Düşmanın gücünü büyütmeyiniz

Düşmanın gücünü büyütmeyiniz

Korkan adam, kendinden küçük boylu birini dev gibi görürmüş. Dengesiz cesaret sahibi de tankın paletine çomak sokmaya çalışırmış.“Yenim dar” diyenler, “Yerim dar” diyenler de hayatta ne iş yapar ne de iş yaptırırmış.

Peşinen canına kastedenlerin üstünlüğünü kabul edenler, boynunu kesenlerin bıçağını yalayarak çıkar sağlamaya çalışırlarmış.

Aşırı yiyenler, şişmanlık hastalığına, kan yağlanmasına, kolesterolün yükselmesine sebep oldular.

Aşırı perhiz kanın kurumasına, zafiyete ve bedenin çökmesine sebep olmuştur.

Aşırı sevgiden Hz. İsa’yı ilahlaştıranlar dinlerinden oldular.

Eşine karşı sevgide aşırı gidip kıskançlık kıskacına yakalananlar eşlerini kaybederlermiş.

Mal sevgisinde aşırı gidip cimrileşenler bütün kem gözleri üzerlerine çekerler hem mallarından hem canlarından olurlarmış.

Yahudi’nin altın sevgisi ve bu uğurda her şeyini feda eder hale gelmesi, iki bin yıl sürgün hayatı yaşamasına sebep olmuş.

Biz, hiçbir insanı, peygamber sevgisinin önüne geçirmediğimiz gibi hiçbir peygamberi de insanlık mertebesinin üstünde ilahlık mertebesine çıkarmayız.

Biz, aşırı giderek hiçbir kitabı Kur’anın önüne geçirmeyiz.

Biz, düşmanımızın gücünü ne büyütür, ne de küçültürüz. Olduğu gibi görür ve düşmanın zararını önlemek için gücü ve gücümüz oranında tedbir alır ve bozgunculuğunu önlemeye çalışırız.

Sevgide ve yergide, dostlukta ve düşmanlıkta aşırılıktan kaçınırız.

çünkü Rabbimiz bu konuda bizi uyarır:

Bakara 190- Sizinle harp edenlerle, Allah yolunda siz de harp ediniz, aşırı gitmeyiniz. Şüphesiz Allah haddi aşanları sevmez.

âl-i İmran 112- Onlar (Yahudiler) her nerede olursa olsun, onlara zillet damgası vurulmuştur. Ancak Allah’ın ipine (Kur’an’a) ve insanların ipi (güveni) ne sarılanlar müstesna. Onlar Allah’tan bir gazaba uğradılar da üzerlerine aşağılık damgası vuruldu. Bu, onların Allah’ın ayetlerini inkâr ve nebileri haksız yere öldürmeleri sebebiyledir. Ve yine bu, isyan etmeleri ve aşırı gitmeleri sebebiyledir.

âl-i İmran 147- Onların dedikleri ancak şu idi: “Ey Rabbimiz, bizim günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sabit kıl, kâfir topluluğa karşı bize yardım et.”

A’raf 55- Rabbinize yürekten, gizlice dua ediniz. Şüphesiz O, aşırı gidenleri sevmez.

Hud 112- Sen ve seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emr olunduğun gibi doğru ol ve aşırı gitmeyin. çünkü O, yaptıklarınızı görmektedir.

Dostu da, düşmanı da olduğu gibi görmeye çalışalım ve “Rabbim, bana eşyayı olduğu gibi göster” diye dua edelim ve gözümüzün ayarını bozmamaya dikkat edelim.

İzmir fuarında kahkahalı aynalar bölümüne girdim. Kendimi eğri büğrü, şişman, upuzun, sıska, yamru yumru şekillerde gördüm. Dışarı çıkarken normal aynayı koymuşlar da kendim hakkında yanlış manzarayla çıkmamayı sağladım.

Bazen aşırı korkular veya aşırı sevgilerle düşmanı da dostu da çok büyük görebiliriz. çok büyüttüğümüz dostun yanına girerken aklımızı ayakkabımızın yanına koyup öylece dostun yanına gireriz ve aklımız başımızda olmadığından o dostumuzun sohbetinden de yararlanamayız.

Düşmandan korkularımız artınca onu olduğundan fazla büyük görmeye başlarız ve onun yanına girerken aklımız ve ilmimiz durur, korkumuz ve tedbir damarlarımız harekete geçer ama korku o tedbir damarlarımızı felç ettiğinden işler birbirine karışır.

07/07/2005 günü güvenlik kameralarıyla ünlü Londra vurulunca 11/07/2005 günü güvenliğin kamerayla, polisle değil, çaldığınız malları sahiplerine iade etmekle, öldürdüğünüz insanların diyetini ödemekle ve de özür dilemekle olacağını ifade eden biz yazı yazmış ve şöyle demiştim:

“Güvenlik kamerasını çoğaltmanın, polis baskılarını ve yetkilerini artırmanın faydası yok. Her 14 kişiye bir güvenlik kamerasıyla ünlü Londra vuruldu.

Kamera kayıtlarından bir sonuca varmaları da zor. çünkü onlar esmer tenli adamlara odaklanacaklar. Sarışın mavi gözlü Timothy leri gözleri görmeyecek.

Hafızanızı tazeleyin, Körfez harbinde Iraklıları öldürdüğü için Amerikan ordusu tarafından ödüllendirilen Timothy McVeigh isimli Amerikalı asker 19 Nisan 1995 yılında, Oklahoma City’de Murrah federal binasını bombalamıştı ve 168 tane ajanı öldürmüştü. Mahkemede verdiği ifadede Amerikan hükümetinin beğenmediği politikalarına dikkati çekmek için bu suçu işlediğini ve hiçbir pişmanlık duymadığını bildirmişti.” Demiştim.

Dediğim oldu esmer tenli Arjantinli bir delikanlıyı her ihtimale karşı vurdular ve bizim Karadenizlinin “Her ihtimale karşı vurdum” dediği fıkra gerçek oldu.

Aşırı korku, aşırı güvenlik, aşırı kısıtlamalar hiç hayal edemeyecekleri yıkımlara sebep olur.

Hep kendi düşüncenize önem vermeyin. Sevmediğiniz insanların da insan olduğunu kabul edin ve tedbir ve güvenlik önerilerini bir deneyin.

Soyduğunuz servetleri sahiplerine iade ederseniz, ülkeler basarak adam öldürmekten vazgeçerseniz çocuklarınızın güvenliğini sağlamış olursunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi