Rahim Er

Rahim Er

Barışa muhalefet

Barışa muhalefet

Muhalefet, hırçınlık ve sürekli inatlaşma değildir. Her şeye muhalefet, sağlıklı bir hal olmasa gerek. Devlet, bu milletin istikbali, ne iktidarın tapulu mülkü, ne muhalefetin ve ne de diğer anayasal kurumların. Bu itibarla yarınlarımızın menfaatine yapılan her iş, her teşebbüs makbuldür.
İyi, doğru ve güzeli kim yaparsa yapsın...
100 yıllık bir ihtilaf.
1000 yıllık bir didişme.
Düveli muazzamanın kapıştırdığı iki ırkın mukatelesi. Çocuktuk bu düşmanlıklar gündemdeydi. Bizim nesiller ve elbette öncekiler ve daha öncekiler hep zannetti ki dâvâlar ancak ve yalnız silahla çözülebilir. Belletenler, böyle belletmişlerdi. Oysa zaman, nice nesle nice kanlar pahasına onu öğretti ki silah en uzak düşünce olmalıdır. Bugün artık silah devri değil. Kültür, edebiyat, eğitim, kalem, iletişim, bilişim, sinema, iş adamlığı, ortaklık, internet, ekonomi, diyalog ve dayanışma devri.
Komünizm bundan dolayı çöktü.
Kapitalizm de bunlardan dolayı çöküşte.
Fetihler, Hollywood’la Bollywood’la sporla yapılıyor.
Fetihler, eğitimle ekonomiyle yapılıyor.
Fetihler kültürle, kalemle internetle oluyor.
Sanayi inkılabını yakalayamayan geçmiş toplumumuz, 23 milyon kilometrekareden 1 milyon kilometrekarenin altına düşen yolu açtıklarının farkında değillerdi. Öyle olunca birbirlerine girip fes-şapka gardıropçuluğunu, makyajda kalmayı devrim sandılar. Devrimiz yetişmiş insan devri. Kafası çalışan. Medeni cesareti çok yüksek olan. Tek başına dünyanın ortasına dikilebilen. Yalnız da kalsa dâvâsından taviz vermeyen ufuklu insan devri. Çaplı, muhtevalı, dolu ve diri insan devri. Dün-bugün-yarın sentezini doğru yapabilen nesillere, her devri, kendi şartları ve doğruları içinde tartan yorumlayan soylu kafalara muhtacız. Bunlara belki de siyasette daha fazla muhtacız. Politika değil ve fakat siyaset yönetme sanatıdır. Ne var ki muhalefetimiz fukara. Kısır dövüşlerin üslubunda. Gırtlak paralamak siyaset olsaydı kanaryalar başbakan seçilirdi. Şu muhalefete baktıkça siyasetin yarınlarına dair endişelerimiz çoğalmakta.
Muhalefet... Türkiye muhalefeti... Türkiye muhalefeti, iki kategoriye ayrılmış vaziyette. Türkçü partiler ve Kürtçü parti. Bunlar artık bu devre cevap veremiyor. Zamanın gerisine düşmüş durumdalar. Fransız İhtilali’nin kırıntı fikirleri çoktan Ganj’ın dibini buldu. Kendilerini yenileyemezlerse lafazanlığın dışına çıkıp proje üretemezlerse yarınlarının olmadığını şimdiden haber vermek lazım. Ne var ki yarınlara kim talip? Günü kurtarma ucuzculuğunun yarını olamaz. Milletle doku uyuşmazlığı yaşamaktalar. Ne düğünde, ne dernekte, ne camide, ne sofrada vatandaşlarla birlikteler. Kopuk hayatlar içindeler. Dünya basını Türk ve Ermeni liderlerini gelecek yıl Nobel’e aday gösterirken bizdeki muhalefet, Ergenekon dürtüleriyle kılıçla fetih hülyalarında.
Her şeye muhalefet tamam da barışa muhalefeti anlamak imkânsız. Hele hele hainlik demek.
Hain ithamını fütursuzca kullanan siyasetçi olamaz
Ankara’da siyasi rüşd eksikliği var.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi