M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

İsrail Bayrağını Yakan Yahudiler

İsrail Bayrağını Yakan Yahudiler


İNTERNET bir hazine, bir bilgiler okyanusu. Her şey var. Geçen gece ANTİ ZİONİST JEWS kelimeleriyle aradım, neler okudum, neler gördüm. İsrail’de İsrail bayrağı yakılmış. Kimler yakmış? Siyonizm karşıtı Yahudiler yakmış. Siyonizm karşıtı Yahudiler, Siyonizmi küfür olarak görüyor. İsrail’e en radikal şekilde karşı olanlar onlar. Liselerimizde İngilizce okutuluyor. On milyonlarca lise ve üniversite okumuşumuzun bu lisanı bilmesi gerekir. Lütfen merak buyursunlar, ilgilensinler, okusunlar ve bilgilensinler. 
 
***
Birkaç hafta önce, kireçlenen dizlerimin tedavisi için hacamat yaptırttım. Yanında sülük tedavisi. Hacamatın İslam tıbbında büyük ve önemli yeri vardır. İnşaallah faydasını göreceğimi ümit ediyorum.
 
***
Pazar sabahı Feriköy antikacılar pazarına gittim. Çarlık zamanında Kazan’da basılmış bir Mushaf ile bir de evrad kitabı aldım. Oradan dönerken Dolapdere bitpazarından oldukça büyük bir cam sanat objesi satın aldım.
 
***
Pazar dönüşü Suriye Ballon lokantasına üç kişi gittik. Birer çorba, ortaya bir tavuk dürüm döner tabağı, bir felafil, bir humus ile karnımızı mükemmel şekilde doyurduk. Su dahil otuz beş lira tuttu.
 
***
Televizyonum yok, havadisleri internet sitelerinden öğreniyorum. Haberler hep iç karartıcı. Cenab-ı Hak akıbetimizi hayr eylesin. 
 
***
Yeni kurulan beş milyon kitaplık büyük kütüphaneye bağışladığım özel kütüphanemin büyük kısmı Ankara’ya gönderildi. Kırk bin kitap gitmiş. Daha on bin kitap ve belge çıkar sanıyorum.
 
***
Eski bir tekke binası müceddeden restore edilmiş. Ne güzel… Lakin tarikat ve tasavvufla ilgisi olmayan bir derneğe (veya vakfa) verilmiş, Böylece lanetli vakıf şartları çiğnenmiş. Ne kötü bir şey. Restore edilen vakıf binaları mutlaka ve mutlaka, vakfiyelerindeki şartlara uygun şekilde kullanılmalıdır. Aksi takdirde lanete uğranılır ve zamanı gelince sille ve tokat yenilir. 
 
***
Rusya Federasyonun en doğu kısmında yer alan Kamçatka yarımadasında bir cami inşaatına başlanmış, yarım kalmış. Orada yaşayan Müslümanların bir kısmı çok cahil kalmış. Ölülerini yıkamadan, kefenlemeden, gayr-i müslim mezarlığına gömenler varmış. Halbuki İslam kabristanı mevcutmuş. Yarımadada yirmi bin Müslüman yaşıyormuş, Cuma namazına sadece yirmi kişi geliyormuş. Oraya mutlaka cami ve İslam merkezi yapılmalı, başına da ihlaslı ve gayretli bir hizmetkar geçirilmelidir. Zaten inşaatı yarım kalmış bir cami binası varmış. Bu konuda kime, nereye yazsam acaba?
 
***
Son yıllarda sahneye bir İslam lideri olarak çıkartılar kişinin Elie isminde bir Yahudi ajanı olduğunu öğrendim.
 
***
Günde onlarca defa Müslümanların hali ne olacak diye kendi kendime soruyorum. Üzülecek halim kalmadı.
 
***
Bunca günah, azgınlık, fısk, fücur, isyan, tuğyan, fitne, fesat, nifak, şikak, tefrika. israf içinde durum çok iyidir çok iyidir diye sayıklayan birine: Ne halin varsa gör! 
 
***
Çorluda, para karşılığında erkeklere satılan her biri on üçer yaşındaki okul öğrencisi üç kız meselesi Aile Bakanlığımızın dikkatini çekmemişe benziyor.
 
***
Herkes haddini bilmeli. Önce bu fakir… Bunca faziletli, ismetli, haysiyetli, çok bilmiş, şan u şeref sahibi, tantanalı, debdebeli, şaşaalı, anlı ve ünlü, pir ü pak, Zemzemle yıkanmış, salahı ve kerameti kendilerinden menkul akl-ı evvel zevat-ı kiram varken haddimi bilmeliyim, edepsizlik etmemeliyim, yolları üzerinde dolaşmamalıyım, gölge etmemeliyim. 
 
***
Tuzla’daki askerî deniz okullarının büyük arazisinin inşaata, betonlaşmaya, ranta açılacağını öğrendim. Yüreğime sanki bir hançer saplandı.
 
***
Mâlum bir zata: Sizde hiç hatâ, günah, kusur, noksan, yanlışlık olur mu hiç. Öyle şeyler hep başkalarında, hep ötekilerdedir. 
 
***
Perşembe akşamı Fatih’te bir lokantaya davet edilmiştim. Yemekten sonra sokağa çıktığımda bir zat yaklaştı, elini cebime soktu, bana dua et dedi. Cebime baktım, 200 lira bırakmış. Almam dedim, laf dinletemedim. O gün muhtar Mehmet Çoban bey telefon etmiş, yetim çocuklarını okutan Suriyeli kadınla, diğer fakir bir kadının mâli açıdan çok kötü durumda olduklarını söylemişti. Evdeki zekat fonundan onlara göndereceğim paraya 100’er lira ekleyeceğim. Cebime para koyan zat
Özbekistanlıymış. Allah sadakasını kabul etsin ve ona yardımcı olsun. Bir hayır yapmış oldu. (Suriyeli kadın bir yerde ayda altı yüz liraya çalışıyormuş. Ameliyat olması gerektiği için o işi de bırakmak zorunda kalmış.)
 
*Cumhuriyet rejimi fazilet=erdem rejimidir. Fazilet yok ise, cumhuriyetin adı vardır, kendisi yoktur. Bilgelik büyük bir fazilettir. Cumhuriyet rejiminde devlet, ülke, halk bilgeliğin ışığında, bilgece idare edilir. Erdemsiz, bilgeliksiz bir cumhuriyet gerçek cumhuriyet değildir; muz elma armut kavun karpuz ayva hıyar domates marul turp cumhuriyetidir. Millî kimliğimize ve kültürümüze zıt resmî ideoloji bilgeliğe aykırıdır.
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi