Hasan Aksay

Hasan Aksay

Batı cephesinde azgınlık, Obama ve lobiler

Batı cephesinde azgınlık, Obama ve lobiler

Pazar sabah saat sekiz. İsrail şu anda açık hava hapishanesi durumuna getirdiği Gazze’de, Müslümanlara karadan tanklar, denizden savaş gemileri, havadan bomba ve füzelerle, insanlık tarihinde görülmemiş bir vahşetle soykırım uyguluyor. Amerika, AB destekçi. Çocuk, kadın genç ihtiyar şehitler 550’yi, yaralılar 3 bini çoktan geçti. Her dakika yenileri ekleniyor. Kahraman Müslümanları seyret ki, Çanakkale gibi. İmanı, vatanı, özgürlüğü için göğsü bombalara siper.
Gecenin şafağında binlerce İstanbullu, İsrail elçiliği önünde protestodalar. İnsanlık vicdanı ayakta. Ayakta olmaya mecbur. Zira bu vahşetin neşrettiği zehirli gaz, uyanamayan bütün vicdanları öldürecek, yok edecek bir zehir. Vicdanı koruyabilmek, ancak uyanık, diri kalmakla mümkün.
Bu iletişim çağında, tüm insanlık vicdanına meydan okuyan bu vahşet, Gazze soykırımından ibaret değildir. Bütün insanlığın vicdanını ateşe vermektir. Bu zulmün böyle gitmeyeceğini, dünyanın Hitler’e kalmayacağını anlama özürlülere, anlatmak gerekiyor. Sorumluluk Müslümanda. Önce birlik, dayanışma, Müslüman’ın, İslâmi hayatı yasaktan, silahlarını İsrail’e siparişten kurtulmalı.
Filistin’deki vahşet karşısında yüreği yanan, tepki veren, meydanlara çıkan bütün dünya insanlığına gönülden sevgi, saygı ve selamlar...
Filistin’de, Irak’ta, Afganistan’da, Guantanamo’da, Ebu Gureyp’de sergilediği vahşet ve destekleriyle Batı, vicdanlarda suçüstü oldu. Sadece vahşet ve cinayette değil, Fransa Masonlarının, Türk Masonlarına, “Millet % 80 istese önemi yok. Örtüye direnin” talimatı gibi, düşüncede de akıl, mantık ve insaf barikatlarını yıktılar. Hani sadece “iyilik derneği” idiler. Batı, çok boyutlu bir şaşkınlık içindedir.
Ulaşım ve iletişim imkanları, sermaye medyasının haber kontrol surlarında ciddi gedikler açtı. Obama seçildi. Halk, henüz istediğini seçemese de, istemediğini ret imkanı buldu. Bu özgürleşme kapısı, zalimleri kaygılandırdı. Obama’yı tehdit ve test telaşı başladı. Bush, Pakistan’ı bombalıyor. Tek yönlü savaş. İsrail, keskin sirkesi kezzaplaştı kendiyle beraber bütün dünyayı ateşe vermek istiyor.
Batı’da demokrasinin demos’u (halk), lobilere emanet; kratüs’ü (iktidar) ise, medya, lobiler, gizli örgütler, sermaye organizasyonlarının elinde. Bunların kod adı çoğu zaman Neo-Con, Siyonizm, evrensel gizli örgütlerdir. Siyaset bilimciler, bir süredir söylüyor. Maurice Duverger, “Batı, Roma tanrısı “Janus” gibi ikiyüzlüdür. Bu, demokrasi değil plutodemokrasidir. Plutokrasi, demokrasinin zıddıdır” diyor.
Sömürgelerini kaybeden, geçen asırda dünyanın % 48,7’sini yönetirken 21. asra girerken % 24,2’sine inen ve büyük itibar kaybı devam eden;
İçki, kumar, eroin ve sefahatle aile yapısını çökerten. Savaşlarını dahi kiralık asker şirketleri (Blackwater) ve başka milletlerin askerlerine havale zorunda kalan;
Dünya ürünündeki payı geçen asırda, % 77,4 iken, 21. asra % 50’nin altında giren Batı, kaybedişini düşünürken, saldırganlaşıp vahşet barajını patlattı:
Yarım asırdır emek verilen AB, ayakta durabilecek ne bir statü, ne de yapıya kavuşabildi. Şimdi bu vahşet için medyaya, “Bilgi alalım da...” diyor.
Doğurduğu vahşet denizinde boğulmakta olan İsrail, can kurtaran olarak sarıldığı Amerika’yı Neo-Conlarla öylesine sardı sarmaladı ki; ABD, Siyonizm’in robotu oldu, insani gücünü ve itibarını kaybetti.
Bu şaşkınlık, şirketler batıran ekonomik krizin davetçisi oldu.
Obama seçimi, dünyada bir imkan olarak görüldü. “ABD yönetimi, Neo-Con vahşetinden halka, insanlık vicdanına geçiş süreci başlar mı” ümidi doğurdu.
Batı egemenleri, “Her tarafı tutmuşuz. Obama kafeste” hesabında. Sonra, “367’yi keşfeden derin devlet beyni burada değil mi!” dedikleri belli. Doğru da, bu acıların, milletleri nasıl sallayıp uyandırdığını göremiyorlar.
Obama, lobileri özel menfaat peşinde koşmakla suçladı. Uygulama imkanı bulamasa da, siyasi neticeler doğuracak önemli bir aksiyon tohumudur. Hemen yankı buldu. “Lobicilik, demokrasinin ifade biçimi” savunması. Lobicilik, evrensel gizlilerin görünen yüzüdür. Birbiriyle yakın ilişkilidirler. Biri yıkılırsa diğeri topal kalır.
Lobicilik, iktidarı halkın elinden alıp, güç odaklarına teslim düzeneğidir. Amerika’da on altı bin (16.000) lobi şirketi... Obama haklıdır. Lobiciliğin temeli özel çıkardır. Lobiler, millet çıkarlarına ters yönde kazanılır.
Çoğu gitti azı kaldı. İnşallah... Allah’ın yardımı mutlaktır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi