Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Alınan karar kâğıt üzerinde kalmamalı

Alınan karar kâğıt üzerinde kalmamalı

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul toplantısında alınan karar kâğıt üzerinde kalacaksa fazla bir anlam ifade etmez. Belki şimdiye kadar toplu hareket edememenin verdiği üzüntü bu vesile ile biraz hafifleyecektir, o kadar. Yapılan ortak açıklama uygulamaya konulabildiği takdirde, yani Müslüman ülkeler büyükelçiliklerini Kudüs’e taşıma kararı alıp bunu uygulamaya koydukları andan itibaren karar çok daha önemli hale gelecektir. Her ne kadar alınan karar ile Kudüs’ün ikiye bölünmüş, bir kısmı Filistinlilere diğer bölümü de İsrail’e bırakılmış ise de karar bu haliyle bile uygulamaya konulabilirse önemli bir adım atılmış olacaktır. Bu arada, İsrail’in İslam İşbirliği Teşkilatı’nın aldığı kararın ardından bile Gazze’ye yönelik saldırıları, tüm Filistinlilere karşı sergilediği şiddeti artırarak sürdürüyor olması da gösteriyor ki İsrail’in laftan anlaması mümkün değildir. Destekçisi ABD’nin de laftan anlamadığını geçmişteki uygulamalarından biliyoruz. Türkiye yüzlerce defa, “YPG, PKK’nın Suriye koludur, yani terör örgütüdür. Bir terör örgütünün müttefikiniz Türkiye’ye tercih ediliyor olmasının mantıklı bir yanı yoktur” diye açıklama yapmış olmasına rağmen, ABD terör örgütünü silahlandırmayı sürdürdü.

Haçlı-Siyonist ittifakı dünyanın neresinde bir çatışma varsa ve orada saldırıya uğrayanlar Müslüman ise otomatik olarak saldırganların yanında yer almışlardır. Arakan Müslümanlarına karşı soykırım uygulayan Myanmar yönetime karşı bırakın yaptırım uygulamayı ciddi bir tepki verildi mi? Irak ve Suriye’de çatışmalarda milyonlarca Müslüman yerini yurdunu terk etmek zorunda kalırken ve hayatını kaybederken Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan edenler zalimlerin yanında yer almadılar mı? Eğer zalimlerin yanında yer almamış olsalardı Esad bugüne kadar yerinde kalabilir miydi?

Yıllardan beri İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırı ve katliamları karşısında BM’nin ne yaptığı, daha doğrusu hiçbir şey yapmadığı, Irak, Suriye ve Afganistan’da yaşananları sadece seyrettiği, arada bir hayatını kaybedenlerin sayısını veren bir örgüt olmaktan öte geçmediği düşünülürse, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın aldığı kararın önce BMGK’ye, sonra da genel kurula taşınma planının ne işe yarayacağını hep birlikte düşünmek gerekiyor. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın bundan sonraki yol haritasını böyle açıkladı. Dünyanın beşten küçük olduğunu bir kez daha ispatlamak gibi bir şey olacak. Çünkü Sayın Kalın da biliyor ki, Güvenlik Konseyi’nin alacağı karar 14 evet’e karşı 1 hayır bile çıksa reddedilmiş olacak. Ondan sonra da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda üçte iki çoğunluk yakalanmaya çalışılacak. Böylece İİT’in aldığı kararın oluşturduğu heyecan unutulmaya terk edilecek.

Ayrıca, BM Genel Kurulu’nda istenen sonuç elde edilmiş olsa bile ortaya bölünmüş bir Kudüs çıkacak, daha doğrusu bölünmüş Kudüs statüsüne hukuki bir zemin sağlanmış olacak. Peki, tüm bunlar olsa, İsrail bu sonuca razı olacak mı? İsrail şimdiye kadar hangi BM kararına uydu? Alınan kararları elinin tersiyle bir kenara iten İsrail’e karşı BM ne gibi bir uygulama kararı aldı? Ya da dünyaya adaleti ve barışı hâkim kılmak iddiasındaki ülke/ülkeler ne yaptı?

Netice itibariyle diyebiliriz ki, Haçlı-Siyonist ittifakının oluşturduğu bugünkü dünya düzeni değişmediği/değiştirilemediği sürece zalimlerin hükmü sürecek. Zalimlerin hizaya gelmesinin tek yolu, anlayacakları tek dil güçtür. Bunun yolu da İslam Birliği’nden geçiyor. Gerisi laftan öte bir anlam ifade etmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi