Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Allah ve Allah’ın dostları ne dediler?

Allah ve Allah’ın dostları ne dediler?

Kur’ân-ı Kerim’de Rabbımız buyurdu ki: “Allah için namaz kıl ve kurban kes.” (Kevser Sûresi. Âyet: 3)

* Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: “Kurban kıyamet günü boynuzu tırnağı ve postuyla gelir. Kesilen kurbanın kanı toprağa düşmeden evvel Allah’ın katına ulaşır. Şu halde gönül hoşluğuyla kurban yapınız...” (Tirmizi, Edahi 1)

Zeyd bin Erkam (ra.) Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.)’e sordu: “Ey Allah’ın Rasûlü! Bu kurban yapma ibadetinin hikmeti nedir?”

Buyurdular:

“- Atanız İbrahim’in sünnetidir.”

“- Bizim bundan kazancımız nedir?”

“- Kurbanın her kılına karşılık bir sevap vardır” buyurdular. (İbni Mâce ve Ahmed bin Hanbel’den Şevkâni, Neylü’l-Evtâr c/5, sf: 115. Kahire-1961)

***

*Cüneyd-i Bağdadi: “Mina’da Kurban kesen bir mü’min eğer nefsinin bütün arzularını boğazlamazsa kurban kesmiş olmaz.” diyor. (Hucviri. Keşfü’l Mahcub)

* İbni Arabi diyor ki: “En büyük kurban nefistir. Esas mesele ona boğazlamaktır. Kur’ân’da geçen: “Fidâ” (Saffat Suresi. Âyet: 107) fenanın remzidir. Koçun kesilmesi nefisten fâni olmak anlamına gelir. Hz. İbrahim (a.s.) rüyasında oğlu (Hz. İsmail (a.s)’ı boğazladığını görmüştü.Burada Hz. İsmail (a.s.) koçun remzidir. O’na rüyada oğlunu değil, oğul remziyle anlatılan koçu kurban etmesi emredilmişti. Ancak Hz. İbrahim (a.s.) rüyayı yorumlamadan olduğu gibi uygulamak istedi ve Allah (c.c.) da O’na kocaman bir koç gönderdi.” (İbni Arabi. Fususü’l-Hikem: 46. 84. 95. 101).

***

* İbni Abbas radiyallahu anhuma anlatıyor: Bir bayram günü Mekke’de Cemre’ye yakın bir yerde bulunuyordum. Orada bir derviş duruyor hâlde iken gördüm. Elinde bir ibrik vardı. Şöyle yalvarıyordu:

“Ey benim efendim! İnsanlar sana kurbanlarıyla ve sevaplarıyla yaklaşıyorlar. Benim ise canımdan başka bir şeyim yok.” Bunu haykırarak söyledi. Sonra da birden yıkıldı ve canını verdi.” (Molla Câmi. Nefahatu’l-Üns. sf: 245)

Bu zat ve benzerleri böylece hayatın ve mutluluğun sırrına erdiler. Arkalarından gelenler de aynı sırra ermeye devam edecekler. (Allah (c.c.) onlardan ve onlar gibilerden ebediyyen râzı olsun...”

Fuzuli ne güzel ifade etmiş:

“Vermeyen canın Sana bulmaz hayat-ı câvidan

Zinde-i câvid ona derler ki kurbandır sonra...”

***

* Halk yılda bir defa kurban keser, veli her an sevgilisinin kurbanıdır.

* Âşık, mâ’şuku için bir değil bin can kurban etmeye hazırdır.

* Tasavvufta zebh-i nef (nefsi boğazlama) anlayışına göre insan kurbanı Ekrem’dir, yani en değerli kurbandır.

***

* Kurban ibadetinin özü Allah’ın emrine bağlılıktır. Hacc Sûresi’nde Allah (c.c.) hayvanların insanlar için bir nimet olduğuna dikkatimizi çekmiştir. İlgili ayetlerde buyurulur ki: “Kurbanın etleri ve kanları değil, sadece takvanız Allah’ın katına ulaşır...” (Hacc Sûresi, Âyet: 21-28)

Kurbanda asıl olan kan akıtmak veya et yemek değildir. Asıl olan:

1- Takva (iyi niyet),

2- Allah’ın rızası,

3- Dürüstlük,

4- Doğruluktur.

Halk arasında “kurbandan maksat kan akıtmaktır” şeklinde yaygın bir söz vardır.Bu, doğrudur. Bu ifadenin maksadını Kur’ân-ı Kerim tek kelime ile açıklamıştır: Takva...

“Takvâ nedir?”denirse o da: İnancına uygun olarak yaşamak demektir. Daha geniş bilgi mi almak istersiniz. O taktirde lütfen

* Bakara: 177.

* Hucurat: 3,

* A’raf: 26.’ncı ayetlere başvurunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi