Hasan Aksay

Hasan Aksay

Yargıtay bildirisini müspet yorumlamak

Yargıtay bildirisini müspet yorumlamak

Millet olarak, siyasi olmaktan öte bir de adalete baskı doğuran bir bildirinin, en üst yargı kurulunun imzasını taşımasını müspet yorumlama ve kabullenme imkânı yoktur. Millet hayatındaki önemli görev ve sorumlulukları olan, siyasetten en uzak noktada bulunması gereken önemli bir kurulun siyaset kurumuyla yetki paylaşım kargaşası içerisine girmesi sadece demokrasilerde değil, bütün rejimlerde ciddi bir tehlikedir. Sürekliliği mümkün değildir, sonu yoktur. Sonu olmayan siyasi erkin her çeşidi, milletini perişan eden bir maceradır. Geride sadece kayıplar ve utançlar bırakır. “Yargıçlar Hükümeti” diye bir kavram varsa da böyle bir hükümet devri olmamıştır. Bu kavram, darbeler gibi bir karmaşa, siyasetsiz kalış, çöküş felaketinin kapıya dayandığını anlatan tarih sahneleridir.
Dünya devletlerinin de, böylesine önemli bir kurumun siyasileşme ve kendi kurumuna baskısını müspet yorumlaması imkânı yoktur. Tarih sahnesi açıktır. Böyle bir durum, hiçbir şartta güç ve itibara dönüşmez. Adalet mülkün temelidir. Adalet kurumunda meydana gelen saha kayması ciddi tehlikedir. Adalet, zor değil hukukla beslenir.
Devleti doğuran, siyasi iradedir. Siyasi irade dışında bütün devlet kurumlarına sahip olan sömürgeler, devlet değildir. Yaser Arafat, sürgünde Filistin Devleti’ni kurdu. Ne askeri, ne yargısı, ne sınırı vardı. Milletinin siyasi iradesini temsil ettiği kabul edildi, devlet oldu. Devlet, siyasi iradeyle mümkündür ve siyasi irade paylaşılamaz. Afganistan ve Irak’ın bugünkü durumunda paylaşılan siyasi irade, gerçek değerinden uzaktır. Siyasi irade karmaşasına sürüklenen ülkelerin dünya milletleri ve kamuoyundan fazla bir beklentileri olamaz. Kendine saygısı olmayanın, saygı bekleme hakkı yoktur.
Ekonominin rakamlarla ölçülen yükseliş ve düşüşleri de açıkça gösteriyor ki, bu tür çıkışlar ülkeye güç ve kaynak doğurmuyor, zarar veriyor, itibar kaybettiriyor. Belirsizlik, bunalım ve maceradan yarar gören ülke olmamıştır. Bünye zaafa uğramakta, hastalık virüsleri güç kazanmaktadır. Hatalar doğurgandır ve yalnız felaket doğururlar.
Millet ve dünya, böyle bir durumu müspet yorumlama imkânına ne derece sahip değilse, siyaset de o derece müspet yorumlayıp çözüm üretmek zorundadır. İnsanı üzen hasta feryadı, doktorda çaredir. Siyaset, millet bünyesindeki her sıkıntının çaresidir.
Yalnız yurttaki üzüntü ve tedirginlikleri değil, dünyadaki yankıları da gösteriyor ki, devletler arası bir uzlaşma ve barış masası arar noktaya götürülmek istenen ve 367 keşfiyle başlayan bu hadise, giderek kangrenleşmektedir. Beklenen, yüce meclisin köklü çözümler ortaya koymasıdır. Milletlerin başka çözüm mercii yoktur. Asıl felaket, sıkıntıların olması ve büyüklüğünden ziyade çare üretilemez duruma gelinmesidir. çare millettir. İşgal altındaki Irak’ta dahi, büyük bedeller ödenerek netice o noktaya gelecektir.
Risksiz bir siyaset dünyada olmadı, olamaz. çünkü siyaset ileriye bakma ve ülkeyi ileriye taşıma sanatıdır. Doğruları gibi yanlışları da olur. Ama yanlış korkusu, siyaseti atıl, durağan, “dün dündü, bugün bugündür” gibi laf üretmekten başka bir iş yapamaz duruma düşürmemelidir. Sıkıntılar, önemli karar ve atılımlar doğurur, doğurmalıdır...
önleyici tıp önemlidir ama hastalık başlamışsa, “artık müdahale şık olmaz” denmez. Sistemleri sağlığına kavuşturmak siyasetin görevidir. Hastalık baş göstermişse, “bu sırada çağdaş sistem şık olmaz” diye sıkıntının sebebi olan ilkel düzenle problem çözmeye çalışmak millete zulümdür. ülke çağdışı yapıda bırakılmamalıdır. Zararın neresinden dönülürse kârdır. Millet, çözüm iradesinin desteğidir. Bu gerçek, 367 engelinde açık görüldü. Şimdi, devlet adamlarımızdan Sayın Hasan Celal Güzel’in “tankın üzerine çıkarım” sözü, bu milli iradenin yükseliş trendini gösteren sembol bir ifadedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi