Şefik Dursun

Şefik Dursun

Yükseköğretim Kanunu neden değiştirilmeli?

Yükseköğretim Kanunu neden değiştirilmeli?

Dolmabahçe Sarayı’nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversite rektörleri ile yaptığı toplantıda, üniversitelerin sorunları ve çözümleri üzerinde konuşulduğunu basın açıklamalarından öğrendik. Bunun için de yeni bir YÖK yasası çalışmalarının başlatılacağı belirtiliyordu.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu 12 Eylül darbesinin hemen sonrasında 6 Kasım 1981 tarihinde yürürlüğü girmiş ve bu güne kadar onlarca kez üzerinde değişiklik yapılmış bir yasa... Bu değişikliklere karşın halen darbe döneminin ruhunu taşımaktadır. Her dönemde bu yasa ile ilgili şikayetler oldu... Evren’in, Özal’ın, Demirel’in ve Sezer’in Cumhurbaşkanlıkları dönemlerinde Anayasa’nın ve Yasa’nın kendilerine verdiği yetkilerle üniversite yönetimlerini oluşturdular ve yönlendirdiler... Şimdi sayın Cumhurbaşkanı Gül’ün aynı yasaya göre uygulamalarını takip ediyoruz. Bu süreç içersinde rahmetli Doğramacı, Sağlam, Gürüz ve Teziç Yükseköğretim Kurulu Başkanlık görevlerini yürüttüler... Son dönemde Yusuf Ziya Özcan Kurul Başkanlığı yapıyor... Neredeyse 30 yılda beş Cumhurbaşkanı ve beş YÖK Başkanı dönemini yaşamış yükseköğretim... Milletimiz aynı yasa olmasına rağmen her dönemin Cumhurbaşkanına ve YÖK Başkanına bağlı olarak farklı uygulamalara şahit olmuştur.
YÖK Siyasilerin Kullandığı Kurum Olmaktan Çıkarılmalı
Süleyman Demirel’den muhalefet partisi genel başkanı iken çok açık şekilde; “Üniversiteler lise haline getirildi, üniversitelerden ses çıkmaz oldu; gelin bu YÖK’ü yok edelim” benzeri eleştirileri dinledik. Ancak sayın Demirel Cumhurbaşkanı olunca bu söylediklerini unuttu... Yasanın üniversite yönetimlerinin oluşturulmasındaki yetkilerini istediği gibi kullandı ve bu ona ayrı bir güç kattı, mutlu oldu... YÖK ile ilgili değişiklik yapılmasına yönelik tavrına rastlamadık... Benzer tavır Deniz Baykal’dan da geldi... Yükseköğretimdeki daha çok siyasi denilecek uygulamalar hoşuna gidiyorsa YÖK ile ilgili bir tasarruf yapılmasını istemiyordu. Mesela Gürüz’ün ve Teziç’in YÖK Başkanlıkları ve Demirel ile Sezer’in Cumhurbaşkanlıkları dönemlerinde bu söylediklerim yaşandı... Şimdi ise yani Cumhurbaşkanı sayın Gül, YÖK Başkanı sayın Özcan olunca bu defa söylemleri değişti... Şimdi “hadi 12 Eylül ürünü YÖK’ü de değiştirin” diyorlar... Yani Deniz Baykal Sezer Cumhurbaşkanı iken ve üniversiteler Cumhuriyet mitingleri düzenleyen ve gelip Meclis’te akademik cüppesiyle CHP grubunda konuşacak kadar siyasileşmiş rektörler tarafından yönetiliyorken YÖK’e dokunulmasına şiddetle karşı idi... Sayın Başbakan da bir şekilde bu olayı dile getirdi... Şimdi de Kılıçdaroğlu benzer isteklerde bulunuyor.
Yükseköğretim Kurumlarının koordinasyonuna, ülkenin ihtiyaçlarına göre programlar oluşturulmasının gerekli olduğu açık. YÖK ve üniversitelerin yasa ile ilgili çalışmaları olmalı... Ancak milletimizin üniversitelerden beklentilerini dile getirecek sivil toplum kuruluşlarının da dinlenilmesi ve yeteri kadar tartışılmasından sonra bu yasa çıkarılmalıdır... İmam-Hatip liselerini bitirmek amacıyla getirilen sekiz yıl kesintisiz eğitimin zararlarını gördük... Meslek liselerini de bitirdi. Ülkemizde sanayimiz için meslek lisesi mezunu kaliteli eleman bulmak adeta imkansız hale geldi... Başörtüsü yasağı ve kesintisiz sekiz yıllık eğitim, ülke sorunlarını çözmek için değil adeta yeni problemler oluşturmak ve ülkeye zaman kaybettirmek için uygulanan çirkin siyasetti... Oysa siyaset milleti mutlu etmek için yapılmalı... Kendisini millet olarak gören mutlu azınlığı tatmin etme vasıtası olmamalı... Milletimizin üniversitelerden beklediği sadece evlatlarının çağdaş bir eğitimle geleceğe hazırlanmasıdır... Millet hiçbir şekilde eğitim hakkının kullanılmasına mani olacaklara müsamaha edilmesini istememektedir. Bu dilekleri siyasete doğru yansıtmak ve asla yapıyormuş gibi görünmemek gerekir... YÖK kanunu kişilere bağlı olarak değişik uygulamalara izin vermemeli... Üniversiteler kendi işleri olan bilimsel çalışmalar ve gençlerimizi geleceğe hazırlamak gibi son derece önemli işlerle ilgilenmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şefik Dursun Arşivi