Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Taşeronluk nedir?

Taşeronluk nedir?

Son günlerde yaşadığımız terör eylemlerinde PKK’nın taşeron olarak kullanıldığı söyleniyor. Bu, bir güç odağının PKK’ya bir eylem yaptırması ve bunun karşılığında PKK’ya maddi ya da siyasal destek sağlaması olarak algılanıyor. Oysa durum bundan farklıdır.
PKK belirli bir merkezden yönetilen, belli bir hiyerarşisi olan bir örgüt olmaktan çıkmıştır. Türkiye’de eylem yapan güç odakları PKK’ya paralel bazı yapılanmalar oluşturdular ve bunların yaptıkları eylemlere PKK damgası vurdular. Bununla PKK’nın eylem yapmadığını söylemiyorum ama eylemlerin önemli bir bölümü bu paralel yapılar tarafından gerçekleştiriliyor.

Durumu bir örnekle açıklayabiliriz. Türkiye’de, belli bir siyasi sonucu elde etmek isteyen bir A ülkesinin olduğunu varsayalım. Bu güç örgüt tabanından ya da aynı biçimde algılanan kişilerden bir çete kurar. Bunları örgütün ideolojisiyle şartlandırmanın yanında maddi imkanlar da sağlar. Bazen örgütün yönetiminin davaya ihanet ettiğini söyler. Maddi destek ve ideolojik yönlendirmenin etkisindeki çete istenen eylemleri yapar. Onlar yaratılan ortamın hangi siyasi sonuç doğuracağını bilmez ve ideallerle süslenmiş çıkarları yönünde eylem yaparlar. Hedef iktidarı yıpratmak, iç çatışma çıkarmak ya da bu çatışmanın yarattığı ortamda bir dış müdahalenin yolunu açmak olabilir. Eylemciyle planlayıcı arasında, hedef açısından, hiçbir benzerlik yoktur.

Bunun en iyi örneği Bingöl’de 33 erimizin şehit edilmesidir. PKK’nın ateşkes ilan etmesinden kısa bir süre sonra gerçekleşen eylem çatışmaları yeniden başlattı ama PKK yönetimi olayı üstlenmedi hatta eylemden sorumlu tutulan Şemdin Sakık örgüt tarafından idama mahkum edildi. Bu örgütte bölünmeler sağlayarak bir bölümünü kontrol etmenin bir örneğiydi.

Bu model El-Kaide için de geçerlidir. Dünyanın birçok yerinde bu örgüte mal edilen birçok eylem gerçekleşmiştir. Ancak büyük bir gücün bile planlamakta zorlanacağı bu eylemleri dünyanın tüm istihbarat örgütlerini atlatarak yapıldığını düşünmenin ne kadar gerçekçi olduğu sorgulanmamaktadır.

Türkiye’de eylem yapan ve taşeron yerine paralel örgüt demeyi tercih ettiğim birden fazla yapılanma olduğunu düşünüyorum. Bu örgütlerin kime hizmet ettiğini eylemlerinin sonuçlarının hangi gücün politikasına hizmet ettiğini değerlendirerek anlayabiliriz. Son eylemler Türkiye’nin çok yönlü hale geldiği için yönsüz sayılan dış politikasına bir tepki olabilir ve iktidarı hedef alabilir. Türkiye’nin Kuzey Irak’a müdahalesi için gerekçe yaratmaya yönelik olabilir.

Türkiye’deki Kürt siyasetçiler halk arasında beleşçi olarak tanımlananlar konumundadır. Planlamadıkları, herhangi önleyici ya da teşvik edici rollerinin olmadığı eylemlere sahip çıkarak siyasi rant sağlamaya çalışıyorlar. Şunu bilmeleri gerekir ki bu eylemleri arkasındaki güç odakları onları ciddiye bile almaz.

Bir eylemi yapanların kapasitesini anlamak için simülasyon yapmalı yani benzer bir olayın nasıl gerçekleşebileceğini incelemeliyiz. O zaman bunların eğitimsiz, sıradan insanlar tarafından değil, her türlü istihbarat ve teknik desteğe sahip, akıllı merkezler tarafından planlanıp sıradan insanlara yaptırılan eylemler olduğunu görürüz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi