İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

Tuzağa dikkat! Aksa’nın öfkesi çok şiddetli olacak

Tuzağa dikkat! Aksa’nın öfkesi çok şiddetli olacak

İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları bütün İslam dünyasında infial uyandıracak bir noktaya gelebilir. Türkiye, İran ve S. Arabistan’ı açık, çok zor tercihlerle yüz yüze bırakabilir, zorlayabilir. Hiç bir şekilde hafife alınamaz, İsrail’in “rutin” cinayetleri gibi görülemez, sadece İsrail ile Filistin halkı arasına sıkıştırılamaz.

Müslüman dünyayı provoke etmeyi amaçlayan Aksa üzerinden başlatılan bir kriz, çok iyi planlanmış, sonuçları iyi hesaplanmış bir krizdir. Daha önce Filistinli çocukları “bıçakları var” iddiasıyla sokak ortasında şehit eden, bir şeylerin altyapısını daha o zamanlar hazırlamaya başlayan İsrail, 1969’dan bu yana Aksa’yı hedef alan en ciddi saldırıları yapıyorsa, o kutsal mekanda insanlara kurşun yağdırıyorsa, ziyaretleri ve Cuma namazlarını engelliyorsa, burada hesap Filistinliler’in çok ötesinde, bütün bölgeye hatta Müslüman dünyaya yöneliktir.

İsrail yönetimi yeni bir konjonktür yakaladı..

Suriye savaşının oluşturduğu bölgesel kaos, ABD’nin PKK üzerinden yürüttüğü yeni parçalama haritaları, savaşı Suriye dışına taşırmaya dönük çokuluslu girişimler, Katar’ı hedef alan Körfez krizinin oluşturduğu bölgesel gerilim ve boşluk, İsrail için yeni bir konjonktür, oldukça geniş bir hareket alanı oluşturmaktadır.

Kudüs’ün tamamen işgali, Filistin varlığının yok edilmesi, beraberinde yeni Gazze saldırıları muhtemeldir. Müslüman ülkelerin kendi içinde çekişmeleri ve çatışmaları yüzünden net, kararlı, etkili bir tavırgösteremeyeceği hesaplanmıştır.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), 1969 yılında Mescid-i Aksa’nın yakılması üzerine kuruldu. Bir anlamda Aksa’yı korumak için oluşturuldu. Şimdilerde böyle bir ruhu da, gücü de, birlikteliği de yok. Bazı ülkelerin baskın etkisi, caydırıcı etkisi var sadece. Ama son on yılda coğrafyanın bu anlamda da yaptırım gücü zayıfladı.

İsrail’in ‘Golan’ı işgale boyun eğdirme’ hesabı

Özellikle Suriye üzerinden bütün bölgeyi parçalama hesapları devreye girince İsrail alanı daha da boş buldu. “Suriye krizi boyunca İsrail neden suskun kaldı” sorusunun cevabı işte bugünlerde veriliyor.

Tel Aviv yönetimi, hem Kudüs krizini tırmandırarak hem de Gazze’ye yeniden saldırarak bölge ülkelerini Suriye’nin bir kısmını işgal etmeye suskun kalmaya zorlayacak. Buradan bakınca Aksa krizinin büyüyeceğini, ardından Gazze’ye çok yakında İsrail saldırılarının başlayacağını öngörebiliriz.

Bu kadar değil, düşünmemiz gereken başka ihtimaller de var.

BAE ve Mısır, İsrail ile ortak Gazze’yi vuracak

İsrail’i Aksa konusunda hareketlendiren son ve belki de en etkili sebep Katar’ı hedef alan Basra Körfezi’ndeki krizdir. Körfez İşbirliği Konseyi’nin adeta parçalanmasıyla sonuçlanan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın tetiklediği, S. Arabistan’ı da oyuna getiren Katar krizi, Arap dünyasını yeni bir iç bölünmeye sürükledi. Krizi tırmandıran BAE’nin İsrail’le yakın işbirliği hatta ortaklığı, Mısır’ın İsrail ile istihbarat ortaklığı, S. Arabistan’ın da İsrail ile aynı cephede görüntü vermesine yol açtı.

BAE ve Mısır yönetiminin İsrail ile anlaşarak Gazze’de yeni saldırılar için hazırlıklar yaptığı, Hamas yönetimini devirip Muhammed Dahlan gibi bölgenin kiralık katilini Gazze’nin başına geçirmeye çalıştığı, bunun için askeri birimler oluşturulduğu yönünde ciddi haberler var.

Bu öfke S. Arabistan’ı hedef alır!

Aksa’da kıyımlar artarsa, Müslümanların ilk kıblesi İsrail’in ağır aşağılamalarına maruz kalırsa hatta Müslümanlara kapatılırsa Arap sokağında çok büyük bir öfke ve infial ortaya çıkacak. İşte tam bu sırada BAE, Mısır ve S. Arabistan İsrail’e açık tavır almakta zorlanacak. Bir şekilde açığa düşecek. İsrail’in yol açtığı öfke ise büyük oranda S. Arabistan’a yönelecek.

İsrail, Mısır, Muhammed Dahlan ve BAE arasındaki kirli ortaklık..

İsrail istihbaratı, Mısır cunta yönetimi, Muhammed Dahlan ve onun patronu BAE Genelkurmay Başkanı ve Abu Dabi Veliahtı Muhammed Bin Zaid el Nahyan bütün bölgeye çok çirkin bir tuzak kuruyor.

15 Temmuz’un da arkasında olan, destekleyen fonlayan bu güçler, İsrail’e yaranmak için, Türkiye’nin bölgedeki etkisini kırmak içinuğraşadursun, Gazze’yi işgal ederek Türkiye’yi sıkıntıya sokmaya çalışadursun, Türkiye ile işbirliği halinde herkesi hedef alsın, kurşunu S. Arabistan’a sıkıyor.

Aksa’nın öfkesi çok şiddetli olacak

Bütün bölgeye yönelen dış müdahalelerin taşıyıcısı işte bu ortaklıktır, bu kirli ortaklıktır. İşler büyürse, amaçlarına ulaşamazlarsa, Arap Baharı benzeri bir öfke ortaya çıkarsa onları kim koruyacak, göreceğiz.

Burada her ihtimalde de kazançlı çıkacak olan İsrail’dir. Oyunu o kurdu, taşeronları kullanıyor. Hem de yeni bir Gazze katliamı ve Mescid-i Aksa’nın yok edilmesi pahasına…

Ama Aksa’nın öfkesinin bedeli çok ağır olacak. Kim bedel ödeyecek, yakında göreceğiz…

BAE, Mısır ve Dahlan Mescid-i Aksa’yı  sattı.

Hem de İsrail’e açıkça sattı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
İbrahim Karagül Arşivi