Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

AK Parti MYK’sının Kodları

AK Parti MYK’sının Kodları

AK Parti MKYK’sının ardından MYK’sı da belirlendi. 50 kişilik MKYK’ya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damgasını vurduğu ortada.

Binali Yıldırım, Yalçın Akdoğan, Efkan Ala, Burhan Kuzu, Berat Albayrak gibi isimlerin MKYK’ya girmesi bunun göstergesiydi. 

Bu ağırlığın, MYK’ya da yansıyacağından söz edenler vardı. 

Fakat, Genel Başkan Davutoğlu ile birlikte 15 kişiden oluşan AK Parti MYK’sında bu olmadı, aksine sürpriz isimler yer aldı. 

Aynı çevreler bu kez de “MKYK listesine boyun eğen Davutoğlu MYK için ise istifa ederim resti çekince, Erdoğan’a yakın isimler tepe yönetime giremedi” yorumlarını yapmaya başladı.

Öyle veya böyle…

Sonuca bakmak gerekiyor.

Örneğin Tanıtım ve Medya Genel Başkan Yardımcılığı ve Parti Sözcülüğü görevine Ömer Çelik getirildi.

Bu görevi daha önce Beşir Atalay Bey yürütüyordu.

Sayın Atalay tecrübeli bir siyasetçi ve akademisyen fakat tanıtım ve medya konusunda başarılı mıydı, tartışılır.

Çelik ise gazetecilik geçmişi ile diksiyonu ve hitabetiyle o koltuğu daha iyi doldurmaya yatkın bir isim.

Hem Beşir Bey’in adı, Kabine’de görev alırken aktif görev aldığı Çözüm Süreci ile özdeşleşmişti.

Daha önce çok kez yazdık, Çözüm Süreci’nin ülkeyi ne hale getirdiği malum.

Böyle bir ismin AK Parti yönetiminde varlığını koruması, seçmen nezdinde partiyi olumsuz etkilerdi. 

Yerel Yönetimler’in başına getirilen Mehmet Özhaseki’nin, Sayın Gül’ün dışlandığı düşüncesiyle AK Parti’ye kırılanların gönlünü almak için MYK’da görevlendirildiğini söylemek, tek neden olarak bunu göstermek, haksızlık olur. 

Özhaseki hemen her kesimce başarısı kabul edilmiş bir isim.

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemlerinde yaptığı hizmetler, Ankara başta olmak üzere diğer pek çok büyükşehre örnek teşkil etmiştir. 

Seçim İşleri’nin başına getirilen Bekir Bozdağ ismi de çalışkanlığı ve güvenilirliği ile dikkat çekiyor.

Gelelim Selçuk Özdağ Hoca’ya.

Yenilenen AK Parti’nin yol haritasına dair ipuçları veren bir isim bence.

Kuruluşundan bu yana Vahdet’te ve gerek yazılarıyla gerekse istişarelerimizde ortaya koyduğu fikirleri ile gazetemize epey katkısı olmuştur. Bundan sonra da olacaktır inşallah. 

Şimdi AK Parti’nin 15 kişilik tepe yönetiminde; Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı.

Genel Yayın Yönetmenimiz Yener Dönmez ağabey dün şöyle yazdı:

“Selçuk Hoca’nın AK Parti’yi yönetecek beyin takımı arasında yer alması özellikle bizim terör meselesinde haklılığımızın en önemli göstergelerinden birisi bana göre. Çünkü teröre, Çözüm Süreci’nin eksik yönlerine Vahdet’le Selçuk Hoca’nın bakışı arasında hiçbir fark yok, görüşlerimiz birebir örtüşüyor.” 

Aynen öyle.

Çözüm Süreci konusunda Vahdet’in eleştiri ve uyarıları da, Selçuk Hoca’nın özeleştirileri de kayıtlarda. 

“Devletin katil, PKK’nın masum gösterilmeye çalışıldığını” Selçuk Hoca, ta 10 Mart 2015’te yazmıştı.

HDP/PKK’nın silah bırakmayı düşünmediğini, hiçbir zaman barıştan yana olmadıklarını, halkın önünde mikrofonda demokrasi, barış dediklerini, arkadan ise “vurun” diye bağırdıklarını, 20 Ocak 2015’te kaleme almıştı. 

7 Haziran seçimlerinin hemen ardından da (9 Haziran) şu tespitlerde bulunmuştu: 

“Ortaya çıkan tablo bu sürecin AK Parti aleyhine, HDP lehine işlediğini, yapılan onca düzenlemenin HDP’ye mal edildiğini gösteriyor. Daha önceki yazılarımda da ısrarla altını çizmiş bu gidişin AK Parti aleyhine olduğunu belirtmiştim. Seçim sonuçları öngörülerimi teyit etmiştir. Yapılan her düzenleme ve demokratikleşme hamlesi silah zoruyla kazanılmış gibi takdim edilerek HDP ve PKK’nın kar hanesine yazılmıştır. Ayrıca bölgede kamu düzeninin sağlanmaması, akıllı gücün kullanılmaması daha önce AK Parti’ye oy veren kitleleri sahipsizlik duygusuna itmiş, AK Parti ile bağlarını koparmalarına neden olmuştur.” 

Gelinen noktada, Selçuk Hoca’nın AK Parti’de böylesi önemli bir göreve getirilmesi, Çözüm Süreci’nde yapılan yanlışların farkına varıldığını göstermesi açısından önemli. 

AK Parti şimdi bu yanlışları düzeltmeye çalışmaktadır.

Telafi için, PKK’ya yönelik operasyonların kararlılıkla sürdürülüyor olması yetmez.

Seçimlere kadar Kandil yerle bir edilemez, terör örgütü gözle görülür bir şekilde zayıflatılamazsa, 

Operasyonlardan ziyade Çözüm Süreci’ndeki “boşluğun” nedenlerini halka anlatabilmek önem kazanacaktır. 

AK Parti, bunu Selçuk Özdağ Hoca ile yapmayı hedefliyor. 

Samimi, güven veren ve çalışkan biri olan Selçuk Hoca, inandığını anlatmakta başarılı olacaktır.

Halkla hasbihal ederken, özeleştiri de yapacaktır yapmasına da… 

Seçmen ne sonuç çıkaracak, PKK’nın bu derece güçlenmiş olması ve şehitler konusunda faturayı kime/kimlere kesecek, bunu ancak 1 Kasım’da görebileceğiz.

Hayırlısı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi