaşamında küçük değişiklikler yaparak, enerjisini yükseltmek isteyebilir. Fakat hanım kardeşimizin de belirttiği gibi aldatan kimselerin çoğu daha önce hiç yapmadıkları şeyleri yapmaya ve kendilerine daha fazla itina göstermeye başlıyorlar. Öz bakım merkezi bir şey oluyor ve kişi vaktinin çoğunu öz bakımına harcıyor. Karşı tarafın dikkatini çekebilmek için tarzını değiştiriyor. Diğer taraftan, eve ve eşine olan ilgisi gittikçe azalıyor. Kişi evine yabancılaşıyor, bütün ilgisini karşı tarafa yoğunlaştırıyor. Evdeki sorunlar artıyor, çocuklar isyan etmeye başlıyorlar, aile yakınları soruna kendilerince çözüm aramaya çalışıyorlar.

İhanet eden eş, yaşadığı duygusal yoğunluğun fark edilmesi ya da olayın duyulması neticesinde ya savunmaya geçiyor ya da sessiz kalıp özür dilemeye ve sorunu telafi etmeye çalışıyor. Yıkılan gönüllerin, örselenen duyguların farkına varamıyor. İpini koparmış bir uçurtma gibi öylece gitmeye devam ediyor. İhanetin faturasını ise sadece aldatılan eş değil ailenin bütün fertleri ödemek zorunda kalıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Fatma Tuncer Arşivi