Cevher İlhan

Cevher İlhan

Türkiye, Libya’ya operasyona katılıyor!

Türkiye, Libya’ya operasyona katılıyor!

Ecnebilerin Osmanlı’yı işgal ve parçalamak maksadıyla geçmeye çalıştıkları Çanakkale deniz savaşları zaferinin 96. yılında, Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’nin Libya’ya yönelik operasyon kararına katılması, AKP iktidarı dönemindeki son bir çelişki olarak ibret verici.
Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz ay Almanya’da AB’ye rest çekip meydan okuyan Başbakan Erdoğan, Libya’ya yaptırım ve ambargonun yanısıra bu ülkeye her türlü müdahâle ve askerî operasyonu “saçmalık” olarak nitelemişti.

“NATO’nun ne işi var Libya’da?” diye konuşan Erdoğan, NATO mensubu ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya’ya nasıl müdahale edilebilir? Bakın Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz ve düşünülemez” demişti.
Türkiye’nin bölgeyle tarihî ve kültürel bağları bulunduğunu belirten Erdoğan, son derece ilkeli, tutarlı, cesur, demokrasi ve insan haklarından yana tavır aldıklarını söylemişti.
Kimsenin bu ülkede petrol kuyularının, madenlerin hesabını yapmamasını ve Libya halkını ve yabancı ülke vatandaşlarını sıkıntıya sokacak her türlü girişimden sakınılması gerektiğini dile getiren Erdoğan, “Biz meselelere çıkar odaklı bakamayız. Bizim bakış açımız insan odaklı olmalıdır, adalet, hak, hukuk odaklı olmalıdır” demişti…

AMAÇ, LİBYA’YI BÖLMEK…
Ne var ki Erdoğan’ın sözlerinin üzerinden birkaç gün geçmeden, Ankara BM’nin Libya’ya askerî müdahâleye zemin hazırlayan “uçuşa yasak bölge kararı”na resmen katıldı.
Böylece Başbakan’ın “one minute!” çıkışının akabinde ve Türkiye Büyükelçisine yönelik “alçak koltuk krizi” ile dokuz vatandaşın katledildiği Mavi Marmara baskını sonrasında İsrail’le her türlü ekonomik, savunma sanayii, askerî işbirliği ve milyar dolarlık silâh alımı ihâlelerini sürdürmesi misâli, Libya’ya yönelik tumturaklı sözleri de lâftan ibâret kaldı…
Ankara, Libya’ya yabancı müdahaleye ve işgal güçlerinin Libya topraklarının herhangi bir bölümünde işgaline karşı olduğunu tekrarlasa da, askerî operasyona açıkça uymakta.
Cumhurbaşkanı Gül, “operasyon kararı”nı “uluslar arası meşruiyet” olarak niteleyip, “bu çerçevede hareket edilmesinin doğru olduğu kanaatindeyiz” açıklamasını yapmakta. Başbakan, “Libya’da çatışmaların derhal durması, mâsum insanlara karşı orantısız güç kullanımına derhal son verilmesi” cümlelerinin ardından, “Libya’da tarafların, ellerini vicdanına koyup tekrar ve tekrar düşünmesini istiyoruz. Allah aşkına daha ne kadar kan akacak, daha ne kadar insan ölecek” temennisini dile getirmekle yetinmekte…
Dışişleri Bakanı Davutoğlu ise BM kararını “olumlu bir adım olarak telâkkî ettiklerini” bildirip, “müdahâle kararının Libya ve bölge için hayırlı olması”nı dilemekte!
Libya’ya askerî operasyonun amacı ortada. Başbakanlık’tan yapılan açıklamada, “Akan kanın ve şiddetin biran önce durdurulması ve derhal ateşkes sağlanması” istense de, Norveç’in şimdiden “katılacağını” ilân ettiği, Fransa ve İtalya üslerinden yürütülecek ve Amerikan 6. filosunun savaş gemileri ve uçaklarıyla bizzat katılacağı Libya’ya askerî müdahâlenin hedefi, petrol bölgesi Bingazi’nin yeniden Trablus’la birlikte olmasını önlemek…
Bunun anlamı, ülkenin batısı ise doğusunu birbirinden koparmak; ve Bingazi merkezli ayrı bir devlet oluşturup Libya’yı en az ikiye bölmek…

SADDAM GİBİ, KADDAFİ DE BAHANE!
İşin vâhimi, tek Müslüman üye ülke olarak İsrail’in OECD’ye katılmasını onaylayan Ankara, Müslüman Libya’ya müdahâle kararına katılıyor. Başbakan’ın “NATO’nun Libya’da ne işi var?” sözüne mukabil, tıpkı OECD’de olduğu gibi kararların bütün üyelerin katılımıyla alındığı, 28 ülkenin temsilcileri bu amaçla toplanıyor…
İlginç olan, son demde, şimdiye dek direnen Kaddafi’nin “âcil ateşkes çağrısı”nda bulunup bütün askerî operasyonlara son verdiğini açıklamasına karşı, Libya’ya askerî müdahâlenin koçbaşlığını yapan Selânikli Sarkozy’in Fransa’sının buna “ihtiyatla yaklaşması.” Belli ki ABD, Fransa, İngiltere ve paryaları, BM perdesinde Saddam bahanesiyle Müslüman komşu Irak’ı işgal edip üçe böldükleri gibi, hegemonya ve pis çıkarları hesabına 42 yıldır koruyup azdırdıkları diktatör Kaddafi bahanesiyle Libya’yı işgalle parçalamaya hazırlanmaktalar.
Ve ABD’nin Irak işgaline tam destek veren Ankara, ne yazık ki Libya’yı işgalle parçalanmasına katılmakta…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevher İlhan Arşivi