Mehmet Emin Genç

Mehmet Emin Genç

Ramazan bitti ama biz bitmeyelim inşaallah

Ramazan bitti ama biz bitmeyelim inşaallah

Üç aylar, Kandiller, Ramazan, bayram derken Şevval ayının’da ilk haftasını geride bırakmış bulunuyoruz. Sanki güzel olan her şey gibi bu güzelliklerde bir an önce gitmek için acele ediyor. Dur, bekle ne olur desek te bekleyen yok, hayat akıyor. Akanlardan yakalayabildiğimiz bize kalıyor sadece. Yakalamak için çaba sarf edenler eli dolu olarak geri dönerken bazı iflaf olmazlar işi yine bir başka bahara havale ediyor.

Özgün müziğin gerçek özgün isimlerinden olan Mikail kardeşimin çok sevdiğim ve her fırsatta dinlemeye ve dinletmeye çalıştığım çok güzel ve eskimez “Ölüm Var” isimli bir eseri bulunuyor. Bu güzel eser için kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır. Ölümün varlığını ve asla unutulmaması gerektiğini bu eserinde çok veciz bir şekilde işlemiş. Bu eseri sizde bir kez daha dinleyin istiyorum. Sebebi de şu; Biz Müslümanların inancının gereklerinden biri de bu hayatın fani olduğu, asıl olanın ölümden sonra gelen hayatta karşımıza çıkacağı ve burada yaptığımız her şeyden, orada mutlaka bir-bir hesaba çekileceğimizdir. Oradaki hesabın kolay geçmesinin yolu da İman ve İmanın gereğine sadık kalmak suretiyle yapıp ettiklerimize dikkat etmek, yani Salih amellerimizin sayısını ve niteliğini artırarak önden gerekli azığı göndermektir.

Azrail, müiminin emanetini güzel bir şekilde alır hadisini unutmayalım ama o müjdeli haberle de yetinmeyelim, oyalanmayalım. Ölüm gibi son derece ciddi bir konuda işimizi ciddi tutalım. Bizim için güneş hala gökte iken, fırsat kaçmadan tedbirlerimizi gözden geçirelim. Her gün, gökten kayıp giden yıldızlar gibi aramızdan son yolculuğuna ayrılan dostları, bir günde kendimizin sessiz sedasız kayıp gideceğimizi hatırdan çıkarmayalım. Mezarlıklar dışına çıkınca da, bu dünyadaki son ikametgâhımız olan bu müstesna mekânları düşünmeye devam edelim. Ölenle ölünmez sözüne pek itibar etmeyip, ölenle ölünmeli tezini savunalım. Saatlerce gazete okuyup, muhabbet adı altında çoğu zaman malayaniden öteye geçmeyen konuşmalarla zamanı heba ederken, geçmiş ölülerimize haftada bir Yasin şöyle dursun, bir Fatiha ve ardından hayır duayı bile aklımıza gelmiyorsa dizlerimizi dövelim, pişmanlık gösterelim.

Bu dünyanın üstü varsa altıda vardır deriz, ama bu sözü doğrulayacak davranış ve ibadetlerden uzak dururuz. İmandan sonra ilk hesabını vereceğimiz Namaz konusunda bile tembellik ederiz. Kalp kırar, kafa yaralar, başta eşlerimiz olmak üzere insanlara kaba davranmaktan ictinab etmeyiz. Kıyamet sabahını kabirlerinde bekleyen bunca mevta varken, biz dışarıdakiler de aynı beklentide olmamız gerektiği halde, boşuna bir çaba olarak ölmemenin yollarını ararız. Her canlı ölümü tadacaktır ilahi ifadesini unutur, bu ilahi buyruğun çağrışımlarını gözlerimizden ve gönüllerimizden uzak tutarız. Aslında her can taşıyanın kafayı ölüme takıp, o güne hazırlık için ne yapmak gerektiği ile meşgul olmak ve ölümü ve ölüm sonrası Kabir ve Mahşerde bizi bekleyen zorlukları düşünmek gerekirken, adeta başımızı kuma gömerek zevk ve safa içinde kendini bilmez bir şekilde kıymetli zamanlarımızı öldürür dururuz.

Ölümün varlığını bilmek, aynı zaman da ölüme ve ötesine hazırlık yapmayı gerektiriyor.
Bizi ömür boyu teyakkuzda ve dikkatli kılan ölüm gerçeği; bunca oruç, teravih ve sair namazlar, bayram ziyaretleri ve alınan onca dualara rağmen bundan sonra da işimizi dikkatlice ayarlamamızı ve takip etmemizi zorunlu kılmaktadır. Hayatımızın tamamında bu düsturla yaşamak gerekir. Üç aylardan, kandillerden, Oruç ve onun bayramından maksat Ölüm gerçeği ve o gerçeğin bize yüklediği sorumluluğun bilinciyle hareket edip, kul olarak bizden beklenenleri hakkıyla yerine getirmek ve günaha meyyal azgın nefsimizi dizginlemektir. Ölüm var olduğuna göre, ölüm acı olduğuna göre, ölüm iştahları kesip bu dünyadaki her şeyi durdurup yarıda bıraktırdığına göre, ne yap-et ama ölümü unutma! Allaha emanet olunuz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Emin Genç Arşivi