Muhterem Müslümanlar!

Müslümanlar Peygamberini tam anlamıyla maalesef tanımış değiller. Bundan dolayı da sıkıntılarımız eksilmiyor olabildiğince artıyor.

Peygamberimiz (SAV) nasıl bir insan, nasıl bir Peygamber idi?

Halk Peygamber (SAV) Efendimizi olağanüstü, erişilmez ve anlaşılmaz bir zat olarak zannediyor.

Halbuki Peygamber Efendimiz (SAV) bize çok yakındır. Öylesine yakındır ki,

* Canımız gibidir.

* Rehberimizdir.

* Hocamız-hamimizdir.

* Baş danışmanımızdır.

* Kapısı hepimize gece-gündüz açık bir evin sahibidir.

* Dertlerimizin çaresini O'na sormalıyız.

* Herşeyimizi O'nunla istişare etmeliyiz.

*Aile içi problemlerimizin halli hususunda O'ndan yardım dilemeliyiz.

* Ahlâkımızı düzeltmek için O'nun tavsiyelerini alalım.

* Peygamber (SAV) Efendimiz ruhaniyetiyle aramızdadır.

Selam versen alır.

Salavat edersen, O da sana dua eder.

Rüyana girer, sana yol gösterir.

Getirdiği şeriatın iki temeli olan Kitap ve Sünnetini okursun yolunu bulursun.

İyi iş yaparsan sırtını sıvazlar.

Ağlarsan gözyaşını siler.

Günah işlersen üzülür.

O'nun üzülmesi ve ağlaması sıradan insanların üzülüp ağlamasına benzemez. O üzülüp ağladığında arş-u âlâ titrer. Kur'ân-ı Kerîm'de de bu böyle haber verilir.

Muhterem Müslümanlar!

Peygamberimizi çok iyi tanıyalım, çok iyi öğrenelim. Öğrendiğimiz sünnetlerini mutlaka hayatımıza tatbik edelim. Cennete girmemiz ancak bununla mümkündür.

Peygamberimiz (SAV) Efendimizin sünnetlerinden birkaç tanesini bu vesile ile zikredip tanımış olalım. Peygamberimiz Efendimiz (SAV)'in:

* Konuşması son derece tatlı ve gönül okşayıcı idi. Tane tane konuşurdu.

* O, insanların en halimi, en yumuşak huylusu idi.

* Hz. Peygamber (SAV) Efendimizin tevazusu, çok net görülürdü. Bulunduğu yerde haddini aşmadıkça konuşanı daima dinler, sözünü kesmezdi.

* İnsanların en cömerdi idi. (Buhari)

* Uykuya abdestsiz yatmazdı.

* Yatağına girdiği zaman Muavezeteyn'i, İhlâs sûresini, Fatiha sûresini ve Ayet'el-Kürsi'yi okur iki avuçlarının içiyle yüzünü ve bütün bedenini sıvazlardı.

* Çok sıcak yemeği sevmezdi.

* Kabağı çok severdi.

* Acved hurmasını severdi.

* Sirke ne güzel katıktır, derlerdi.

* Sirke bulunmayan sofrada bereket yoktur, buyururlardı.

* Akşamdan sabaha, sabahtan akşama yemek bırakmazlardı.

* Sofradan doymadan kalkarlardı. Acıkmadan sofraya oturmazlardı.

* Yemek yiyeceklerinde ellerini mutlaka yıkarlardı. Çünkü namaz için abdest ne ise yemek yemek için de el yıkamak odur.

* Peygamber Efendimiz (SAV) sofralarında çok yemeyi tetikleyen (iştahı açan)sallata, turşu, acı biber, baharat vesaire gibi iştah açıcı yiyecekleri ömürleri boyu hiç bulundurmamışlardır.

* Arpa unundan yapılmış ekmek yerlerdi. Çünkü bu ekmek doyurucu ve besleyicidir.

* Akşam öğününün ihmal edilmemesini tavsiye ederlerdi. "Bir avuç hurma ile de olsa, akşam yemeklerinden vazgeçmeyiniz; zira akşam öğününün ihmali insanı ihtiyarlatır, bünyeyi yıpratır" buyururlardı.

Muhterem Müslümanlar!

Peygamberimiz Efendimiz (SAV) gibi yaşamak hepimizin vazifesidir. Bu vazife ihmal edilemez.