Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Adem ve Havva Aleyhisselam’ın cennetten çıkışı

Adem ve Havva Aleyhisselam’ın cennetten çıkışı

Ucu bucağı gözükmeyen cennet bahçelerinde bir ağaç meyvesi haricinde geride kalan her şey kendilerine helaldi... Hiçbir şekilde uyku, yorgunluk ve hastalığın yaşanmadığı ve nimetlere kolayca ulaşıldığı bir yerde gayet mutlu çiftlerdi…

Her şey çok güzeldi…

Kendilerini rahatsız eden hiçbir varlık ve etken yoktu… Ne yasaklanan ağaç meyvesinin tadı merak ediliyordu ne de neden yasaklandığı…

Günlerden bir gün Allah’ın yalnızca bir emrine itaat etmeyen şeytan adında bir varlık geldi ve yasaklanan ağacın meyvesini hatırlatarak Âdem aleyhi selamın aklını karıştırmaya çalıştı…

Oysaki her şey güllük gülistanlıktı…

Nereden çıkmıştı bu varlık?

O kadar nimetler arasında dokunulması yasak olan bir meyveyi tattıklarında cennette ebedi kalacaklarını söyledi ve bir de üzerine yemin etti…

Şeytanın elinde birkaç malzeme vardı… Bunlardan biri, insan fıtratının ebedi olarak nimetler içinde kalmak istemesi diğeri ise insanın unutkan olması

***

Şeytanın Âdem aleyhi selamla olan diyaloğuna baktığımızda şu başlıkları çıkarırız;

  • Allah’ın yasaklama hakkına sahip olması,
  • Yasaklanmış bir meyve,
  • Yasaklanma sebebinin sorulmaması
  • Yasaklanmanın Âdem aleyhi selam tarafından doğru anlaşılması
  • Yasağa karşı gelinmemesi,
  • Şeytandan bir fısıltı duyulmadan önce yasaklanan meyvenin etrafında dolaşılmaması
  • Yasaklanmış bölgenin serbest bırakılan bölgeyle kıyas edildiğinde devenin kulağındaki kıldan daha küçük bir alan kapsaması

Âdem aleyhi selam ve yasaklanmış bir meyve…

Âdem aleyhisselam’ın eli yasaklanmış meyveye doğru yaklaşırken ne Allah’ın yasakladığı aklına geldi ne de itaat etmediği zaman zalimlerden olacağı…

Aklında kalan tek bir şey vardı;

“Cennette ebedi kalmak…”

Oysaki cennetteki bütün nimetleri tatmaya kalkışsaydı bile sıranın yasaklanan meyveye gelmesi çok uzun bir zaman alırdı…

Bir defa Âdem ile Havva Aleyhisselam’ın kafası karışmaya başlamıştı…

  • O yasaklanmış meyveyi al ve ye, faydalıdır demedi…
  • O yasaklanmış meyve çok lezzetli de demedi…
  • Hastalanırsan şifa bulursun da demedi…

Şeytan bu vesveselerin/tekliflerin ikna edecek cinsten olmadığını biliyordu… Kandırmak için çok yollar vardı… Ama bazı yollar çok cılız kalırdı… İşte en etkili olan yerden vurmaya başladı;

  • “Yemezsen cennette ebedi kalamazsın!”

Yani;

  • “Senin cennette ebedi kalman bu meyveyi yemene bağlı!”…

Oysaki Âdem aleyhisselam ve Havva anamız Allah’tan böyle bir söz işitmemişti… Cennette ne kadar zaman kalınacağı hakkında kendisine bilgi de verilmemişti…

Evet…

Âdem aleyhisselamın elinde kendisini savunacak bir malzeme yoktu… Sadece o meyveyi tattıklarında zalimlerden olacağı bilgisi vardı… Ama onu da unutmuşlardı;

  • Biz: Ey Âdem! Sen ve eşin (Havva) beraberce cennete yerleşin; orada kolaylıkla istediğiniz zaman her yerde cennet nimetlerinden yiyin; sadece şu ağaca yaklaşmayın. Eğer bu ağaçtan yerseniz her ikiniz de kendine kötülük eden zalimlerden olursunuz, dedik.”[1]

Cennette ebedi kalınacağına dair bir de üzerine yemin edilince Âdem aleyhisselam elindeki nimetlerden olmamak için yasak meyveye dokundu… Sonra da olanlar oldu;

  • Şeytan onların ayaklarını kaydırıp haddi tecavüz ettirdi ve içinde bulundukları (cennetten) onları çıkardı. Bunun üzerine: Bir kısmınız diğerine düşman olarak ininiz, sizin için yeryüzünde barınak ve belli bir zamana dek yaşamak vardır, dedik.”[2]

 


[1] Bakara.35

[2] Bakara.36

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Feyzullah Birışık Arşivi