Makama göre söz

Makama göre söz

İnsanların bulunduğu yere göre gördüğü değiştiği gibi görüşü de değişirmiş. Kabuğunu beğenmeyen civciv gibi olurmuş. Solcuları meydanlara döken liderler iktidara gelince ilk görevi eski solcuların boynunu bükmek olmuştur.

İslamcıların önde gelenlerinden de öne geçenler, arkadaşlarının boynunu bükmemişler ama arkadaşlarının içlerinde dik duran başlarını ve hep cennete bakan gözlerini dünyaya çevirerek öldürüvermişler.

İnsan baktığı yere gidermiş. Arabanızı geri vitese alsanız bile gözünüzü geriye çeviriyorsunuz ama dünyaya çevrilen göz cennete dönemiyor.

Arap şairi “Dini parçalayarak dünyamıza yamadık. Bir de baktık ki, ne din kalmış ne dünya.” demiş.

Ayeti kerimede ise “Onlar, ahireti dünya karşılığında sattılar” diye haber verir. (Bakara 86)

Baktığınız yerin önemi olduğu gibi baktığınız şey de, baktığınız şeyin kullanıldığı yer de önemli.

Ceviz ağacının yarısından tabut yaparsınız size sevimsiz gelirken, diğer yarısından kütüphane yaparsınız bu sefer size çok sevimli gelir.

Baktığımız eşyanın durumu da bizi yönlendirir.

Hatta tabuttan korkan insanlar olduğu gibi “Beni Rabbime götüren tahta at diye onu sevimli bulanlar da olur. Bu sefer de eşyayı değerlendirmede insanların inançları devreye girer.

çelebizade Şeyhülislam İsmail efendi “İyi ile kötü, bulunduğu duruma göre belirlenir. Mesela okun doğru olması, kılıcın ise eğri olması iyidir, doğrudur” anlamında:

“Nîk-ü (iyi) bet (kötü) her vasıf olur zâte nisbetle kemâl

Doğruluk nâvekte (okta) hoştur, eğirilik şemşîrde (kılıçda)” diyor.

İyi insanla, kötülük yapan insanı birlikte görürsen hemen ikisinin de hakkında aksi yönde karar verme.

Ok ile yayın bir atımlık beraberliği vardır. Bu beraberlikte ok, doğruluğundan bir şey kaybetmez, yay da eğriliğinden bir şey kaybetmez ama ikisinin beraberliğinden iş biter.

İmam, minberden konuşurken cemaat sessizce dinlerken, cami dışında cemaatle imam birçok konuda tartışmaya girerler.

Kahvedeki sandalye ile camideki mihraptan konuşmak hiçbir zaman aynı değildir.

Onun için “Makama göre makal, makale göre makam vardır” demişler.

Yani, her sözün bir yeri olduğu gibi her yerin de bir sözü vardır.

Evreni yaratan Allah’ın koyduğu evrensel değerleri bilir ve her şeyi ona göre değerlendirsen hata yapma oranın azalır.

Yoksa şahıslar, kurumlar, kuruluşlar, devletlerarasında gelir gidersin ve kesin doğruyu da elde edemeden Yaratanın huzuruna boynu bükük varsın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi