D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

“Tay”lar ve “may”lar

“Tay”lar ve “may”lar

Komşunun küçük kızı, son günlerde akşam haberlerini seyretmeye merak sardı. Malum son zamanlarda ikide bir “Danıştay” lafı geçiyor. Şu kararı ortadan kaldırdı, şu hükmü iptal etti gibisinden. Kızcağız aniden “taya danışmasalar olmaz mı” demesin mi? Gel de bu at meraklısı kıza cevap ver!
Mizaha yatkın ahbabımın sonuna “tay” veya “may” getirilen kurumlar hakkında önyargıları var.
“Tay” hadi neyse, diyor. Moğolcadan müdevver bir “kurultay” var. Bin yıl unutulmuş, 1930’larda nasılsa birden hatırlanmış. Ya “may” nereden çıktı veya kim icad etti?
Gerçekten “Kurmay”daki “may”ın menşeini keşfetmek mümkün değil. Zaten başka hiçbir köke getirilmemiş. Bu ekle başka bir kelimeye vücut verilmemiş. Bu durumda yalnızlıktan bir hayli sıkılıyor olmalı!
“Kur-may” diyelim ki, savaş mevzuunda oyun kurucu, planlayıcı konumundaki kişilere, beyin takımına deniyor. Savaş sadece bu kurma işi ile uğraşanlarla yapılmaz ki. Elbette vurucu güç de lazım. Yani silahı kullanacak, düşmanı fiilen alt edecek kişiler olmalı. Bunlara neden “vurmay” denilmiyor?
Gerçekten kulağa hoş gelmiyor mu: Kurmay ve vurmay?
Biri kuruyor, yani planlıyor, diğerleri vuruyor, yani işi bitiriyor. O zaman arapça askere karşı sağlam bir öztürkçe kelime bulduk demektir.
Bu buluş bizi bütün askeri terimleri gözden geçirme konusunda ikna edebilir.
Böyle kapı aralanınca, nöbetçiye “durmay” demek mümkündür. Ulaştırmacıya da kolaylıkla varmay diyebiliriz!
Peki Danıştayı, Sayıştayı, Yargıtayı yalnızlıktan kurtarmak için ne yapmalı?
Mesela işe mahkemeye duruştay diyerek başlayabiliriz!
Danışmak kökünden Danıştay, saymak kökünden Sayıştay, yargı kökünden Yargıtay oluyorsa, neden başka taylar olmasın?
Pekala hastahane yerine sargıtay denilebilir. Eh “sargıtay”da işleyenlere de may ekiyle yeni adlandırmalar yapabiliriz. Doktora dermay, hemşireye sarmay diyebiliriz!
Danıştay malum, son olarak eşitsizliği tahkim eden bir karar aldı. Nereden geliyorsan orada kal. Meslek lisesinden mezunsan sonuna kadar yerinde dur. Asla durumunu iyileştirmek, kabiliyetini başka alanlarda geliştirmek için bir şey yapma. Zaten yapamazsın. Mesela Ankara liselerinden birinden mezun olmazsan, Danıştay üyesi olabilir misin? Zor olursun! Ya Ankara Hukuktan başka bir fakülteden mezun olursan? Çook beklersin! Haddini aşma, sabrımızı taşırma.
Böyle buyurdu Danıştay.
Danıştay istikrarlı bir kurum. Danıştay cinayeti ile ilgili bir kanaate vardı ki, sonradan ortaya çıkan hiçbir delili itibara almadı. Bu da az şey değil, zamanımızda insanlar o kadar çok değişiyor ve fikir değiştiriyor ki: Böyle yerini ve konumunu değiştirmeyenleri tebrik etmek lazım.
Bir kurum, konumunu takdir edemez, önemini değerlendiremez ve çizgisini zorlarsa ne olur?
Bir gün gelir ki, değeri, itibarı zedelenmiş, sözü dinlenmez hale gelmiş olur.
Bizim küçük komşu kızının dediği oldu. İsminde tay olmayan bir kurum meseleyi halletti, yüz binlerce genci rahatlattı. Ona göre, bu konular “tay”lara sorulmamalı idi. At varken, tayın hükmü geçer mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi