Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

İmam olabilirler miydi?

İmam olabilirler miydi?

İmam hatipler toplantısı yapılmış... Başbakan da toplantıya katılmış...
“İmam Hatip mektebi” tarihte olmayan bir çözüm. Tam cumhuriyet çözümü! Cumhuriyet dini öğretimini iki defa imam hatiple çözdü!
Birincisi hemen cumhuriyetten sonra: Medreseleri kapattı, imam hatipleri açtı. On yıla varmadan tekrar kapattı!
Güya talebe rağbet etmiyordu!
Dinin yaşanabilirliği imkânsız kılınmıştı. Öğretilebilirliği de imkânsız hale getirildi. Nasıl olsa dinin devri sona ermişti. Pozitif bilim yaygınlaştıkça, dine hiç ihtiyaç kalmayacaktı. Beş on yıl sabır!
Cumhuriyet neden ilk öğretimi yaygınlaştırmak için aşırı gayret sarf etti?
Genç beyinleri ideoloji ile yıkayarak dinden uzaklaştırmak için.
Türkiye 1930’larda imam hatipsizdi...
Çok mutlu idik!
Dinin ahlakın üstünü çizmiştik. Sadece askerlik için din gerekebiliyordu. Bunun için “Askere din kitabı” yazdırıldı. Askere din kitabı, sivile dinsizlik hitabı!
Ordunun silahları ile, teknolojisi, disiplini ile övünüldü. Ama “şehit” kavramı hiçbir pozitivizm kitabında yazmıyordu.
Ordu bu yüzden din dersine ihtiyaç duyuyordu. Diyanetin başkan yardımcısı Ahmet Hamdi Akseki’ye böyle bir kitap yazdırıldı ve defalarca basıldı.
1930’da defterden silinen imam hatip mektebi, 1940’ların sonunda tekrar gündeme geldi. CHP yok ettiği mektebi tekrar açmaya yöneldi. Önce kurslar açıldı. Kurslar açılırken, CHP’liler cenaze namazı kıldıracak eleman yetiştirmekten başka şey düşünmüyorlardı.
İmamlık, hatiplik zaten devrini doldurmuştu. Ama Atatürk’ün cenaze namazı kılındığına göre, herkesin cenazede ihtiyacı olabilirdi.
İmam hatip milli eğitimin üvey çocuğu idi. Her yerde hor görüldü. Çok rağbet görmeyeceği düşünüldü. Ama öyle olmadı. Halk çok rağbet etti. Milli eğitimin gönüllülük tarafı uzun süre sadece imam hatip okullarına halkın desteği ile sınırlı kaldı. Yüzlerce imam hatip okulu binası halkın paraları ile yapıldı. Bu okullara devam eden gençlerin masrafları halk tarafından karşılandı.
Önce imam hatip mezunları ilahiyat fakültesine bile alınmıyordu.
İlahiyat sadece lise mezunlarına açıktı.
İmam hatiplerin makus talihi, 1970’lerde Erzurum Üniversitesi rektörü tarafından yenildi. Kemal Bıyıkoğlu, cumhuriyet tarihinin en radikal eğitim adımını attı. İmam hatip mezunlarını bütün fakültelere kabul etmeye başladı.
Ardından diğer üniversiteler de...
İşte cumhuriyeti bozan bu vak’anın önü 28 şubatta alınmaya çalışıldı.
İmam hatip cinini çıktığı şişeye sokacaklardı.
Fakat, fakat... Çok geç kalınmıştı.
İmam bile olması istenmeyenler, her şey olmuşlardı.
Doktorlar, mühendisler, hukukçular, idareciler...
28 Şubat’ın şiddeti hiçbir şeyi değiştirmedi mi?
Değiştirdi! Fakat bir imam hatiplinin Başbakan olmasına mani olamadı!
İmam bile yapılmak istenilmeyenlerden biri Başbakan olmuştu!
Tarihin en garip cilvesi bu olmalıydı. Cumhuriyet dini yok etmek istedi. En azından bastırmak istedi. İmam hatip çözümü bile bunun için ortaya atılmıştı.
Sonuç: İflas!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi