Laikçileri Sayalım

Laikçileri Sayalım

Bildiğiniz gibi Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya Ak Parti’ye “laikliğe aykırı fillerin odağı haline geldiği” iddiasıyla kapatma davası açtı.

Laiklik tehlikede diye!

Anayasa mahkemesi bu davayı kabul veya red etme ile ilgili kararını yakın bir zamanda verecek.

Bakalım laiklik tehlikede mi değil mi?

Hep birlikte göreceğiz...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti laik bir devlet.
Laiklik “değiştirilmesi dahi teklif edilemez”bir madde olarak anayasada yerini almış.

Ama laikliğin ne olduğuna gelince net bir tanım yapılmadığı için bin tane yorum yapılıyor.

Don Lastiği gibi herkes kendi tarafına çekiyor.

Peki, laiklik temeline oturtulmuş devletimizde laikliği benimseyen kaç kişi var?

öyle ya, anayasaya girip de vatandaşın benimsemediği, özümsemediği bir ilke olabilir mi?

çoğunluk benimsiyorsa eyvallah!
Kimsenin diyeceği bir şey olmaz.
Demokrasi de bu değil mi zaten…

Arada birileri çıkar laikliğin tehlikede olduğunu söyler.
Sonra mitingler düzenlenir
Sayın bizi kaç kişiyiz diye…

İşte burada polemik başlar.
Birileri bindirilmiş kıtalar iddiasında bulunurken diğerleri bunun aksini söyler.
Bu polemik böylece devam edip gider…

Şimdi ben bu polemiği ortadan kaldıracak bir öneri sunuyorum

Bu öneri;

Bizi Avrupa birliğine daha da yakınlaştıracak!
Sayı ile ilgili polemikten kurtaracak!
Savcılarımıza dava açarken kolaylık sağlayacak!
İddanamelerini de desteksiz olmaktan kurtaracak!
Belki de ekonomimizi düzeltecek!

Laiklik bu hiç belli olmaz!
Her derda deva!

Şimdi önerim şu;

Hazır Avrupa Birliğine girme ile ilgili nüfus cüzdanlarımızdaki “din “hanesini
kaldırma ile ilgili talimatları yerine getirme görevini yerine getirecekken onun yerine laikliği kabul edenler için “laik mi değil mi” ifadesi eklensin…

Böylece laikliğin dinsizlik olmadığı daha da netleşsin!!!

Böylece her seferinde darbe sebebi, parti kapatma sebebi, bir kaşık suda fırtınaları koparma sebebi olarak ortaya konulan laikliği benimseyenlerin kaç kişi olduğu öğrenilmiş olsun!

Hem bundan sonra rakamlara kim itiraz edebilir ki?

Artık her yıl 31 Aralıkta enflasyon rakamları gibi “laiklik rakamları” da açıklanır da bu millet resmi ağızdan gerçekleri öğrenmiş olur.

Bilgi çağında böyle bir bilgisizliğe sahip olmak Türkiye’ye yakışmıyor!

Haydi yetkililer görev başına!

GüNüN SöZü

Demiri çürüten pas nasıl kendi içindeyse suçluyu asıl cezalandıran da kendi vicdanıdır.
M.GANDHİ


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi