Gülay Pınarbaşı

Gülay Pınarbaşı

Hikmetli konuşmayı engelleyen üslup hataları

Hikmetli konuşmayı engelleyen üslup hataları

Yüce Allah; müminleri, yaşadıkları hak din ahlakını başkalarına da anlatmakla sorumlu kılmıştır. Bu nedenle insanlara Allah'ın varlığını, birliğini ve yüceliğini anlatarak, onları Kur'an ahlakına çağırmakla görevli olan müminler için konuşmak hem büyük bir nimet hem de önemli bir ibadettir. Bu doğrultuda müminler, Allah'ı zikreder, insanlara sözün en güzelini söyler, onlara din ahlakını tebliğ eder, iyiliği emreder kötülükten men ederler.

Kur'an'ın "Asla; demekte olduğunu yazacağız ve onun için azapta(n) da süre tanıdıkça tanıyacağız. Onun söylemekte olduğuna Biz mirasçı olacağız; o Bize, 'yapayalnız tek başına' gelecektir." (Meryem Suresi, 79-80) ayetleriyle bildirildiği gibi, insanın ağzından çıkan her kelime Allah Katında yazılmaktadır. Dolayısıyla insanlar inandıkları her fikirden, gösterdikleri her tavırdan sorumlu oldukları gibi söyledikleri her sözden de sorumlu tutulacak ve Ahirette buna göre bir karşılık göreceklerdir.

Müslüman, Allah rızası için, karşıdaki kişiye fayda verecekse konuşur. Konuşmalarında kendini ön plana çıkarma gibi bir iddiası yoktur. Ancak sohbet ortamlarında başka kimseye söz hakkı tanımadan, tüm konuşmayı tek başına yapmaya çalışan ve "en iyi ben bilirim, o nedenle en çok ben konuşmalıyım" anlayışıyla hareket eden kimselere çok sık rastlanmaktadır. Bu kişilerin dikkat çeken ve hikmetli konuşmalarını engelleyen özelliklerinden bazıları şöyledir:

Kimseyi dinlemeden yalnızca kendi konuşan ve devamlı karşısındakilerin sözünü kesen bu kişiler, genelde çok yüksek bir ses tonu kullanırlar. Bu şekilde konuşarak karşılarındaki kişilere kendi doğrularını kabul ettirecekleri ve saygı edinecekleri düşüncesindedirler. Kendilerini haklı göstermek, karşı tarafı yıldırmak, ikna etmek veya susturup üste çıkmak için bağırarak konuşmaktan çekinmezler. Oysa Müslümanların ses tonu itidallidir. Allah Kur'an'da bu konuyu müminlere, Hz. Lokman (a.s).'ın oğluna verdiği bir öğüdü aktararak hatırlatmıştır:

"Yürüyüşünde orta bir yol tut, sesinden de (yüksek perdeleri) eksilt. Çünkü, seslerin en çirkin olanı gerçekten eşeklerin sesidir." (Lokman Suresi, 19) Bu kişilerin çevrelerindeki kişileri dinlemek, onların fikirlerinden istifade etmek gibi bir düşünceleri yoktur. Konuşmayı tek kişilik bir konferansa dönüştürmenin bir üstünlük, bir başarı olduğunu zanneder ve bu durumun karşılarındaki kişilerde ne tür bir rahatsızlık oluşturabileceğini hiç düşünmezler.

Başka kişilerin bazı konuları kendilerinden daha iyi bileceğine ya da daha hikmetli bir şekilde ifade edebileceğine ihtimal dahi vermezler. Bu, tüm Müslümanların şiddetle kaçınmaları gereken, yanlış bir davranış şeklidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gülay Pınarbaşı Arşivi