Hasan Aksay

Hasan Aksay

Mısır halkı, değişimi tamamlayacak

Mısır halkı, değişimi tamamlayacak

Bin Ali kaçıncaya kadar, Tunus ne olacak dendi. Şimdi kaygımız Mısır. Tunus’ta iş bitti mi? Hayır. Ama başlamak işin yarısı. Allah’ın, “ekmeli ve eşrefi mahluk” olarak yarattığı insana karşı kaba kuvvet her zaman aciz kalmıştır. Mübarek çare mi arıyor, kozmik odayı mı temizliyor? Çaresi yok, gidecek. Cumhuriyet mitingleri Türkiye’de darbeciye ne sağladı? Tahribat arttı; ibret oldu.
İslam’ın doğuşunda Kureyş’in gücüne, Ebu Cehillerin servet ve otoritesine; Cahiliye’nin yerleşik imkanlarına takılanlar yanıldı. Hareketin merkezinde İslam’ı, insanı, değişim zaruretini görenler kazandı.
XIX. Asır: Üzerinde güneş batmayan sömürgeler devri. XX. Asır: Özgürlük mücadeleleri. Ama sömürgeciler hile yaptı. Kendilerini örnek alan zalimleri, “kahraman gösterip” yerlerine oturttular. Şimdi mazlumlar, bu yanılgısını temizliyor.
XXI. Yüzyıl, zulüm birikimlerinin hazırladığı büyük değişim asrı olacak. Yaratan, zulüm ve ahlaki çöküntüye, hiçbir zaman insani yüceliği yok edecek bir devamlılık kazandırmamıştır. Firavunlar, Nemrutlar, Neronlar, sömürgeciler? “Halkın % 95’i istese hiç kıymeti yok” diyenler? İnsanlık karşısında hep kaybettiler. Kazandık zannettiklerinde de. Adil kral ve imparatorlar da, zulmü, ahlaksızlığı önleyemez olduklarında, değişim zamanı gelmiştir. Yeniden kazanmak için liyakat imtihanı olacak. Bahar arkada. Görülüyor ki 21. Asır, büyük bir bahara aday.
Bilgi ve sınırların şeffaflaşması gibi büyük değişimlerle başlayan XXI. Asır, Tunus’tan önce, önemli iki siyasi değişimle başladı. Bunlar gözden kaçarsa yanıltır. Bu iki ülke Türkiye ve ABD’dir. Güç odakları, Türkiye’de “bin yıl devam edecek?” ilanıyla post modern bir devrim yaptı. “Halkın % 95’inin hiç kıymeti yok” dediler. Bankaların içi boşaltıldı. Para pul oldu. Anadolu kalkınmasına, “Yeşil sermaye” sloganıyla savaş açıldı. Cinayetler işlendi. Karadan denizden silah fışkırdı.
Siyonizm’in medyum tetikçisi Bush, savaş ve işkence merkezleriyle zulüm üretti, tehdit savurdu. Amerika halkı, şaşırtan ve birçok ülkede halka alkışlama heyecanı veren bir seçimle Obama’yı başkan yaptı. Şimdi “Obama bir iş yapamadı. Ümitler boşa çıktı” diyen çok. İsrail, hiç memnun değil. Yani bilen de, bilmeyen de şikayetçi olduğuna göre, Obama’nın yeri dar. Şimdi bir Mübarek tarafı; bir Mısır halkı tarafı beyanat oluyor. Yoksa bir ABD derin devleti; bir Obama mı konuşuyor?
İslam düşmanlığı, çoğu siyasi yanılgının temel nedenidir. Örneğin Mısırlı ünlü aktör Ömer Şerif (78), Mübarek’e “çekil” derken, İslam ülkesinde Müslümanların iktidara gelmesinden endişeleniyor. Bu endişe, başta evrensel gizli örgütler, medya ve Siyonizm olmak üzere, Batı ve laik İslam ülkelerinde telkin edilen; şöhret ve imkan kapısı olarak gösterilen, dolaylı sömürgeciliği devamlı kılmaya yönelik ciddi bir programdır. Tunus’ta Nahda’nın; Mısır’da Müslüman Kardeşler’in önde görünmeme gayretleri de bu şartlanmışlığı tahrik etmeme düşüncesindendir.
İlacı düşman gören hasta, öncelikle bu saplantıdan kurtarılmalıdır. 4 kişiden birinin Müslüman olduğu bir dünyadayız. İslam’ı düşman görme yanlışı, zulüm ve kavga nedenidir. Bu yanlış, ortadan kalkmalıdır. Müslümanlar için, özel ve ek bir görev haline gelmiştir. Gerçi bunların % 90’ı kasıtlı. Ne yapsan faydasız. Ancak cehaletle İslam’a düşman kesilen binde bir olsa dahi, bizim bu konudaki sorumluluğumuzu küçültmez.
Allah’tan, tez zamanda adil ve hizmetkar bir yönetim niyaz ediyorum.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi