Kıvanç Tığlı

Kıvanç Tığlı

Hayata siyah ya da beyaz bakmak

Hayata siyah ya da beyaz bakmak

Sanki herkes benden yüksek, ben ezilmişim gibi... Sanki kimse beni önemsemiyor, varlığımı görmezden geliyor gibi hissediyorum. Son zamanlarda çok fena şeyler yapıyorum ve en çok şaşırtan şey de hiç ama hiç pişmanlık duymamam... Yakın arkadaşlarımı kaybetmekten çok korkuyorum. 2 aydan beri sözlüyüm. Onunla iyi anlaşıyoruz. Ama sözlüme o kadar çok değer veriyorum, onu o kadar çok gözümde büyütüyorum ki, onu kaybetmemek için gözümde onu yüceltiyorum, neredeyse onu göklere çıkartıyorum.. Sanki böyle olursa beni daha çok sevecek gibi. Hep daha çok sevilme ihtiyacı içindeyim. Ailemle veya sözlümle tartışsam hemen odama kapanıp saatlerce ağlıyorum.

Bazen herkesle aram çok iyi, harika oluyor; bazen tanımıyor gibi yanlarından geçip gidiyorum. Davranışlarım öyle sahte ki, nasıl davranırsam beni severler diye resmen kıvranıyorum, çevreme iltifatlar yağdırıyorum. Annem çok öfkeli birisi ve en küçük bir yanlışlığa ani tepkiler veriyor. Annem de zaten psikolojik tedavi görüyor, depresyon hastası. Babamla annem uzun zamandan beri anlaşamıyorlar, mutsuzlar. Bu durum ben ve kız kardeşime yansıyor. Babam çok ilgisiz biri; sadece bana para vererek beni düşündüğünü sanıyor. Babamın ne zaman beni severek içten kucakladığını hatırlamıyorum bile... Ayrıca bir başka konu da; kendimi hep başkaları tarafından izleniyormuş gibi hissediyorum. Elim nasıl dursun, kolumu nereye koyayım, hep bunların kaygısı içindeyim. Ruh halim dengesiz. Kim nasıl davranırsa, hareket ederse ben de onun gibi davranmaya çalışıyorum.

Sözlüme karşı da çok hassasım, ondan çok şey bekliyorum. Hep beni arasın, hep bana sevgi sözcükleri söylesin istiyorum. O da işi gereği çok yoğun çalışıyor. Bazen beni bu yüzden ihmal edebiliyor. Ama ben bunu hemen, “Beni sevmiyor artık” diye algılıyorum. Ondan beklentilerimi bulamadığımda öfkemi çok çirkin bir tarzda ona yansıtıyorum.

Değerli okuyucularım, yukarıda paylaştığım vaka bir Borderline kişilik bozukluğu teşhisi konan danışanımın yaşadığı sıkıntılar.. Hayat ne kadar zor değil mi Borderline hastaları için...

Bir kişiye Borderline teşhisi koyabilmek için aşağıda sıraladığım maddelerden en az beşinin olması gereklidir;

- Gerçek ya da varsayılabilecek olası bir terk edilmeyi önlemek için çılgınca çaba harcamak;

- Karşısındakini aşırı büyütüp, göklere çıkarma ve aşırı değersizleştirip, yerin dibine sokma gibi başkalarına aşırı değersizlik verme ile giden tutarsız ilişkiler;

- Kimlik karmaşası denilen kendini algılayışında arkadaşlık ya da önem verilen kültürel-ahlaki değer anlayışında değişkenlikler;

- Kendine zarar verme olasılığı fazla olan 2 ya da daha çok durumda sonucu düşünmeden aniden yapılan eylemler (aniden çok para harcama, madde kullanımı, hızlı ve tehlikeli araç kullanma, birden aşırı yemek yeme);

- Tekrarlayan bir şekilde intihar girişimleri, intihar tehditleri, kendi kendine zarar verme);

- Duygu durumunda aşırı tepkililiğe bağlı olarak sürekli duygusal değişkenlik hali (saatler içinde değişen sürelerde birbirini izleyen öfkelilik, üzüntü, sevinç, kaygı dönemleri);

- Kişinin sürekli kendini boşlukta hissetmesi;

- Öfkeye hakim olamama (kavga etme, yüksek sesle hakaret, çığlık atma, eşya kırma gibi);

- Stresle ilişkili gelip geçici kendine kötülük yapılacağı düşünceleri...

Değerli okuyucularım, bu kişilerde sürekli bir ayrılık ve reddedilme fikri yaşandığı için, bu gibi bir durumun izlenimi edinildiğinde duygulanımda önemli farklılıklar yaşanır. Yalnız başlarına olmaya dayanamaz ve birilerinin varlığına gereksinim duyarlar. Karşı taraftan beklediklerini bulamadıklarında öfkelerini sergilerler, sonrasında bundan dolayı suçluluk, pişmanlık, utanç duyguları yaşarlar ve kendilerini zayıf değersiz hissederler. Bu kişiler için “insanın kendi kendine ettiğini 7 mahalleli etmez” sözü çok uygun düşer

Özellikle genç yetişkinlik döneminde işlevsellikte bozulma, dürtü kontrolünde zorlanmalar, boşluk duyguları ve kaygı ile psikologa başvuru daha sıktır. Bu hastalardaki yoğun öfke, kaygı, depresif duygulanımlar zaman zaman ilaç tedavis gerektirebilir. Ancak asıl tedavi uzun süreli psikoterapidir. Geçmiş ve bugün arasındaki bağlantının kurulduğu, davranış değişikliğini de sağlayacak şekilde ruhsal yapılanmanın anlaşılmaya ve değiştirilmeye çalışıldığı uzun süreli ve derinlikli bir çalışma yapılması gereklidir.

Sağlıklı, huzurlu, bol şükürlü ve tefekkürlü günler geçirmeniz duasıyla Allah’a emanet olunuz.

Psikolojik Danışman

Psikoterapist Kıvanç TIĞLI

Dnş Tel: 0212 503 79 95 - 0506 401 79 91

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kıvanç Tığlı Arşivi