CHP bir kurultay daha yaptı. Yeni genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu parti meclisini seçti. CHP aslına rücu etti! Eskiden de böyle olurdu. “Eskiden” dediysek, kuruluş yıllarından itibaren...
CHP’nin şefleri, parti yönetimini belirler, sonra milletvekillerini tayin ederdi. İnanmayan CHP tarihine baksın.
Siz 1920’li yıllarda, 30’lu, 40’lı yıllarda Meclis’deki milletvekillerinin gerçekten seçilmiş kişiler olduğunu mu sanıyorsunuz?
Bir tanesinin bile gerçekten seçildiğini ispat edin, bundan sonraki bütün seçimlerde CHP’ye rey vereceğim!
Meclis, yani TBMM, şimdinin parti meclisi gibi tayinen gelirdi.
“Kılıçdaroğlu başkan, CHP iktidar!” sloganına fena halde inanan Kemal efendi, kurultayda esmiş gürlemiş.
Bol keseden vaadlerle taraftarlarına ilk seçimde iktidar sözü vermiş.
İktidar ve CHP!
Bunun ne kadar olabileceğini daha önceki kurultayların efendisi Deniz Baykal çok iyi biliyordu.
Deniz Baykal CHP tarihinde bir fenomen.
Ne kurultaylar gördü. Ne kurultaylar atlattı.
Kimine gökyüzünde ucu kaybolan, sisler içinde bir merdivenden indi, kimine tavandan sarktı. Kimine de kuyudan geldi.
Onu hiç bir siyasi pehlivan yıkamazdı, bir kasete tuş oldu!
Kaset İMÇ piyasasına düşmeden CHP kurultayına bomba gibi düştü.
Kılıçdaroğlu’nun kısmetini açan da bu kaset zaten.
Deniz Baykal kaset meşhuru olunca, genel başkanlığı bıraktı!
O biliyordu. Hem de tereddütsüz.
“Neyi?” diyeceksiniz. CHP’nin iç iktidarı dışında bir siyasi iktidarın söz konusu olmadığını.
Türkiye bir zamanlar CHP tarafından gül gibi yönetildi. Başta Atatürk, İnönü vardı, fakat başka parti yoktu!
Ne zaman ki, muhalefet partileri icat oldu, CHP iktidardan düştü. Kılıçdaroğlu’nun aklından çıkarmaması gereken bir şey var. CHP’nin iktidar formülü.
Eğer bir seçime CHP tek başına girmiyorsa, iktidar olması mümkün değildir!
Dün değildi, bugün hiç değil!
Baykal bunu çok iyi biliyordu. Bu yüzden parti içi iktidarla idare ediyordu. Kılıçdaroğlu fena dolduruşa gelmişe benziyor. Parti içi iktidarla yetinmeyecek havası atıyor. Önümüzdeki seçimlerde iktidar olmaktan bahsediyor.
Eğer kurultaylardan iktidar çıksa idi, amenna!
Fakat, kurultaylardan genel başkan çıkarırsınız, parti meclisi çıkarırsınız, şunu çıkarırsınız, bunu çıkarırsınız. Partinin kendi iktidar ilişkileri içinde her şeyi yaparsınız. Fakat başbakan çıkaramazsınız.
Bu yüzden Kılıçdaroğlu’nun genel seçimler yerine kurultay seçimleri ile idare etmesinden başka çare yok.
Baksanıza, bunu aklı başında CHP’liler de gayet iyi biliyorlar. Kurultay biter bitmez, bir kurultay zaferi daha elde etmek için, sonuçlara itiraz etmişler.
Bu kurultayı da Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına rahatlıkla bahse girebilirsiniz.
Bırakın kazansın! Cumhuriyet Halk Kurultay Partisi’nin bu kurultay zaferlerine ihtiyacı var!