Y. Bülent Bakiler

Y. Bülent Bakiler

İmam Hatip Liselerine düşmanlık neden?

İmam Hatip Liselerine düşmanlık neden?

Bir Müslümana, domuz eti yediremezsiniz. Bırakın domuz eti yedirmeyi, içinde domuz eti kaynayan bir tencerenin taze fasulye yemeğini bile onun masasına koyamazsınız. Müslüman olan kişi, eğer o tencerede, daha önce domuz yağıyla veya etiyle yemek yapıldığını bilirse, bir lokma bile almadan kalkıp gider. Niçin?
İslâm dini, domuz eti yemeyi yasakladığı, haram kıldığı için.
Benim bir Alevî dostum vardı. Dükkânına şarap şişesiyle gelen müşterilerine zeytinyağı satmazdı. Sebebini soranlara derdi ki:
“Hacı Bektaş Veli Hazretleri, Makalat isimli kitabında diyor ki:
“Bir kuyuya bir damla şarap düşerse, o kuyunun sularıyla sulanan otları, bir koyun veya kuzu yerse, o koyunun veya o kuzunun etini yemek haramdır. Çünkü Kur’an içkiyi ve kumarı yasaklamıştır!“
Şimdi ben, bir şarap şişesi içerisine zeytinyağı koyarak günaha girmek istemiyorum. Gidin temiz bir şişe getirin, başımla gözüm üstüne! derdi.
Bu iki örneği aklınızdan çıkarmayın; çünkü ben size üçüncü bir örnek de vermek istiyorum:
Türkiyeli komünistler, İslâmiyetten, İslâmiyetle birlikte doğan yaygınlaşan bütün geleneklerden, göreneklerden, kuruluşlardan, bir Müslümanın domuz etinden veya şaraptan iğrendiği kadar iğrenmektedirler. İslâmın koyduğu bütün kaidelere şiddetle karşı çıkmaktadırlar. Niçin?
Çünkü Lenin diyor ki: “Din afyondur. En masum bir Allah fikri, yeryüzünün bütün cinayetlerinden, bütün kanlı soygunlarından, bütün yangınlarından daha tehlikelidir!“ Küfrün dehşetini görüyor musunuz?
Türkiyeli komünistler, bizim Müslümanlarımızdan, belki kırk defa daha çok okumuşlardır. Şimdi, ömründe bir-iki kitap okuyan veya bir câmide bir vaizi dinleyen bir Müslüman, domuz etinden tiksinir de Marks’tan, Lenin’den, Engels’ten, Nazım Hikmet’ten, Mao’dan... kırk kitap okuyan bir komünist “en masum bir Allah fikri“ karşısında kayıtsız kalabilir mi? Türkiyeli komünistlerin İmam-Hatip liselerine büyük düşmanlıkları kılavuzlarının görüşlerindendir.
İşte bakın bizim komünistlerimiz, CHP iktidarı zamanında, tamamen komünist düşüncelerle kurulan, Hasanoğlan Köy Enstitüsü binasını bile orak şeklinde yaptıran, yine CHP iktidarı zamanında dizginleri çekilen Köy Enstitülerini, altmış yıldan beri yere-göğe sığdırmadan övüp duruyorlar. Demokrat Parti, hiçbir Köy Enstitüsünün kapısına kilit vurmadığı halde, onu, karşı devrimle suçluyorlar. Peki, çağımızın en az yüzyıl gerisinde kalan bu karanlık, bu zavallı kafaların İmam Hatip liselerine insafla bakmaları mümkün müdür?
YÖK, çok doğru bir kararla, İmam Hatip mezunlarının önündeki engelleri kaldırdığı, yani çocuklarımıza fırsat ve imkân eşitliği sağladığı için, Türkiyeli komünistler daha yıllarca dövünüp duracaklardır. Ağlasınlar bakalım.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Y. Bülent Bakiler Arşivi