Ne Simoviç, ne Mondragon, ne Hayrettin, ne Aykut, ne Orkun. Bu Souleymanou, Galatasaray’a hepsinden daha fazla faydalı oldu. İki sezon önce son maçta Fenerbahçe’ye karşı harikalar yarattı. Son dakikalarda müthiş toplar çıkardı. Dün de iyi götürdüğü maçta Galatasaraylılar’ın yapamadığını yaparak üç puanı ikram etti. Kolay değil, bir sezon şampiyonluğu Souleymanou ile kazanıyorsunuz. Bu kez de ligin mesafesi kısalırken, liderin iki puan gerisine düşme tehlikesine dakikalar kala Souleymanou yine lehinize sahne alıyor. Tabii bunlar futbolun içinde hep var.

Ahmet Akcan’ı sayarım, severim. O işini yapıyor. Feldkamp telefonla talimat veriyor, o da uyguluyor. Fazlasını da konumu itibariyle zaten yapamaz. Futbol matematik değil. Ben iddia ediyorum, yer yüzünde hiçbir antrenör, profesyonel amatör farketmez Galatasaray’ın oynadığı son yarım saati takımına oynatmaz. Futbolda 4-4-2 var, 4-3-3 var, 3-5-2 var, 3-4-1-2 var, 4-4-1-1 var. Rakam sayarsak çok şey bulursun. Ancak son yarım saati izledim, sonra düşündüm taşındım, bu Galatasaray’ın düzenini rakamlaştıramadım. Kimin nerede oynadığı belli değil. Servet sol iç koridorundan driplingler yapıyor. ümit - Hakan yana yana. Aralarına bir de Nonda giriyor. Serkan ile Sabri dip dipe. Arkada Volkan, Emre bekliyor, ara sıra Mehmet Topal yanlarına geliyor. Rica ediyorum bu durumu rakamlaştırın, bana bir mail atın. Ben anlamadım.

Kurtar ne yapsın?
Denizli takımı sakatlıklar nedeniyle oyunun son 35 dakikasında bütün değişiklik haklarını kullandı. Zaten kısıtlı kadrosu var. Güvenç Kurtar, Tomas’ı 4-5, Carlos Alberto’yu 3-4 farklı mevkiiye gönderdi. Ne yapsın? O da oyunu tutmak adına kısıtlı kadrosuyla bir şeyler üretmek istiyordu işte. Denizli son bölümlerde kontra fırsatları bulsa da Yusuf’un henüz hazır olmaması yüzünden sonuca ulaşamadı. Galatasaray dağınık futboluyla müthiş bir üç puan aldı. Servet ilk 60 dakikada stoper, 60 ile 90 arası ne oynadığı bilinmiyor. Uzatmada yine stoper. Bu kadar oyuncuyu, karma karışık bir takımı düzene oturtmak telefonun şarzını bitirir.

Aytekin Durmaz gördüğünü çaldı, iyi maç yönetti.