Yavuz Bahadıroğlu

Yavuz Bahadıroğlu

Yeni aile kurmak

Yeni aile kurmak

Başlık parasını soran sorana... Belli ki evlenme çağında bulunan gençlerin canı çok yanıyor...

Bunlardan biri de M. Şimşir; “Osmanlılarda başlık parası var mıydı?” diye soruyor.

“Yoktu” demeyi ne kadar isterdim, ama maalesef diyemiyorum. Çünkü başlık parasının geçmişi Osmanlı’dan bile eski.

Zaman zaman Osmanlı Devleti tarafından sert tedbirler alınmasına rağmen, başlık parası kaldırılamadı. Üstelik de dini bir yanı yok. Yani başlık parası dinsel değil, gelenekseldir. Evliliği müthiş şekilde sarpa sardırmaktadır!

Evliliği sarpa sardırıp zorlaştıran olgulardan biri de “ayrı ev açma” sendromudur! Oysa “kaynana evinde” (gelinlerin tabiriyle) oturmanın sayısız yararları var...

1. Genç evliler için ev arama zahmeti ortadan kalkar...

2. Aileler bir sürü eşyaya para harcama derdinden kurtulurlar (Eşyaya verilecek para daha önemli işlerde değerlendirilir).

3. Kurulu bir düzen olduğu için, gençler, yeni düzen kurmaya vakit ayırmazlar...

4. Hazır eve yerleştikleri için evliliğin daha ilk günlerinde yıpranmaz, yorulmazlar. Tabii bunlardan kaynaklanacak kavgalara da girmezler.

5. Yemek ve temizlik gibi önemli iki büyük derdi olmayacağından, kocasıyla rahat rahat gezmelere çıkabilir. Eve ayıracağı zamanı kocasına ve çocuklarına ayırabilir.

6. Anne-baba kanalıyla da eve para girdiğinden (emeklilik vesaire), yeni evliler geçim sıkıntısı çekmezler.

7. İşten atılma korkusu hayatlarını cehenneme çevirmediğinden, mutlu olma ihtimalleri artar.

8. Aileye kaynana ve/veya kayınpeder kanalıyla da para girdiği için, gelin hanım çalışmak zorunda kalmaz. Damat bey, aynı gerekçeden dolayı ikinci bir işte çalışmayacağından vaktinden önce çökmez. Tüm vakitlerini birbirlerine hasrederler.

9. Damat, zaman zaman iş icabı geceleri de çalışacak yahut seyahatlere çıkacaktır. Bu durumda, evde anne-baba yoksa, gelin hanım yapayalnız kalır. Özellikle evliliğinin ilk yıllarında, alışmadığı bir muhitte, hatta kentte yaşadığı için yalnız kalmaktan ölesiye korkabilir. Korkusu sinirlerini bozacağından, başka biçimde eşine yansıtabilir. Böylece yeni ailenin ilk kavgaları başlayabilir.

10. Çocuklarıyla aynı evde oturan anne babalar, mutlu olurlar. Onların mutluluğu genç evlileri etkileyeceğinden tüm ailede mutluluk havası eser.

11. Hamilelik döneminde, deneyimli bir insanın ailede varlığı, ilk çocuğuna hamile olan genç bir gelin için büyük güvencedir. Eğer ailede tecrübeli biri yoksa, geçici süreler için yine annelerden yardım istenecek, böylece iki taraf da mecburen alışmadıkları ortamı paylaşacak ve büyük ihtimalle huzursuz olacaklardır. Bu da zaten stres içinde olan hamile gelini daha büyük bir strese sürükler.

12. Gelin hanım kocasının sevdiği yemekleri bizzat kaynanasından öğrenme imkânı bulur. Annesinin oğluna nasıl davrandığını gözlemler ve zaman içinde bunları uygulayarak kocasını kendisine bağlar.

13. Çocuklar, büyüme çağında yalnız anne-babaya değil, dede ve nineye de muhtaçtır. Pek çok hayat dersini onlardan alırlar. Dede ile nine kavramı belli yaşlardaki çocuklar için bir sığınaktır. Annenin yersiz öfkelerinden ve zaman zaman şiddete varan çıkışlarından kaçan çocuk, dedesine yahut ninesine sığınır. Her biri hayattan alınma masalları, kıssaları, hikâyeleri ve hatıraları onlardan dinler. Hatta çocuklar, çıkarsız sevmeyi, yaşlı yakınlarını severek öğrenirler.

14. Anne-babaya sevgi, saygı; anne-babayı koruma, kollama, gözetme ve mutlu etme, zaten Allah’ın emri, Peygamber’in kavlidir. Bu itibarla ibadettir.

Demek oluyor ki, yaşlı anne ve babalarımızın yüreği cennetin kapısıdır. Onların yüreğine girmek demek, cennete gitmek demektir.

Bununla birlikte yaşlılarla oturmanın bazı mahzurları da yok değil. Zaman içinde ona da bakalım inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Bahadıroğlu Arşivi