Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Efendicesi bu, kabasına girmeyelim

Efendicesi bu, kabasına girmeyelim

Rahmetli kayınpeder çok enteresan adamdı. Her zaman ciddi ve hatta kimi zaman da sert yapılı görünmesine rağmen, doğal bir komikliği vardı.

Nasrettin Hoca'dan izler taşıdığını düşünürdüm.

Aradaki fark, sakal ve kavuk...


* * *
Bizim milletin çoğunda vardır bu tür yansımalar.

Etrafımıza dikkatli bakarsak, sadece Hoca'dan değil, Keloğlan'dan, Hacivat'tan veya Karagöz'den, Deli Dumrul'dan, Ulubatlı Hasan'dan etkilenenlere, onlara benzeyenlere rastlarız.


* * *
Bir gün çocukların karnını doyurmak zorunda kalınca, "Size kendi ellerimle şöyle güzel bir pilav yapayım" demiş kayınpeder.

İşe girişmiş fakat suyunu fazla koyduğunu sonradan fark etmiş.

Biraz daha sıcak su ilave edip şöyle demiş:

"Ben zaten pirinç çorbası yapmayı düşünüyordum. Ne zamandır canım çekiyordu."


* * *
Karakaçan'dan düştüğünde, Hoca'nın "Ben zaten inecektim" demesinden ne farkı var?


* * *
İş dünyasında da, siyaset âleminde de buna benzer çok hadiseye şahit oluyoruz.

Pilav yapacakken...

Bu niyetle işe başlamışken...

Sonradan pirinç çorbasına çevirmek...

O büyük çaplı işlerde, önce talep edilen ve fakat ardından, şartlar gereği değiştirilerek razı olunan nice hadise karşısında çok basit kalır.


* * *
Anayasanın tamamını değiştirmek gerekirken...

Böyle bir işe iyi niyetle girişilmişken...

Hatta ciddiyetle yeni bir metin hazırlanmışken...

İtirazlar sebebiyle vazgeçmek ve bir kısmını değiştirmeye razı olmak durumundayız.

Ki ona da karşı çıkıyor bazı muhteremler.


* * *
Bir masaya oturup konuşmak, anlaşana kadar tartışmak mümkün değil bu memlekette.

En doğrusu, Lütfü Şahsuvaroğlu'nun dediği gibi "Herkes anayasasını alsın da gelsin" kararına varabilmek.


* * *
Mustafa Kutlu ile oturduk geçen gün.

Bütün siyasi parti yetkililerinin, bir odaya kapanmasını ve ortak bir metin çıkana kadar, gerektiğince kavga gürültü ile tartışarak sonuca varılması gerektiğini söyledi.

Ama bizim siyasilerimiz henüz bu olgunlukta değil.

Konuşmak bile ciddi mesele.

Susmak için dahi bir adreste buluşmak zor.

Bir cenaze töreninde olsun, Meclis koridorunda olsun, karşılaşmalardan kaçınanların, bilerek ve isteyerek bir araya gelmesi, oturup konuşması, hele ortak bir metnin altına imza atması hayal.


* * *
Hâlbuki yapılması gereken bu... Çatır çatır tartışıp, bir yerde anlaşmak.

Hiç anlaşmama kararı ile sürekli tartışmak, havanda su dövmekten başka nedir?

Seçimlerde yüzer gezer oyların iyi analiz edilmesi gerekir.

Önceki seçimde yüksek oy alan bir parti, sonraki seçimde baraja takılabiliyor.

Çok düşük oy alan parti de diğer seçimde iktidara yürüyecek oy alabiliyor.


* * *
Bu nedir?

Seçmenin oyu, kimsenin tapulu malı değil demektir.

Bir gün o partiye veren, başka seçimde öteki partiye oy veriyor demektir.

Kuşbakışı bakarsanız, seçmenin efendice "Anlaşırsanız, çok iyi olacak" dediğini görürsünüz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi