Hasan Aksay

Hasan Aksay

Ramazan Bayramı, sorumluluklarımız ve füzeler

Ramazan Bayramı, sorumluluklarımız ve füzeler

İslam ve Müslümanların 15 asırdır sürdürdüğü barış ve kardeşlik politikası yeniden devlet politikası, “komşularıyla sıfır problem, dünya ile barış” oldu. Globalleşme çağının bilgi imkânları ve gerekleri dikkate alındığında, yeniden dünya politikasını etkileyecek insanlık idealinin hareketi doğacaktır. Bu, Abbasiler, Endülüs, Büyük Selçuklu, Osmanlı ruh kökü zincirinin yeni halkasıdır.
Geçen asırda, asırlarca bir ve beraber yaşamış iki Müslüman ülke Türkiye-Suriye sınırı mayınlarla döşenmiş, nice can, mal ve imkân kaybına neden olmuştu. Şimdi vizesiz geçişler için sadece dostluk ve bir güvenlik hattı... Bu ramazan ve bayramını, İslam’ın birleştirip bütünleştiren gücünün, insanlık ideali, dostluk ve dayanışma gayretlerinin, görünür bir güç ve merhale kazandığı tarih olarak tespit edebiliriz.
Komşularıyla problemsiz, dünya ile barışık olmaya kararlı Türkiye’nin Rusya veya İran’a karşı 6 milyar dolarlık füze rampası kurmaya ihtiyacı yoktur. Artık silah tüccarı pazarı olunmamalı, batık İsrail şirketi İMİ’yi kurtarma telaşına düşülmemelidir. İslam, dayanışma ve dostluk inşa edecek yüksek ahlaki değerlere sahiptir. Güç, yalnız saldırgana karşı kullanılacaktır.
İnsani yüceliklerin korunup yaşatılması, zulmün ve kötülüklerin yeryüzünden kaldırılması için iyiler, dayanışma ve gayrete girmeden, üstün bir erdemlilik seviyesi kazanmadan bu hedef elbette zor ve uzak görülmektedir. Ama, güçlü görünen zalimi bir anda yerin dibine batıran da; liyakat kazanınca, uzak hedefleri yakınlaştıran da Allah’tır.
Küçük ateşi söndüren rüzgâr, büyük yangınları hepten alevlendirir. Bu durum, İslam dünyasında giderek çok net ve açık olarak görülmektedir. Geçen asırda, alimleri asılan İslam dünyası, başı ve gövdesiyle katledildi. Sessiz ve cansız kaldı. Sonra, manen ve maddeten önemli diriliş hareketleri, istiklâl savaşları başladı. Siyonizm, evrensel gizli örgütleri, lobi şirketleri, sermaye, medya, propaganda, baskı, ikna odaları, fişleme, darbe ve işgaller, bu iman, ahlak ve vicdan ışığını söndüremedi, parlattı. Bush’un 11 Eylül provokasyonu ve işgal vahşetleri dirilişi hepten körükledi. Bu zulümler geçen asırdaki gibi yıldıramadı, ezemedi. Tam aksine İslam ahlak ve erdemlerine dikkat çekti, görünür yaptı. Guantanamo vahşeti dahi tek iman ateşini söndüremedi. Aksine cellat olarak kiralananlar Müslüman olarak yüceldi, cellatlığı reddetti.
Cahiliye zulmü Guantanamo, 61 yıldır Siyonist vahşet, Bush’un 11 Eylül düşmanlık kampanyası, Irak, Afganistan, Somali, Sudan ve Pakistan vahşetleri, gizli örgütlerle yürütülen başörtüsü ve fişleme gibi Müslüman’ı aşağılama edepsizlikleri, Müslüman’ın iman gücünden tek taş koparamamış, tam tersine saldırganlar aleyhine gelişmiştir.
İslam’ın ölümsüz değerlerinin görünür hale gelmesiyle şartlanmışlık çemberini kıran insanlık, İslam’la aydınlanıyor. Öyle ki İslam ile savaşı imkân kapısı haline getirenler dahi, İslam’ı, Kâbe’yi, Haccı, Umreyi merak etmeye başladılar. Masonluk gibi güçlü zincirlerle tutsaklaştırılmış, İslam’a kinlerini geçim vasıtası yapmış olmalarına rağmen onlar bile görecekler.
Şükür zamanındayız. Ramazan Bayramı bütün güzellikleriyle geldi. Zamanın bu güzelliği, sorumluluklarımızı artırdı. İslam’ın güzelliklerinden habersiz kalanlardan sorumluyuz. İyiliği, güzelliği, hakkı, saadet ve selameti yaymakla sorumluyuz.
Şimdi binlerce gencimiz, çöllerde, dağlarda aç-açık insanlara Müslümanların zekâtlarını, yardımlarını ulaştırmak için imanla seferdeler. Milyonlarca insan İslam’ı öğrenmeye ve yaşamaya muhtaç.
İslam ışığını insanlığa, örnek hayatı, hareketleri, güzel davet şekli ve bilgisiyle ulaştırmak fert fert bütün Müslümanların sorumluluğudur. Bu bayram, bu sorumluluğu yüklenmekte hepimize yeni bir kademe kazandırmalı ve iki günümüzü denk kılmama azmiyle hareket etme kararlılık ve nasibine ulaştırmalıdır.
Bu düşüncelerle okuyucularımın ve bütün Müslüman kardeşlerimin bayramlarını tebrik ediyorum. Bu bayramın tüm insanlık için yeniden bir saadet dönemine dönüşmesini ve bu dönemin ihya ve muhafazasının sağlam temellere dayandırılmasında neslimizin önemli bir nasip sahibi olmasını, şartların giderek hızla gerçekleşmekte olduğunu görerek umutla Allah’tan niyaz ediyorum.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi