Hasan Aksay

Hasan Aksay

Problem üretmek ve Akay Kavşağı

Problem üretmek ve Akay Kavşağı

Medeni insan, problem çözen insandır. Barış, problem çözen insanlarla elde edilen bir netice. Huzur, iş ve eser iklimidir.
Medeniyetler, barışın bu iş ve eser ikliminde doğar ve gelişirler.
Kaba kuvvet problem çözmez, üretir. Kuvvet, medeni insanda değer kazanır. Aksi, yıkıcı ve tahripkardır. “Bir deli bir kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz”. Özellikle millet imkanlarıyla problem üretenlerin attığı taşları kuyudan çıkarmak için milletçe gayret gerekiyor. Millet, zaman ve imkan kaybediyor. ABD Başkanı George Bush, kuvvetten başka değer tanımayan, “Benden değilsen düşmanımsın” ölçüsüyle “kuyuya attığı terör taşı” dünyada oluk gibi masum kanı akıttı. Milyonlarca şehit, milyonlarca evsiz barksız, milyonlarca göç ve perişanlık doğurdu. Tam bir vahşet sergiledi.
Çıkar, kin, kıskançlık ve ihtirasa dayalı kuvvetin doğurduğu felaketlerin hepsinin boyutu elbette Bush’unki kadar değildir. Çıkarcı gücü ve kini nispetinde kademe kademedir. Ama hepsi de insanlıktan uzaktır. Üst seviyesi Hitler ve Bush vahşeti, en ufaklığı zaman ve imkan kaybıdır. Barıştan uzak düşmektir, huzursuzluktur. Kavgayı deliler de çıkarır.
Barış ve medeniyet iklimi doğurmak, problem çözmek, yapıcı insan işidir. Hakka- hukuka riayet, emek ve yürek gerektirir. Bilgisiz, becerisiz lafla olmaz. Hakka-hukuka meydan okumayan kaba kuvvet, kendini yorar. Akla, vicdana yenik düşer. Ama tahribatını da yapar, yapıyor.
30 Temmuz gazete haberi: Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırdığı kavşak yollardan biri “Akay Kavşağı”. Akay Kavşağı’nın başına gelen, pişmiş tavuğun başına gelmemiş. Yıllar önce “İstanbul Boğaz köprüsü yapılmamalı, yaptırmam” diye direnen parti, bu kavşağa da karşı çıkmış. Mahkemeye verip karar almış. Belediye, kararı uygulamak üzere 1 Ağustos’ta kavşağı trafiğe kapatma kararı alıyor. Bu kere, kavşağın trafiğe kapatılmaması için başka bir mahkemeye dava açılıyor ve kapatılmamasına karar alınıyor. TMMOB’nın İl Kordinasyon Kurulu, kavşakla ilgili, “ulema”yı da karıştırarak bir açıklama yapıyor. “Ulema (ilim adamları) sözü dinlenmemesi” isteniyor. Bu istek, kendilerini ulema kabul etmelerinden dolayı, “Bize bakmayın” anlamına mı; kavramla istihza mı? Kavramla istihza ise bu, yeni bir keşiftir. Ama “İstihza fikir yoksulluğundan doğar.” Bir şey daha: TMMOB’nın Peyzaj Mimarları odası da, Akay Kavşağı için Başkan Melih Gökçek hakkında suç duyurusunda bulunuyor.
31 Temmuz’da da CHP’li Çankaya Belediye Başkanı, “Ortada kavşağın kapatılmasını öngören bir mahkeme kararı var. Bu karar bir başka mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararıyla değil, ancak Danıştay tarafından iptal edilebilir. Sorun çözülmüş gibi bir durum yoktur” diyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde, dolaşık işler ne kadar zaman ve fırsat kaybettirdi. Hukuk, kanun, usul yok sayıldı. “TBMM seçse de, eşi başörtülü bir kimseyi, Çankaya’ya çıkarmayacağız” nutukları atıldı. Anıtkabir’e yüründü. Yeni ve garip bir hukuk yapıldı. TBMM toplantı nisabını 2/3’e, 367’ye çıkarıldı. Evrensel örgüt Rotary, gazete ilanıyla destek verdi. Kampanyayı CHP yürüttü ama Fransız masonları dahi toplanıp destekledi. Türkiye masonlarına güvenlerini teyit ederek, “Milletin %80’i istese, başörtüsüne izin vermeyin” dedi. O zaman ki Malatya Üniversitesi Rektörü, çıtayı daha da yükseklere taşıdı, “Milletin %95’i oy verse kıymeti yok” diye meydan okudu.
YARSAV’ın varlığı kanuni mi, değil mi? Fiili durumu ve etkinliği açık. HSYK asil ve yedek üye toplamında kahir ekseriyet YARSAV’da. HSYK’ndaki tıkanıklık ve YARSAV, bir aya yakın bir zaman ülkenin gündemini işgal etti. Zaman ve huzur gitti ama, millet de HSYK ve sistemi öğrendi.
Güce dayalı çok vahşet yaşandı tarihte. En büyüğünden en küçüğüne kadar kahredici bir ibretten başka, insanlığa yararlı tek bir değer, eser ve iz kalmadı. 50 milyon insan ölümüne, milyonların sakat ve perişan olmasına yol açtı, geriye vahşetten başka bir şey kalmadı. Musolini, İsrail ve George Bush ne yaptı, ne kaldı?
İnsanlık, dostluk ve vefadadır. Ne var ki hakim-cani dostluğu millet düşmanlığıdır. Millet zamanını, iyi ve güzel şeylerle değerlendirmek, zorbalıktan uzak kalmak ister. Gücün eseri iyi olmalıdır. Hakka, hukuka, millete karşı direnen, ahlakla, edeple çatışan kuvvet zorbadır, zalimdir. Zaman en kıymetli değerdir, hayattır. Zulüm, insanlığa zaman ve imkan kaybettirir. Kanunların ve adalet sisteminin zulmü, ağır ve tahripkar bir zulümdür.
Yıllar önceki bir gazete haberini hatırlıyorum: New York 5. Caddede. Araba adama çarpıyor. Adam düşüyor ama bir şey olmuyor. Şoför iniyor konuşuyorlar ve “bir şey yok” deyip ayrılıyorlar. Şoför arabasına binerken, bir adam yanaşıyor düşen adama, “Sen yine arabanın önüne yat, sigortadan para alırsın” diyor. Adam, yeniden arabanın önüne yatıyor. Şoför, adam gitti diye gaza basınca, üstünden geçiyor ve adam ölüyor. Ne ibret!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi