Osman Tanburacı

Osman Tanburacı

Galatasaray'da neler oluyor

Galatasaray'da neler oluyor

Son yirmi yılın önce tavan yapan sonra yatay düzlemden daha da aşağılara inen sportif grafiği Galatasaray'ı birbirine düşürdü. Bu güne kadar görülmemiş şekilde sert dozdaki muhalefet yönetimi esir aldı.

Buna sebep nedir?

Sportif başarısızlık mı?

Sadece futboldaki başarısızlık mı?

Yoksa artık Galatasaray'ın başkanlık koltuğunda çivi olmaması mı?

Galatasaray'ın yakın geçmişine baktığınızda nelerin nasıl yapıldığı, kimlerin ne şekilde öğütüldüğü meydanda. Bunu görmek isteyen gözlerde var. Görüp de görmemezlikten gelen gözler de var. Ya da bir zamanlar müstebit idareden vücut çalımlarıyla kaçıp şimdinin toleranslı yönetimine babalananlar da var.

Türkçe'de bir laf vardır; açtırmayın kutuyu söyletmeyin kötüyü.

Galatasaraylı şimdiye kadar bazılarının yüzüne söyleyemediği şeyleri şimdi arkasından söylüyor.

Bazılarına karşı edemediği lafları şimdi rahatlıkla ediyor.

Kimdir bunlar?

Onlar kendilerini bilirler.

Galatasaray bu yıllarda kadar görülmemiş bir şekilde irtifa kaybediyor.

Sadece bugünü ele almak da bugünkü yönetimi yerden yere vurmak da Galatasaray'ı kurtarmaz.

Galatasaray'ın son on yılındaki isimler belli.

Çekin o fotoğrafı koyun masanın üzerine çağırın Galatasaray'ın akil kişilerini anlatsın size fotoğrafı.

Benden olanlar olmayanlar...

Geçmiş yönetimleri acımasızca suçlayanlar,

Zamanın yönetimlerine gık diyemeyip de sonradan ortaya çıkanlar...

Hepsi, ama hepsi meydanda...

Bütün bu aşamaları gözden geçirenler bugün Galatasaray'ın kurtuluşunu gözlemlerken, muhalefetin ne denli aşırı ithamlarda bulunduğunu da görüyorlardır umarım.

Galatasaray başkanını gazetelere manşet ettiğini de unutmasın!

Tarihten ders alınmamışsa vurun kellesini Polat'ın!

Sonra arkasından ağıt da yakarsınız.

Galatasaray da çağın duyarsızlığına uydu.

Yazık!

Oysa Galatasaray'da takım altı sıfır da yenilse yine de her zaman sağduyu galip gelirdi.


Kimler gidecek Kim gelecek?

Hagi koşan, yürekli ve de Galatasaray'ın büyüklüğüne yakışacak isimler istiyor.

Gidecekler de belli.

Kim derseniz...

Herkes ihtimal dahilinde derim.

Başkan Polat da diyor ki; 3-4 yeni oyuncu hemen alınacak.

Bu bir vaat mi yoksa hayata geçecek bir garanti söz mü göreceğiz.

Ancak Galatasaray'da çöken futbol takımı mutlaka gereken isimlerle takviye edilmeli.

Baroş bile gidebilir.

Kaleci şarttır diyen Hagi, bir golcü de istiyorsa esasa parmak basılmıştır.

Hagi bir de ortanın soluna güçlü bir orta saha arıyor.

Sol açık da...

Ve son söz olarak bana güvenin ve de altı ay süre tanıyın diyor.

Kabul!

Önce transferleri bir görelim.

Mesela; Baptista...

Hem orta saha hem golcü...

Sonra ver elini Seyrantepe...


Elano da gitti...

Gönülsüzdü...

İçten pazarlıklıydı...

Brezilya Milli Takımındaki gibi değildi... Hayrı isminin büyüklüğü kadar olmadı.

Elano hiçbir şey vermeden gitti.

Sadece Elano mu?

Son iki yılda gelenler; Lincoln'ü de sayarsak, Elano, Keita, Jo, Santos, De Sanctis, Leo Franco... Daha yerlileri de saymıyorum.

Galatasaray yol geçen hanına döndü!

Gelen küstü gitti. Bu kadar da seçim yanlışı yapılmaz ki...

Oysa bunlar seçim yanlışı da değildi. Alındıkları duyulduğunda yer yerinden oynamıştı.

Peki neden randıman vermediler...

Neden?

Neden?

Sakatlıklar da bir tarafa...

Florya'da büyü var sanki!


Barcelona gibisi gelmedi

Bunca senedir bu işin içindeyim, futbol da oynadım, dünyayı da takip ettim.

1958 Dünya Şampiyonası'nı Beyoğlu sinemalarında elli kere seyrettim.

Pele'yi de bilirim, Garrincha'yı da... Puşkaş'ı da Beckenbauer'i de...

Maradona, Hagi, Müller...

Macar Milli Takımı, eski Real Madrid, Arsenal...

Hepsi ama hepsi; Santos, Botafogo, River Plate...

Bunların hiç biri bir Barça olamadı! Barcelona başka bir takım.

Uzaylı gibi...

Her zaman söylüyorum. Futbolda santrfor bitti!

Biz hala çift santrfor derken Barça resmen santrforsuz oynuyor.

Golcü David Villa solda seyirtiyor. Ama iki gol atıyor.

Pedro sağdan akıyor,

Messi her yerde...

Golü İniesta atıyor. Xavi ortalığı talan ediyor.

Barcelona mükemmel oynuyor.

Karşısında da Real Madrid var.

Bence bugünkü Barcelona bütün zamanların en büyük takımı.

Böylesi görülmedi. Bu kadar çabuk futbolu şimdiye kadar kimse seyretmedi.

Hem de top kayıpsız!

Bravo Guardiola...

Pardon!... Bravo Cruyff ve de Frank Rijkaard.

Kulaklarınız çınlasın.

Barcelona'nın bu nefaseti alt yapının ve sabrın meyvesidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Osman Tanburacı Arşivi