Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

CHP'de ideolojik kopuş

CHP'de ideolojik kopuş

Kemal Kılıçdaroğlu, Önder Sav’ı fena kızdırdı. CHP’de asıl kavga şimdi başlıyor. CHP milletvekilleri, partide, Baykal’ın kaçamak görüntülerinin internete düşmesinden daha kötü bir süreç yaşandığı düşüncesinde. Çünkü bu bir koltuk savaşından ziyade ideolojik ayrışmanın ayak sesleri. CHP şu an Sav ile Kılıçdaroğlu taraftarları arasında ideolojik bir kopuşun eşiğinde.

CHP’DE İLK GÜN NE OLDU?

Çarşamba günü CHP’de Parti Meclisi toplanacaktı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, PM toplantısına katılmadığı gibi toplantıyı iptal ettiğini açıkladı. Ancak Genel Sekreter Önder Sav, Genel Başkan Kılıçdaroğlu katılmamasına rağmen Parti Meclisi'ni topladı.

Ve ekibiyle “tüzük kurultayı” yapılmasına karar verdi. 81 kişilik CHP Parti Meclisi’nde bu karar 2 çekimser, 2 red oyuna karşın 59 üyenin oyu ile alındı. Karara göre, 27-28 Kasım'da saat 10.00'da Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda tüzük kurultayı yapılacak.

Bunun üzerine Parti Merkezi'ndeki odasında kendisine yakın isimlerle bir toplantı yapan Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yürürlükte bulunan tüzük uyarınca CHP'nin yeni yönetimini belirledi. Kılıçdaroğlu'nun listesinde Önder Sav ve Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay'ın ismi bulunmuyordu.

3 İSİMDEN RED

Ancak Kılıçdaroğlu tarafından Genel Sekreterliğe getirilen Nihat Matkap ile Genel Başkan Yardımcıları olarak belirlenen Gülsüm Bilgehan ve Gökhan Günaydın bu görevleri kabul etmediler.

Ardından Kılıçdaroğlu, Bilgehan'ın yerine Didem Engin’i, Gökhan Günaydın'ın yerine Mehmet Zeki Gündüz’ü getirdi. Yeni Genel Sekreter olarak ise Süheyl Batum’u belirledi.

Kılıçdaroğlu saat 17.30 sıralarında Parti Genel Merkezi'nde basın mensuplarının karşısına geçti ve yeni yönetim listesini açıkladı.

Basın toplantısının ardından yeni ve eski MYK'nın üyeleri toplandı.

12. KATTA KILIÇDAROĞLU, 4. KATTA SAV

CHP Genel Merkezi'nde Kılıçdaroğlu 12., Sav ise 4. katta kendi MYK'larını topladı. Akşam geç saatlere kadar taraflar durum değerlendirmesi yaptı. Bir sonraki adımlarının ne olacağını konuştu.

CHP MAHKEMELİK

Sav ekibi, Kılıçdaroğlu’nun yeni MYK’sının hukuki olmadığını söylüyor. Kılıçdaroğlu ise Sav’lı PM’de alınan tüzük kurultayı kararının geçersiz olduğunu savunuyor.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya'nın, Kılıçdaroğlu'nun yeni MYK listesini onaylaması bu tartışmalara son noktayı koyabilmiş değil.

CHP'deki tüzük kavgası AYM'ye kadar uzayacaktır.

SAV “BİR BİLDİĞİ VAR” HAVASINDA

Ben daha ziyade ideolojik kopuşun göstergeleri üzerinde durmak istiyorum.

Krizin patlak verdiği gün (Çarşamba günü) yaşananların yanı sıra Sav ve Kılıçdaroğlu cephesinden gelen açıklamalar da çok sertti evet. Taraflar arasında adeta bir düello yaşandı, o na da evet.

Ama bu açıklamalar daha ziyade "eksen kayması"nın göstergesi niteliğindeydi.

Bakın, Kılıçdaroğlu’nun tavsiye etmeye çalıştığı Önder Sav, “CHP kimsenin babasının malı değildir. CHP Genel Başkanı disiplin suçu işlemiştir. Hukuku bilmeyenlere hukuku bildirmek bizim görevimizdir” dedi.

KILIÇDAROĞLU “YENİ CHP’DEN” SÖZ ETTİ

Kılıçdaroğlu ise “Genel başkanın toplamadığı bir Parti Meclisi karar alamaz” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, şu sözlerle Sav ve ekibini tasfiye ettiğini söyledi: “Partideki korku imparatorluğunu yıktık.”

İDEOLOJİK KAMPLAŞMANIN EN SOMUT GÖSTERGESİ

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasında en fazla “Yeni CHP” ifadesini kullanması dikkat çekti. Bu Sav ile Kılıçdaroğlu arasındaki çekişmenin aslında ideolojik bir kamplaşma olduğunun en somut göstergesiydi.

SAV: CHP’NİN OMURGASINI KİMSEYE EĞDİRTMEYİZ

Nitekim, aynı gün kameraların karşısına geçerek Kılıçdaroğlu’na cevap veren Önder Sav’ın en büyük tepkisi “yeni CHP” ifadesine oldu.

Sav “CHP’yi içerdeki ve dışarıdaki düşmanları eskitemedi, Kılıçdaroğlu da eskitemez.. CHP’nin omurgasını kimseye eğdirtmeyiz, CHP’yi eksenlerinden kaydırmaya müsaade etmeyiz. Kimilerinin hoşuna gidecek diye CHP’nin politikasından, kimliğinden, öz benliğinden feda etmeye, ondan bir şeyler vermeye kalkanlarla uğraşımızı sürdürürüz” dedi.

Önder Sav’ın bu sözleri de CHP’deki ayrışmanın ideolojik bir kavgaya dönüştüğünü ortaya koydu.

TARAFLAR HANGİ NOKTALARDA AYRILIYOR?

Bu sorunun cevabı Kılıçdaroğlu’nun özellikle Genel Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra yaptığı alışılagelmişin dışında olan çıkışlarda gizli.  

Kılıçdaroğlu ilk önce Baykal döneminde yaptığı “Genel af” çıkışıyla dikkat çekti. CHP’nin genel politikasından farklı bir söylemi ilk kez böylelikle dillendirmiş oldu. Bu Sav cephesince not edilmişti.

Kılıçdaroğlu Genel Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra da CHP’den beklenilmeyen çıkışlar yaptı.

Örneğin “başörtüsü sorusunu biz çözeceğiz” diyerek, muhafazakar kamuoyuna el salladı. Bu çıkışın gereğini yapmamış olmasına rağmen, bu da Sav ekibi tarafından not edildi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir kez daha “genel af”tan söz etmesi bardağı iyice taşırdı.

Kılıçdaroğlu’nun Köşk’teki resepsiyona katılmaması ve neden olarak “resepsiyona katılmamanın çok da önemli olmadığını” söylemesi de Sav ve ekibinin dikkatinden kaçmadı. Bu söylem, CHP’nin misyonu ile tersti. Kılıçdaroğlu resepsiyona katılmamışsa da bunun nedeni “başörtülü eş” olabilirdi ancak!

Yine Sav ve çevresindeki isimler Kılıçdaroğlu’nun hükümetin demokratik açılım politikasına gerekli tepkiyi göstermediği düşüncesinde.

Tüm bunların üzerine bir de mezhepsel ve ırki ayrılık eklenince, ideolojik kamplaşma derinleşti/derinleşiyor. 

"BİRİLERİ BÖLGECİLİK YAPIYOR"

Nitekim, İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek'in şu açıklaması son derece dikkat çekiciydi: "Birileri bölgecilik yapıyor. CHP tüm mezheplerin yeridir."

Şimşek'in birilerinden kastının kim olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım.

SAV VE EKİBİ KILIÇDAROĞLU’NA GÜVENMİYOR

Özetle, Sav ve ekibi Kılıçdaroğlu’nun liberal çevrelere şirin gözükmeye çalıştığını, partinin politikalarını buna göre yeniden şekillendirmeye çalıştığını düşünüyor.
Sav ekibi Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP'de eksen kayması yaşandığını savunuyor.
Tüm bunlar da Sav ile Kılıçdaroğlu’nu “partinin kırmızı çizgileri” konusunda bir ayrışmaya itiyor. CHP’nin kırmızı çizgileri konusunda Sav ve arkadaşları şahinleri oynarken, Kılıçdaroğlu daha ılımlı görünüyor. Asıl ayrışma bu noktadan başlıyor.

SAV, BAYKAL’A MI YAKLAŞACAK?

Baykal'ın bu süreçte Kılıçdaroğlu'nu desteklediği iddia ediledursun.. Başkent kulislerinde asıl Sav’ın Kılıçdaroğlu’na karşı, kaset olayının ardından arkasını döndüğü Deniz Baykal’la omuz omuza verebileceği konuşuluyor. Bunun hiçte sürpriz olmayacağı ifade edilirken, CHP’deki şahinler de bu düşüncede.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi