R. Özdenören

R. Özdenören

Merve Şirbini olayı

Merve Şirbini olayı

Bugün sütunumu, Almanya'da mahkeme salonunda bıçaklanarak öldürülen Mısırlı Merve Şirbini olayı dolayısıyla MAZLUMDER Kocaeli Şubesi üyesi Nigar Gümrükçüoğlu'nun Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu adına yükselttiği protesto sesine adıyorum. Açıklamada İslam ve başörtüsü düşmanlığının dehşet verici faşizan boyutu görülecektir. İşte açıklama:

“RUHUMUZ VE KANIMIZLA SENİNLEYİZ MERVE ŞİRBİNİ”

“Yıllardır bu meydanlarda bu ülkede ve dünyada yaşanan hak gasplarını, özelde başörtülü kadınlara yapılan her türlü gayri insani muameleyi, genelde tüm ötelemeleri tecritleri, fiziksel, ruhsal şiddetleri, taciz ve tecavüzleri, cinayetleri, yapılan ve yaptırılan katliamları tüm zalimleri ve zalimlikleri ifşa edip lanetledik işin özü.

Bugün ise, acı ve yas içerisinde 21. yüzyılda hunharca gerçekleştirilen katliamlar listesinde yerini almış olan bir olay için buradayız. Almanya'da Mısır asıllı Merve Şirbini çocuğunu götürdüğü parkta faşist bir Alman tarafından örtüsünden dolayı hakarete uğruyor. Olayı Alman mahkemelerine taşıyan Merve Şirbini, Almanya'nın Dresden kentinde 1 Temmuz 2009'da mahkeme salonunda eşi, çocuğu ve Alman yetkililerin gözleri önünde hunharca katlediliyor.

Merve Şirbini'nin saldırıya uğradığı olayda müdahale esnasında eşinin de yaralandığını ve Alman polisinin açtığı ateş ile bacağından vurulduğunu öğreniyoruz. Şirbini'nin naşı Mısır'a gönderilirken bu katliam karşısında Alman Hükümeti kınayıcı bir açıklama yaparak olay hakkında “Irkçı bir katil fiili” olarak yorumlamada bulunuyor.

Son yıllarda ABD ve Avrupa'da geçmiş yüzyıllarda olduğu gibi giderek artan şovenist toplu ve ferdi hareketlerin, fiziksel ve ruhsal şiddetin yanında, katliamlarla sonuçlanan eylemleri getirdiğini görmekteyiz. Hastanede, emniyette, arabada, yolda, okulda, parkta, uçakta bir siyah/beyaz ayrımı gibi varlığını gösteren, “İslamofobi” olarak da tanımlanan hareketler hemen hemen yaşamın her alanında kemikleşti. Her bir kıtada, 11 Eylül'ü de bahane ederek “özgürlük ve güvenlik” kıskacında histerik bir tavırla açık cezaevlerine çevrilen toplumsal hayat şovenist saldırıları önlemekten ziyade besledi. Bu minvalde Alman yasalarına getirilen düzenlemeler, yabancı vatandaşların giriş çıkışlarından, ülkede barınma koşulları, eğitim ve istihdam imkânlarına kadar yapılan düzenlemelerin şovenist dalgayı körüklediği aşikârdır.

Ayrıca İsrail ile ilişkilerinde Alman Hükümeti'nin işgüzar tavrı, yorum ve açıklamaları son olarak da Gazze saldırıları sırasındaki yaklaşımı İslam karşıtlığının devlet eliyle beslenmesi tablosu olarak karşımızda durmaktadır. Merve Şirbini olayının münferit bir olaydan öte olduğunu düşünürken, Alman Hükümetinin bu olay karşısındaki yavan tavrını şiddetle kınıyoruz.

Bir sözümüz de kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve cinayetten bahsedenlere olsun; Merve Şirbini'nin katli hakkındaki suskunluğunuz kadın meselesi konusunda samimiyetinizi bizlere bir defa daha göstermiş oluyor. Merve bir kadındı, ancak o Müslüman bir kadın idi ve taşıdığı inancın sembolüne işaret edilerek katledildi!

Merve Şirbini'nin katlini derin bir teessür içerisinde karşılayan bizler, onun inancımız ve bu inancın “hürriyet sembolü” olan örtüsü ile şehit olduğuna inanmaktayız. Yeryüzündeki onurlu hayat mücadelecilerini, özelde İslam dünyasını, Müslüman bir kadının bu yoldaki şahadeti üzerinden tefekküre davet ediyoruz. Onların, yani bizlerin onur, izzet ve şerefleri ile yaşayamadığı herhangi bir yeryüzü toprağı bizlere ülke değildir.

Merve'nin katli zillet içinde yaşamayı kabul edenlerin yanında buna karşı duranların omuzlarının yükü olarak kalsın. İnanç/örtü, hürriyetinden dem vuranları ve bunun için konuşma hakkını kendinde görenleri bu inancı taşıyan kadınların yaşadıkları gayri insani muamelenin utancı bulsun. Huzur içinde uyu Merve! Tüm varlığımızla, ruhumuz ve kanımızla yürüttüğün mücadelenin takipçisi olacağız…”


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
R. Özdenören Arşivi