Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Adalet istikrarı engelliyor mu?

Adalet istikrarı engelliyor mu?

Tüm partiler darbelere, darbe hukukuna karşı olduklarını, darbenin izlerinin silinip atılması gerektiğine her fırsatta dikkat çekerler ama yetki ellerine geçtiğinde nedense darbe döneminden kalan yüzde 10 seçim barajını kaldırmayı düşünmezler. Zaman zaman da bu konuyu ya seçim malzemesi yapar, iç politikada polemik konusu haline getirirler. Gerekçeleri ise yüzde 10 seçim barajının yönetimde istikrarı sağlamak için gerekli olduğudur. Bu yaklaşım sonucu yüzde 10 seçim barajının temsilde adaleti yok ettiğini görmezden gelirler. Bilmezden gelirler demiyorum, bile bile görmezden gelirler. Yönetimde istikrar için temsilde adaleti bir kenara itiverirler. Nedense, ‘Adalet mülkün temelidir’ ilkesini unutmayı tercih ederler. İşin garip tarafı, devletin ayakta kalmasını sağlayanın adalet olduğunu da her fırsatta dile getirirler. Bu çelişkinin bir tek izahı olabilir o da; ikiyüzlülüktür.

Adaletin olmadığı bir sistemde ve yönetimde istikrar istenen sonucu almaya yeter mi? diye sorulabilse ve bu soruya bulunacak cevaba göre hareket edilebilse ülkemizde hem yönetimde istikrarın hem de temsilde adaletin sağlanması mümkün olabilecektir. Çünkü yönetimde istikrar için temsilde adaletin bir kenara itilmesi gerekmez. Bu arada yönetimde istikrarın sağlanması için temsilde adaletin bir kenara itilmesi her fırsatta övdükleri demokrasi ile de bağdaşmaz. Demokrasi farklı görüşlerin dile getirilmesi, genel olarak toplumdaki farklılıklara tahammül edebilmek ise o zaman bu farklılıkların yönetimde istikrar gerekçesiyle Meclis ’te temsil edilmelerinin önüne geçilmesi, söylenen ile uygulamanın çeliştiğini gösterir.

Halbuki yönetimde istikrar barajsız bir seçim sistemi ile de sağlanabilir. Ne var ki, siyasiler seçimlerden tek başlarına iktidarı elde edememeleri durumunda demokrasinin bir uzlaşma, farklılıklara tahammül rejimi olduğunu unutmayı tercih ediyorlar. Uzlaşmaya yanaşmayınca da ister istemez uzun ömürlü koalisyon hükümetleri kurulamıyor, kısa ömürlü hükümetler gündeme geliyor. Yani bazı siyasiler halkın ortaya çıkan iradesini kabullenemedikleri için istikrarsızlık söz konusu oluyor: Halkın iradesini istedikleri gibi yönlendirebilmek için kendileri ile ters düşmek pahasına anayasal düzenlemeler yaparak ya da yapılmış olanlara dokunmamayı tercih etmek yerine uzlaşıyı sağlayabilseler sanıyorum bu ülkede yönetimde istikrar mı, temsilde adalet mi tartışması sık sık gündeme gelmez. Çünkü yönetimde istikrar adına temsilde adaletten vazgeçmek doğru değildir. Önemli olan hem temsile adaletin hem de yönetimde istikrarın yakalanabilmesidir. Bunu sağlayacak olanlar da siyasilerdir.

Seçim barajının bugüne kadar muhafaza edilmesinin sorumlusu barajı kaldırmak ya da değiştirmeye güçleri yettiği halde bugüne kadar değiştirmeyenlerdir. Anayasayı değiştirip başkanlık sistemini halka sunanlar bu arada barajın kaldırılmasını da millete sunabilirlerdi. Bunu yapmadılar. Bugün yüzde 10 seçim barajının çok ağır olduğunu söylemeleri insana fazlaca samimi gelmiyor. Çünkü yüzde 10 seçim barajının ağır olduğunu anlamak için bugüne kadar beklemeye gerek yoktu. Kaldı ki, başkanlık sistemini öngören anayasa değişikliği kampanyası sırasında iktidar partisi sözcüleri yeni sistemin istikrarsızlığı kesin olarak önleyeceğini, bundan sonra başkanın seçilmesi ile hükümetin de kurulacağını söyleyerek milletten oy istediler. Bu söylemlere karşı biz de sıkça başkanlık sistemi ile istikrarsızlık gündemimizden tamamen çıkacak ise temsilde adaleti engelleyen yüzde 10 barajının da kaldırılması gerektiğine vurgu yaptık. Ama bugüne kadar ne iktidar ne de Meclis’te temsil edilen muhalefet partilerinden bir ses çıkmadı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, bir açıklaması ile konuyu gündeme taşıdı ama bu açıklamaya iktidar kanadında fazla bir ilgi oluşmadı. Başbakan, ‘konu bir araya gelerek konuşulur’ demekle yetindi. CHP ise barajın tümden kaldırılması gerektiğine vurgu yaptı. Belli ki dert temsilde adaletin sağlanmasından çok, tek başına iktidar olunamayacağı hesabına dayanıyor.

Artık temsilde adaletin sağlanmasına samimiyetle inananların ortaya çıkması ve bu tartışmalara son noktayı koymaları gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi