S. Arif Emre

S. Arif Emre

İran, bizi teknolojide solladı geçti

İran, bizi teknolojide solladı geçti

Görüldüğü gibi İran insansız uçak yaptı, kendi imkanlarıyla. Bir sene sonra aya astronot gönderecek, biz hâlâ kiş uykusundayız.

Yazıklar olsun, yazıkla rolsun. Biz bu hallere mi düşmeliydik?

Demek ki izlediğimiz temel politikalar açısından çok büyük yanlışlar yapmışız. Meselâ:

1-Yaptığımız yanlışları saymaya önce ekonomik politikadan başlayalım. Ekonomimizi IMF'ye endeksledik. Erbakan hocanın, "Kendi gücümüzle kalkınmalıyız" öğüdünü dinlemedik. IMF'nin sığıntısı olmanın ne kadar zararlı olduğunu, kıvrak kalemiyle Dilipak bakınız nasıl özetliyor:

- IMF ekonomik terör örgütüdür.

- IMF yatırımları kısın, vergileri artırın buyuruyor.

- IMF eğitimi kıs, sağlık harcamalarını kısın diyor. Yandım dedikçe boğmaya kan gönderiyor.

- IMF'nin maskesi bir daha düşmüştür. IMF, Truva atı gibidir.

- IMF'nin, artırılmasını istediği vergiler arasında, turizm ve tekstil sektöründe % 15'ten %8'e indirilen KDV de var.

- IMF emekli maaşlarından % 8 oranında vergi alınmasını istiyor.

- IMF'nin amacı, Türkiye'nin daha az okul, daha az sağlık harcaması, daha az yargı harcaması yapılmasını istiyor.

- IMF'ce alınacak kararların hiçbirisi, başta ABD olmak üzere, AB'ye üye gelişmiş ülkelerin menfaatlerine ve siyasi beklentilerine uygun olmasına itina gösteriliyor.

- IMF'nin sadece pek azını özetlediğimiz zararlı uygulamaları karşısında acaba sayın başbakan ve IMF'ye koruyucu melek gözüyle bakan "Saadet hariç" diğer partilerimiz, IMF'ye bağımlı yanlış politikalarından pişmanlık duyarak vaz geçecekler mi? Yoksa yerel seçimler geçtikten sonra, IMF ile daha önce hazırladıkları borçlanma anlaşmasını imzalayacaklar mı? Bunu göreceğiz.

Zira AKP daha kurulmadan önce, ABD'ye giden Sayın Gül ve Sayın Erdoğan, IMF gibi güzelim bir kuruluşla elbette münasebete geçeceğiz diyorlardı. Temennimiz edinilen bunca acı tecrübeden sonra IMF'den vazgeçmeleridir.

2- Teknolojide, bizi İran'ın gerisine düşüren hatalarımızdan birisi de, 1923 senesinde aktedilen İzmir İktisat Kongresi'nde Türkiye'nin hızla kendi gücüyle sanayileşmesini öngören temel politikadan vazgeçilmiş olmasıdır.

Atatürk, bu kongredeki konuşmasında:İçerisinde bulunduğumuz dünyada, sadece siyasi bağımsızlığımızı kazanmış olmamız yeterli olmaz, ekonomik bağımsızlığımızı da kazanmalıyız, diyerek bir de sanayi teşvik kanunu çıkartmış, sanayileşme hamlesi başlatmıştı.

Sonunda ne oldu?Ondan sonra gelenler, biz Atatürkçüyüz diye bayramlarda nutuk attıkları halde, ağır sanayi hamlesinden ve hatta ekonomik bağımsızlıktan vazgeçerek, hem siyasi, hem ekonomik bakımdan Batı'nın sığıntısı oldular. Şimdi AB'ye bizi alsalar da, bağımsızlığımızı bir an önce onlara devretsek diye sabırsızlanıyorlar.

İran'ın bizi teknolojide sollayıp geçmesine sebep olan 3'üncü büyük hata ise; Erbakan Hocanın 1974 senesinde başlattığı ağır sanayi hamlesinin, siyasi entrikalarla önlenmesi olmuştur. Bu hamle aynı zamanda, uçak sanayiini ve ağır harp sanayii kurulmasını da içine alıyordu. Bilindiği gibi uçak sanayiinin kurulması için "kendi uçağını kendin yap" sloganı ile başlatılmış olan kampanyaya, muvazzaf generallerimiz, halkın arasına girerek destek vermişti. Bu sanayinin kurulmasını öngören bir de kanun çıkartılmıştı.

MSP-CHP koalisyonu döneminde uçak sanayii kurulmasını hükümet programına almıştık. Amma bu konudaki kararı, ne, zamanın başbakanı olan Ecevit, ne Maliye Bakanı olan Deniz Baykal, ne de Millî Savunma Bakanı olan H. Esat Işık beyler imzalamadılar. "İmzalamaktan imtina ettiler." ErbakanHoca, Bakanlar Kurulu'nda bu imza için Ecevit'i sıkıştırınca,Ecevit, aynen şu cevabı vermişti:

-Hocam eğer zirai ilaçlama yapacak türde pervaneli pırpır uçakları yapılmasına razı isen bu şartla imza atarım. Amma yolcu uçağı veya savaş uçağı yapılmasına imza atmam. Çünkü ABD bizim bu çapta uçak yapmamıza izin vermez..."

Halbuki Türkiye, Atatürk zamanında, Kayseri'de uçak sanayiini kurmuş, İspanya'ya uçak bile ihraç etmişti.

Arkasından Adalet Partisi ile koalisyon kurduk, Demirel dahi bu girişimi engelledi.

Eğer ağır sanayi hamlesini başlatmış olduğumuz yıllarda, milletimiz bizi tek başına iktidara getirmiş olsaydı, bütün sanayi ve teknoloji dallarında ülkemiz bırakınız İran'ı, Japonya'yı ve Batı Almanya gibi lider ülke tipi bir sanayi devi olacak, montajcı ve Batı taklitçisi olmayacaktık.

4- Yapılan diğer önemli bir tarihi hata da 54'üncü hükümetin Erbakan Hoca'nın başkanlığında uygulamaya başlamış olduğu IMF'den bağımsız, kendi gücüyle kalkınma ve sağlıklı ekonomiye geçiş hamlesinin engellenmiş olmasıdır.

NETİCE:

1923 tarihinden bu yana savaşsız geçen rahat bir kalkınma dönemi heder edilmiştir.

Ülkemizi bu duruma düşüren siyasi veya gayri siyasi kadroları düzgün olsa da, Ergenekon dâvâsı çapında bir dava daha açarak sorumluları cezalandırmış olsak, yine de bir fayda sağlayamayız.

Kendi gücümüzle kalkınmamız için, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı müsait olduğu halde, 1959 senesinden beri, Avrupa Birliği'ne bizi alacaklar, problemlerimiz çözülecek diye, özgüvenini yitirmiş liderler hâlâ bize havanda su dövdürüyorlar. Yine de gafletten uyanmıyoruz, kendimize gelmiyoruz, aldatıldığımızın farkında değiliz.

Üzerlerimize kondurulmuş olan şu mezallat tozundan silkinerek kurtulmalıyız.

D-8'lerin sekreteryasının takviyesi iyi bir başlangıçtır. Ama bu yetmez. Türkiye'nin önünü açacak, bu teşkilatın başına geçmeliyiz.

Mânevî ve maddî imkânlarımızı seferber ederek, hem ülkemizi hem D-8 ülkelerini tam gaz, tam vites hamleden hamleye koşturarak, şanlı tarihimizde olduğu gibi, üç kıtada yedi denizde, yeniden, Hakk'a ve adalete ve insan haklarına dayalı sistemimizi kurmalı, işler hale getirmeliyiz.

Faize, IMF'ye, Emperyalist Batı'ya hayır demeli ve sağlıklı ekonomiye geçmeliyiz.

Darbelerin kördüğüm üstüne kördüğüm birikimleri getirmiş olan ve bahtımızı kilitlemiş bulunan Anayasa'yı değiştererek aziz milletimizin şevkine şevk, dinamizmine dinamizm katan yeni bir anayasa yapmalıyız.

Saadet ve selametimize giden ışıklı ve nurlu yol bu istikamettir

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
S. Arif Emre Arşivi