Halil Mert

Halil Mert

SUR, NUSAYBİN YA DA EL-BAB

SUR, NUSAYBİN YA DA EL-BAB

Suriye’de itibar ve hak ve insanlarımızın mağduriyetinin giderilmesi, işgal ve kuşatma planlarının bozulması için süren sınır ötesi FIRAT KALKANI OPERASYONU devam ediyor.

Diyorlar ki; Türkiye’nin orada ne işi var? Bu soruyu soranların hepsi Türk Milleti’ne düşmandır. Diğer ülkeler ve insanlarını anlıyorum. Ama ya T.C. kimlikliler?.. Alayına birden şunu soruyorum; Siz neden ABD, İngiltere, Almanya, Rusya, Fransa, İran ve Çin gibi diğer müdahil ülkelere bunu sormuyorsunuz? “Ey işgalciler, sizin ata toprağımız Suriye’de ne işiniz var?” diye…

Türkiye bu harekâtı en başta ülkemizin şimdi ve gelecekteki güvenliği, üniter yapısının korunması için yaptı. Misak-ı Milli sınırlarımıza ulaşma gayesi ile yapılmadı bu askeri harekât..

Askeri harekâtımız birçok şeyi de ortaya çıkarttı. Öncelikle CIA “Türkiye, DEAŞ’la ticaret yapıyor.” yalanı için özür diledi. Ama bizim iftiracılarda çıt yok.

İran, Türkiye’ye mezhepçilik yapıyor iftirasını vicdanı varsa atamaz, atsa bile tutmayacak. Sünni’yim diye Şii katliamı yapan DEAŞ’la ülkem tek başına savaşıyor şu anda.

ABD, Rakka Harekâtını erteleyerek DEAŞ’a sahip çıkmıştır. Dikkat edin hava harekâtlarını da durdurdu müttefiklerimiz. Ayrıca Batı’nın hala vermeye devam ettiği silahlarla vuruldu tanklarımız. Mesela Tow ile…

İran, ABD ve Batı, Irak Devleti ile yürüttükleri Musul Harekâtını durdurdular. Tüm DEAŞ Militanları El-Bab’a geliyor.

Ordumuz, tüm bunlara rağmen başarılı bir harekât yürütüyor. Karşısında Batı tarafından silahlandırılmış DAEŞ ve PKK/PYD var. Ayrıca eğitimli.

 

Peki, El-Bab’da neden yavaş ilerliyoruz?

Öncelikle; bölgenin Anadolu’daki bir kasabadan hiçbir farkı yok. Bir masum sivil ölmesin diye harekât yavaş ilerliyor. Ordumuz ve hükümetimiz birilerine güvenerek bu harekâta girişmedi, tam tersi onlara rağmen oyunları bozmak için bu askeri harekâtta bulunuyor. ABD, İngiltere ve Almanya’nın PYD ile yapmaya çalıştığı Haçlı Koridoru ve ülkemizi güneyden kuşatma operasyonları bozuldu. Rusya ile mutabık kalındığı için DAEŞ ile yapmaya çalıştıkları Kerkük ve Basra’dan Akdeniz’e koridorları bozuldu. Medeniyet Coğrafyamızla fiziki bağlarımızı kesmeye çalışan tüm ümmet düşmanlarının planları akamete uğradı.

 

Ey Milletim. DEAŞ’ın askerlerimizi yaktığı söylentileri çıkartıldı. Bu doğru da olabilir. DAEŞ İslam ile ilgisi olmayan zalimler güruhudur. Sözde Batının zulmüne karşı diye bizzat batı tarafından kurulmuştur. Dolayısı ile insan yakmak gibi dinimizin yasakladığı bir metodları vardır. Oysa gerek dinimiz, gerek Türk Milletinin geleneklerinde “Aman dileyene el kalkmaz.” ve esir emanettir. Harekâtın gelişimine göre kayıplara baktığınızda askeri açıdan azdır. Bu da ordumuzun tecrübesini ve harekât yeteneğini gösterir.

Ey Milletim. El-Bab tuzaklarla doludur. İşgalinden çok, kuşatılması ve kritik noktaların kontrol altına alınması daha uygundur. Maalesef DEAŞ halkın bir kısmını ordumuza ve yerel Özgür Suriye Ordusu’na iftira ederek kandırmıştır. Ancak oyunları tutmayacaktır.

Bizlere düşen her manada ordumuzun ve askerimizin yanında olmaktır. Onların en büyük gıdası bizlerin duası ve desteğidir. Unutmayın, Milletimiz yeni bir İstiklal Savaşı sürecindedir. Bizzat savaşmaktadır. Kiminle mi? Birinci Dünya Savaşı’ndaki düşmanları ile. Şimdi onlara Almanya’yı da ekleyin.

 

Ey Milletim. Harp her cephede ve toplu yapılmaktadır. Cephede harp eden askerlerimizin yanında Ekonomik, Psikolojik, Sosyal yani her alanda harp ediyor düşmanlarımız. FETÖ, DEAŞ, PKK/PYD, DHKPC, TİKKO vb. hepsi de Haçlı Batı İttifakının yurdumuzdaki aldatılmış, paralı ve hain askerleridir. Oynanan oyunu bütünden bakarak daha net görebilirsiniz.

Dua edelim hükümetimiz daha güçlü olsun. Milletimiz daha çok kenetlensin. Güneydoğu Anadolu’muzda ellerinde al bayraklarımızla sokaklara dökülen Milletimiz en büyük müjdelerden biridir. Ordumuzun El-Bab’a gelmesi aynı şekilde. Akabinde ileri harekât Münbiç’edir. ABD askerlerinin PYD üniforması ile PYD/PKK Militanlarının ABD üniforma ve bayrakları ile cirit attığı bölge.

 

Ey Milletim, artık 300 yıllık uykudan uyanma zamanıdır. Sultan Abdulaziz’in katli, Abdulhamid Han’ın mücadele ve kavgası, Anadolu’nun bilfiil işgali seni kendine getiremedi. Çünkü hep baskı altındaydın. Ancak şimdi!.. Şimdi öncülerin de seninle tek yürek. Hep birlikte omuz omuza dimdik durma günüdür. Kendine ve Necip Milletimize güvenerek, Türk’ü, Kürd’ü, Abaza’sı, Çerkez’i, Arnavut’u, Boşnak’ı, Pomak’ı Arab’ı, Gürcü’sü, Roman’ı ile Büyük Türk Milleti olduğumuzu tekrar cihana gösterme günüdür.   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Mert Arşivi