LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Mustafa Kemal’in değil, Türkiye’nin askeri olun!

Mustafa Kemal’in değil, Türkiye’nin askeri olun!

- Lütfü Bey; son zamanlarda özellikle İşçi Partililerin yaygınlaştırdığı “Mustafa Kemal’in askerleriyiz; AKP iktidarını yıkacağız” sloganı, söylemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

- AKP iktidarı bir gün elbette yıkılacak. AKP elbette ilelebet iktidarda kalmayacak. Ama önemli olan AKP iktidarı nasıl yıkılacak? Demokrasilerde iktidarlar seçimler vasıtasıyla yıkılır. Halkın oylarıyla yıkılan iktidar partisinin yerini muhalefet partisi alır. Ancak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz; AKP iktidarını yıkacağız” söylemini en ateşli şekilde dile getirenlerin desteklediği İşçi Partisi, bugüne kadar girdiği seçimlerde halktan bazen binde bir kadar, bazen de yüzde bir kadar oy almıştır. Gerçek buyken “Mustafa Kemal’in askerleriyiz; AKP iktidarını yıkacağız” söylemini en ateşli şekilde dile getirenlerin, AKP iktidarını demokrasi yoluyla, seçimler vasıtasıyla yıkamayacakları bellidir. Zaten bunu bizim kadar onlar da bilir. Öyleyse “Mustafa Kemal’in askerleriyiz; AKP iktidarını yıkacağız” diyenler ne demek istemektedir? Belli ki onlar demokrasi dışı yollarla AKP iktidarını yıkmak istemektedir. Bu noktada “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganına özel vurgu yapmamız gerekli. Hadi askeri okullarda bu şekilde yetiştirildikleri için subayların kendilerini Mustafa Kemal’in askerleri olarak görmelerini anlıyoruz; ama örneğin hukukçular gibi sivillerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırmalarına ne demeli? Bir hukukçu ille de asker olacaksa, onun adaletin askeri, vicdanın askeri olması gerekmez mi? Böyle olmayana hukukçu denir mi? Ha bunlar şimdi “Mustafa Kemal bu ülkenin kurucu lideri” diyebilirler belki. Peki ama dünyada başka ülkelerin de kurucu liderleri var, ancak oralarda kimse kurucu liderin askeri olduğunu söylemiyor. Örneğin George Washington da ABD’nin kurucu lideri; ama  Amerikalılar “George Washington’ın askerleriyiz” demiyor. Dese dese “Amerika’nın askerleriyiz” diyor. Bir kişinin, bir şahsın askeri olunmaz; bir ülkenin, bir halkın askeri olunur. Doğrusu budur. Örneğin Roma İmparatorluğu döneminde “Romanın askeri” diye bir tabir vardı ve bu Romalıların askeri olmayı, Roma’ya hizmet etmeyi ifade ederdi. İşçi Partililer ille de böyle bir slogan kullanacaklarsa “Türkiye’nin askerleriyiz; halkın askerleriyiz” demeli. İşçi Partililer, Mustafa Kemal de dahil hiç kimsenin Türkiye’den de, halktan da büyük olmadığını artık öğrenmeli!

CHP HALKÇI OLMADIKÇA MÜEBBET MUHALEFET MAHKUMU!

- Yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, CHP’lilerin önemli bir kısmı gerektiğinde ordunun darbe yapmasını destekliyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
- CHP bu ülkenin ana muhalefet partisi. Ana muhalefet partisi, adı üstünde iktidar olmaya aday parti. Diğer ülkelerde ana muhalefet partileri seçimlerin yolunu gözler. İktidar partisi doğal olarak yıpranacağı için, ana muhalefet partileri seçimler sonucunda iktidara gelmeyi düşler. Ama bizim ülkemizin ana muhalefet partisi CHP, iktidara gelmek için seçimlerden değil darbelerden umut besler. Bu niçin böyledir; bu konuda sorulması gereken ilk soru budur. Çünkü CHP müebbet muhalefet mahkumudur! CHP halk tarafından müebbet muhalefete mahkum edilmiştir! Peki halk niçin CHP’yi müebbet muhalefete mahkum etmiştir? Bunun kökeni tek parti döneminde CHP’nin halka yaptığı zulümlere kadar gitmektedir. Buna bağlı bir neden de CHP’nin tepeden inmeci zihniyetidir. Bu tepeden inmecilik her fırsatta halkın tepesine bir balyoz gibi inmiştir! Tepeden inmeci zihniyet halkçı zihniyetin tam tersidir. Tepeden inmeci zihniyet devletin tepesindeki, başta askeri bürokrasi olmak üzere, bürokrasiye güvenir. Halkçı zihniyet ise halka güvenir. Onun içindir ki halk tepeden inmeci zihniyetin temsilcisi CHP’yi tek başına iktidara getirmiyor. Ve CHP de iktidara gelmek için seçimlerden değil, darbelerden medet umuyor. Mesela bugün CHP yöneticilerini, CHP milletvekillerini, darbeye teşebbüs etmekle suçlananları savunurken görüyoruz. CHP yöneticilerini, CHP milletvekillerini, darbeye teşebbüs etmekle suçlananların davalarını izlerken, onları yargılayan mahkemeleri protesto ederken görüyoruz. Ama mesela sağlıksız, güvenliksiz koşullarda çalıştırıldıkları için iş kazaları sonucu ölen, sakatlanan işçilerin davalarında niye CHP yöneticilerini, CHP milletvekillerini görmüyoruz? Onları niçin halkın çalıştığı fabrikalar, tarlalar, maden ocakları gibi yerlerde ve de halkın yaşadığı varoşlarda görmüyoruz? Lafa gelince güya CHP halkçı ve solcu… Ama halka ve halkın sorunlarına bu kadar uzak olan halkçı, solcu parti olur mu? Bakın bugün dünyada gerçekten halkçı, solcu partiler seçimle iktidara geliyor. Örneğin Venezuela’da Chavez’in partisi 15 yıldır girdiği her seçimi kazanıp iktidar oluyor. CHP Chavez’in partisi gibi halkçı, solcu olsa hiç müebbet muhalefete mahkum olur muydu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi