Yener Dönmez

Yener Dönmez

Star’da hiç çalışmadım ki...

Star’da hiç çalışmadım ki...

Allah izin verirse Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte yarın Endonezya’ya hareket edeceğiz.
Ancak seyahat öncesi Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde aleyhime bir dava açıldığını ve hakkımda yakalama kararı bile verildiğini tesadüfen internetten sorgulayarak, öğrendim.
Karardan haberdar olur olmaz, polis kapıma gelmeden Ankara Savcılığı’na müracaat ederek, ifademi verdim.
Bu yüzden önceki gün yine günün neredeyse tamamını adliyede geçirmek zorunda kaldım.
İfade öncesinde görevliler yakalama kararının Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce çıkartıldığını ve dosyayı oradan isteyeceklerini, bunun da zaman alacağını belirttiler.
Bu süreyi de İnfaz Bölümü’nde geçirmem gerektiğini söylediler.
Sizin anlayacağınız, kendi ayağımla gittiğim adliyede, beni İnfaz Bölümü’ne koydular..
Bir şeyi belirtmem gerekir ki; saatlerce beklemek zorunda kaldığım zemin kattaki İnfaz Bölümü’nün durumu içler acısı...
Fiziki ve teknik açıdan o kadar yetersiz ki burada anlatabilmem çok zor.
Bir defa çok dar, izbe, havasız, köhne ve bakımsız...
Orada bulunan polis memurlarının iyi niyetli gayretli çalışmaları, güler yüzlü yaklaşımları fiziki ve teknik şartların kötülüğünü örtmeye, aksaklıkları gidermeye asla yetmiyor.
Düşünebiliyor musunuz; İnfaz Bürosu’nda GBT sorgulama cihazı dahi yok, bilgisayar yok, online bağlantı hiç yok.
Teknoloji çağında her şey el yordamıyla yapılıyor.
Anlayacağınız Ankara Adliyesi’nde sözkonusu birim, varlık içerisinde yokluk çekiyor.
Özetle bu mekan ne Türkiye’ye, ne de Başkent’teki adliyeye yakışıyor.
Neyse ki mesai saatinin bitimine dakikalar kala gazetemizin hukuk bürosunun yoğun girişimleri sonucunda beklenen evraklar, yani yakalama kararı ve iddianame geldi.
Sözkonusu duruşmaya bir defa katılmamışım, ikincide hemen yakalama kararı çıkmış.
Ama bana tebliğat ulaştırılmamış ki!
Nasıl katılayım duruşmaya?..
Neyse...
İddianame okundu...
Daha başında şu skandal ifadeler yer alıyordu:
“Yaygın süreli yayın yapan Star Gazetesi’nin 5. Sayfasında Yener Dönmez ismi ve fotoğrafı altında ‘Hazır nöbetteyken Kuban Silivri’yi de boşaltsın!’ başlığı ile yazılan haberde...”
Şok oldum.
Çünkü Star Gazetesi’nde hiç çalışmadım ki...
Aklımdan “Tebliğatı belki de Star Gazetesi’ne göndermişlerdir” diye geçirdim...
Hem iddianamede “star yazarı”denilip hem de zabıtta, “duruşmadan kaçtığı anlaşıldığından” ifadesinin kullanılmasına hayret ettim.
Oysa ki kimliğim belli, nerede çalıştığım belli, adresim belli...
Günlük bir gazetenin Ankara temsilcisi olmam hasebi ile, zaman zaman Cumhurbaşkanı veya Başbakan ile birlikte yurtdışı gezilerine de katılıyorum.
Bu çerçevede bir dosyanın daha ikinci duruşmasında, aleyhime yakalama kararı verilmesini hâlâ anlayabilmiş değilim.
Yazının içeriğine gelince; hatırlarsanız gerek Ergenekon davasındaki bazı sanıkların bazı hakimlerin nöbetine denk getirilerek tahliye edileceği iddiası ve gerekse tutuklu sanıkların tahliye edilebilmeleri için İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza mahkemelerine HSYK tarafından bazı hakimlerin atanmak istendiği, buna karşın Adalet Bakanı ve müsteşarının ise böyle bir atamaya karşı çıktığı tüm medyada tartışılmıştı.
İddianamede hakaret edildiği ileri sürülen Oktay Kuban, yazımda belirttiğim üzere tahmin edilen tahliye kararlarını gerçekten vermişti.
Oysa İstanbul’da özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde, Oktay Kuban gibi en az 30’a yakın hakim vardı. Bu hakimlerin büyük çoğunluğunun, değişik tarihlerde tutukluluğun devamına karar verdikleri sanıklar için, Oktay Kuban’ın tahliye kararı vermesi, yanlış bir kararla karşı karşıya olduğumuzun delili niteliğindeydi. Eleştirilerim HSYK tarafından da doğru kabul edilmiş olmalı ki, Kuban yakın tarihte başka bir göreve atanmıştı.
Gerek Kuban’ın İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’ne atanması sırasında ve gerekse bu görevinden alınması sırasında, HSYK’da tartışmalar yaşanmıştı.
O gün tartışılan konular hakkında, bazı resmi görevlilerle de görüşerek, tahminlerde bulunmuş, bunu da okuyucularımla paylaşmıştım.
Hepsi bu kadar...
Tutup buna dava açmışlar.
Onu da ellerine yüzlerine bulaştırmışlar.
Şu hale bakar mısınız?


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi