Osman Tanburacı

Osman Tanburacı

Milli görüş ve Hiddink

Milli görüş ve Hiddink

Azerbaycan yenilgisinden sonra yolun sonuna geldik. Ya da bir başka deyişle yolun başındayız artık. Şimdi, Futbol Federasyonu'na düşen görev Türk Milli takımı ve Türk futbolu için 'yeni bir yol haritası' çizmek olacaktır. Bunu da Hiddink'le yapması doğaldır.

Kanımca; Hiddink bu güne kadar futbolunu tanımadığı bir ülkede yönetimi mevcut yardımcılarına bırakıp sorumluluk almayarak en akıllı işi yapmıştır. Dört maçlık periyoattan ve Türkiye'yi tanıdıktan sonra işe el koyması çok doğaldır. Şimdiye kadar Oğuz Çetin'e bıraktığı seçim görevini de bundan sonra kendi üstlenecektir. Bu da akıllı adam profilidir.

TFF'ye düşen görev de Hiddink'le bir masaya oturup onun Türk futbolu hakkındaki görüşlerini aldıktan sonra kilometreyi sıfırlayarak işe yeni kadrolarla başlamasıdır.

TFF, eskiye dair ne varsa silmelidir. Başarı ancak yeni bir yapılanmayla ve Guus Hiddink'in fikirleriyle olmalıdır.

Yerli hocanın tercih edilmemesi sırf bu yüzdendir. Türkiye'nin içine düştüğü çok laflı, şok etkenli, çok güdümlü ortam artık rafa kalkmalıdır. Hiddink, hür iradesiyle futbol bilgisini Türk futboluna aşılamalıdır. Bu da yepyeni ve etki altında kalmayacak kadrolarla mümkündür.

Hiddink'ten istenen şunlar olmalıdır.

1-Gençleştirilmiş bir kadro.

2-Dünya ile ölçüşebilecek sisteme dayalı bir ekip.

3-Futbolun iki yönünü de oynayabilecek ve savunmayı hatasız yapacak bir takım yaratmak.

Hiddink bunları başaracak evsafa sahip bir hocadır.

Guus Hiddink'in şahsından beklenen fiziki gücü değil, onun aklından faydalanmaktır.

TFF'den de beklentiler şöyle sıralanabilir;

1-Yabancı sayısında indirim ve kriterlerin konması.

2-Bütün kulüplerde alt yapının kuvvetlendirilmesi ve bir ekol yaratabilmek için Hiddink'in yol gösterici olmasının sağlanması.

3-Sahaların onarımı.

4-Lig maçları kadrosunda alt yapıdan yetişen en az iki oyuncu bulundurulması.

5-Ceza ve ödülde yeni düzenleme.

6-Hocaların, yılda bir takımdan fazla takım çalıştırmaması ve hocasını gönderen kulübün de o hocaya sözleşmesi süresince sözleşmesindeki bedeli ödeyecek olması. Görüyorsunuz ki TFF'nin yapması gerekenler Guus Hiddink'in yapması gerekenlerden çok daha fazla.

Bunlar yapıldığı takdirde Türk futbolu 2014'de olmasa bile 2016'dan itibaren dünya platformundaki bir daha değişmeyecek gerçek yerini bulur.

Türkiye, futbol açısından çok mümbit bir tarladır yeter ki iyi işlensin.


Rijkaard ilk kez keyifli


Arda'nın dışında sakat olan yok. Lorik Cana'nın Arnavutluk maçından sakat döndüğü söyleniyor umarım önemli değildir. Neill de düzelmiş.

Rijkaard'ı bu hafta seçenek zengini olarak görüyorum.

Milli aranın da Galatasaray'a yaradığını düşünüyorum.

Çağlar, Sabri, Hakan Balta, Mehmet Batdal hatta Baroş'un sakatlığının geçtiğini Sağlık Kurulu'ndan öğrendim.

Dr. Burak Kunduracıoğlu Baroş'un bile düzeldiğini Ankaragücü karşısına çıkacak takımda ilk 11'i Rijkaard'ın belirleyeceğini söylemesi güzeldi.

Yani; Arda'nın dışında herkesin oynama şansı var.

Uzun süredir sakatlıklarla boğuşan Galatasaray'ın bu düzeye gelmesi sevindirici.

Rakip Ankaragücü. Bu yılın güçlü kadrolarından biri. Onun da bugüne kadar sıkıntıları vardı ama bu maç her iki takım için de çok önemli. İkisi de güçlerini ispat için oynayacak.

Tahminim şudur;

Galatasaray maçın başında rakibin baskısına boyun eğer de gol yerse dinamik Ankaragücü karşısında zorlanır. Çünkü morali bozulan Galatasaray bu ortamı bir türlü aşamıyor. Ankaragücü de iyi ekip.

Galatasaray aktif oyunla rakibinin üzerine gider de kaçıncı dakikada olursa olsun ilk golü bulursa farka gider.

Seyri güzel bir maç olacak.


Divan'daki Adnan Polat


Galatasaray Kulübü Divan Kurulu, İrfan Aktar başkanlığında toplandı ve başkanı Adnan Polat'ın kulüp hakkındaki pozitif görüşlerini dinledi. Polat iyi bir hatip. Söylemek istediğini net bir dille anlatıyor. Galatasaray'da korkulacak bir şeylerin olmadığını, kulübün karanlık tünelden çıktığını, 40 değişik hacizin tek hacize indirildiğini, şirket birleşimiyle Galatasaray'ın 20 yılda 1 milyar dolar kazandığını, orta vadeli borçların ödenebilir hale geldiğini, bankalara olan borcun artık kulübü sıkmadığını, Seyrantepe'nin mükemmel olduğunu anlatarak, Galatasaray camiasının kendisini desteklemesini, muhalefetin de yönetimi her dakika yıpratmaya çalışmaması dileğinde bulundu.

Buraya kadar çok güzel.

Tebrikler Başkan.

Ancak son sözleriniz Galatasaray camiasının örf ve adetlerine uymuyor.

Hayrettin Kozak Ağabeyisi, Yönetim Kurulu üyeniz Mehmet Helvacı'dan özür dilemez!

Ayrıca Kozak'ın özür dileyecek bir durumu da yok. Galatasaraylı kardeşler bu kırgınlığı kendi aralarında hallederler. Siz şahit olmadığınızı söylediğiniz olay hakkında lütfen karar vermeyin. Bırakın kardeşler aralarında halletsin.

Yaptığınız o kadar güzel sunum son sözlerinizle güme gitti. Şimdi insanlar o kadar lafın içinden cımbızla bunu çeker alırlarsa zararı kime...


Üzmeyin Ardamı...


Erman Toroğlu yine belden aşağı vurdu.

Ne demişler; karşındakini nasıl bilirsin?

Kendim gibi.

Etme be Erman.

23 yaşındaki bir delikanlının günahını alma...

Demek sen öyleydin ki halden anlıyorsun. Zaten itiraf da ediyorsun. Ama nereden biliyorsun Arda'nın senin kadar süfli yaşadığını.

Hem böyle yaklaşımlar o sözü söyleyenin de bazı gizli sorunlarının olduğunu ortaya çıkartmaz mı?

Aklı başında adam hiç delikanlıya böyle bir çamur atar mı?

Bu senin ikinci çamurun...

İlkinde Ümit Karan'la mahkemelik oldun.

Yine de sevildiğini bil ve o küçücük Arda'nın sana verdiği sunturlu cevap da kulaklarında küpe olsun;

'Bu kendini bilmezlere sahada futbolumla cevabı verebilirim ama şerefsizliğe verilecek cevap da yok!'

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Osman Tanburacı Arşivi