LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Gıda bulamayanlar birbirini yesin!

Gıda bulamayanlar birbirini yesin!

- Lütfü Bey; gıda fiyatları hızla artıyor. Bu durum açlık sınırında, yoksulluk sınırında yaşayan insanların hayli çok olduğu ülkemiz için büyük bir tehlike oluşturuyor. Uygun görürseniz bu haftaki sohbetimize bu konudaki görüşlerinizi alarak başlayalım.
- Dünyada gıda fiyatlarının artmasında küresel ısınmanın getirdiği kuraklık ve bunun sonucunda gıda stoklarının azalması da etkili. Ve de gıda stokları azalırken, stokçuların, karaborsacıların aşırı para kazanma iştahının artması da etkili. Ancak dünyada bu konudaki gelişmeler ne olursa olsun, bundan en az etkilenecek ülkelerin en başında geleniydik. Daha doğrusu, yakın zamana kadar böyleydik. Tarımımız dışa bağımlı hale getirilmeden önce böyleydik. çünkü daha yakın zamana kadar dünyanın kendi kendine yetebilen, kendi kendini besleyebilen yedi ülkesinden biriydik. Kendi kendimizi beslediğimiz gibi, "Batının manavı, kasabı, çiftçisi, sütçüsü" denilebilecek bir ülkesiydik. Kendi kendimizi beslediğimiz gibi başka ülkelere de tarım ürünleri satarak onları da beslerdik. Ne oldu da bu konuda satıcı bir ülke olmaktan çıkıp, alıcı bir ülke haline geldik? öncelikle ABD'nin, AB'nin, Batı'nın aklına uyup, tarımımıza vermekte olduğumuz devlet desteğini kuşa çevirdik. "Bu ürünleri dışarı satmaktansa dışarıdan almak daha kârlı" gibi bir anlayışa kendimizi kaptırıp gittik. Daha yakın zamana kadar tarım ürünlerimizle hem kendimizi, hem dünyaları beslerdik; bugün dışarıdan tarım ürünleri satın alan bir ülke haline geldik. Buğday, mısır, bulgur, fasulye, nohut, mercimek, ayçiçeği, susam gibi daha pek çok tarım ürününü dışarıdan satın alır hale geldik. Bugün tarımımız bitkisel hayatta! Yine mesela daha yakın zamana kadar pamuk üretiminde hatırı sayılır ülkelerden biriydik. Bugün komşumuz Yunanistan'dan bile pamuk satın alır hale geldik. Evet, oldum olası sanayi ürünlerinde dışa bağımlı bir ülkeydik. Ama şimdi tarım ürünlerinde de dışa bağımlı bir ülke haline geldik. Buna bir de gözünü kâr bürümüş, aşırı kazanç hırsı vicdanını öldürmüş tarım spekülatörlerinin etkileri de eklenince işte bu hale geldik. Şimdi parası az insanlar için, yoksulluk sınırında, açlık sınırında yaşayan insanlar için alarm zilleri çalmakta. çünkü gıda ürünlerinin fiyatlarının giderek artması, zaten bu ürünleri almakta zorlanan insanların beslenmesini büsbütün imkansız kılmakta. Eğer gereken tedbirler alınmazsa, beslenmek için insanlar birbirlerini yiyecek sonunda! Gıda bulamayanlar birbirlerini yiyecek sonunda!
DARBECİ-DEMOKRAT OLAN GüLüNç OLUR!
- Bir askeri darbe yapmak için örgütlenen Ergenekon çetesi'nin gözaltına alınan, tutuklanan mensuplarına sahip çıkanlar aynı zamanda demokratlığı da elden bırakmıyorlar. Sizce hem darbe yanlısı, hem demokrasi yanlısı olunabilir mi?
- Malumunuz, suçu ispatlanana kadar kişiler masumdur. Haklarında darbe yapmak için Ergenekon çetesi olarak örgütlendikleri iddiası bulunsa da, bu kapsamda gözaltına alınanların, tutuklananların gerçekten bu suçu işleyip işlemediklerini henüz bilmiyoruz. Ancak şunu çok iyi biliyoruz; Ergenekon çetesi kapsamında gözaltına alınanlar, tutuklananlar ülkede bir askeri darbe olsa sevinçten havalara uçarlar. Cumhuriyet Mitingçileri de bir askeri darbe olsa sevinçten havalara uçarlar. Nitekim bunlar bu mitingleri orduyu darbe yapmaya çağıran "Ordu göreve" pankartlarıyla donattılar. Ancak ordunun darbe yapmasını arzu etmek başka, darbe yapmak için çete oluşturup örgütlenmek başka. Şimdi gelelim sorunuza. Hem darbe yanlısı hem demokrasi yanlısı olunabilir mi? Olunur, ama sadece gülünç olunur! Hem darbeci hem demokrat olanlar sadece komik olur! Bence insan neyse o olmalı. İnandığını, düşündüğünü de hiçbir kılıfa gerek duymadan açık açık savunmalı. Mesela çıkın deyin ki, "Biz demokrasiye inanmıyoruz; biz bu halkın sağlıklı bir seçim yapacağına inanmıyoruz; biz faşizme inanıyoruz." Bu görüşlerinize katılan olur, katılmayan olur; ama nihayet bu samimi bir görüş olur. Ama hem darbe yanlısı hem demokrasi yanlısı olunmaz. Hem faşizm yanlısı hem demokrasi yanlısı olunmaz. Hem komünizm yanlısı hem demokrasi yanlısı olunmaz. Hem şeriat yanlısı hem demokrasi yanlısı olunmaz. Olunursa sadece gülünç olunur, komik olunur! Gerçi bizim ülkemizde sabah kalktığında demokrasi yanlısı, öğle olduğunda faşizm yanlısı, akşam olduğunda şeriat yanlısı, gece yarısı olduğunda komünizm yanlısı olanlar bile var! Ve böyleleri sanırım sadece bizim ülkemizde var.
ABD KARŞITLIKLARI öZDE DEĞİL SöZDE!
- ABD emperyalizmine karşı mücadele edenlerin en başta gelenlerindensiniz. AK Parti Hükümeti'ne karşı dün olduğu gibi bugün de düzenlenen Cumhuriyet Mitingleri'nde "Kahrolsun ABD" sloganlarının atılmasını, "Kahrolsun ABD" pankartlarının taşınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- üzerine ABD bayraklı tişört giymiş birinin elinde "Kahrolsun ABD" pankartı taşıması ne kadar inandırıcı olursa, ben de giydiklerinden yediklerine kadar Amerikan tarzı bir yaşamı benimsemiş olanların taşıdıkları "Kahrolsun ABD" pankartlarını o kadar inandırıcı buluyorum! Attıkları "Kahrolsun ABD" sloganlarını o kadar inandırıcı buluyorum! Cumhuriyet Mitingleri türü mitinglerin bazılarını ben de izledim. O mitinglerde "Kahrolsun ABD" diye slogan atıp, pankart taşıyanların miting dağılır dağılmaz ABD emperyalizminin alameti farikası olan McDonalds'lara koşup, iştahla hamburgerlerini yemelerini, Coca Cola'larını yudumlamalarını acı bir gülümsemeyle seyrettim. İşte bunların ABD karşıtlığı bu kadar. Bir elinde McDonalds, bir elinde Coca Cola ve dilinde "Kahrolsun ABD" sloganı! Tam karikatürlük bunlar; en komik karikatürler bile ancak komik olur bunlar kadar. Aslında bunların ABD karşıtlığının altında şu var; bunlar AK Parti Hükümeti'nin devrilmesini istiyorlar. AK Parti Hükümeti'nin seçimle devrilmeyeceğini bildikleri için bu işi cuntacıların yapmasını istiyorlar. İstiyorlar ki bir darbe olsun ve ülke AK Parti'den kurtulsun. Ancak biliniyor ki ABD izin vermedikçe Türkiye'de darbe olmaz. ABD yöneticilerinin "Bizim oğlanlar" dediği cuntacılar, ABD'den işaret gelmedikçe darbe yapmaya kalkışamaz. ABD ise şu sıralarda Türkiye'de bir darbe olmasını istemiyor. AK Parti Hükümeti şu sıralarda ABD'nin daha çok işine geliyor. İşte Cumhuriyet Mitingçileri bunun için ABD'ye kızıyorlar. AK Parti Hükümeti'ni devirecek bir darbeye izin vermediği için ABD'ye kızıyorlar. Bunun için "Kahrolsun ABD" sloganları atıp, "Kahrolsun ABD" pankartları taşıyorlar. Kısacası onların ABD karşıtlığı özde değil sözde!


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi