Boşa dememişler eski zaman arifleri, “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz “ diye… Bir zamanlar “ayine-i devran”ın belediyeler dosyasını açınca gözler doğru dürüst bir iş görmüyor ve hiçbir fotoğraf kaydı yapamamış olarak, tekrar sahibine dönüyor.

Az buz değil, belediye olgusunun hayatımıza girmesi ta 19. yüzyılın ortalarına kadar gidiyor yani 150 yıldan fazla…”Şehremini”nden “ belediye reisliği”ne, oradan “başkanlığa “ uzayan çizgide belediye koltuğuna oturan beyler, paşalar masalarına konan “milletsever projeler”e çoğu zaman “beli, yani evet” diyememiş;”hayır” deyip ellerinin tersiyle itmişler. Ta… Yirmi-otuz yıl evveline kadar.

Söz konusu son yıllar içinde ise, Milletimizin temiz oyları ile seçilen “bir kısım” başkanlar, “yan gelip yatmak” varken hizmet içinde hizmetler üretmenin gayretini güdüyorlar.

Fonksiyonel alt ve üst yapı tekniklerini hizmetlerinde kullanmalarının yanı sıra “gönle hitabeden projeleri de “Beli“ diye diye millet hayatına dâhil ediyorlar.
Bu “hayırhah” belediyelerden biri de Ankara’nın şaha kalkmış örnek belediyesi Keçiören… Keçiören’de başkan koltuğunda Ak Partili Mustafa Ak Bey oturuyor. Sanki bizim başkanın sözlüğünde “hayır!” olumsuzluğu yok; hayır adına, uğur adına, hizmet adına yola çıkmış her türlü projeye “Beli!” deyip atıyor imzayı ve yoğun bir gayret göstererek de sonuçlanana kadar takipçisi oluyor.
Mustafa Bey’in güzel işlerinden biri de, bu yıl büyük bir coşkuyla dördüncüsü gerçekleştirilen “Uluslararası Ramazan Etkinlikleri!!! Söz konusu etkinlik, sahasında bir ilk…”Uluslar arası” diyoruz zira etkinliklere dünyanın dört bir yanındaki kardeş ülkelerden katılmayan yok gibi. Bu ülkelerden, gelen misafir sanatçılar ve dans grupları her akşam yeri yerinden oynatıyorlar.
İşte bu Ramazan etkinliklerinin ilk bölümü teravihten önce gerçekleşiyor ve bu bölüm Arifan Radyomuz’dan 103.04 den canlı olarak yayınlanıyor. Program güzel sesli bir hafız efendinin aşr-ı şerifi, o aşr-ı şerifin Türkçe meali, Hidayet Can kardeşimin sahne aldığı ilk ilahi bölümü, soru cevap şeklinde değerli bir konukla Dini sohbet bölüm, seyirciler arasından bazı soru ve görüş alınması ve son olarak sahneye Fatih Çalımlının çıkması ve herkesi o güzel yorumuyla coşturmasıyla nihayete eriyor.
Etkinliklerde bendenizin de bir görevi var. Dini muhtevalı sohbet bölümünün sunuculuğu bu fakire ait. Her akşam bir değerli konuğu ağırladığımız bu bölümde, mümkün mertebe, farklı şeylerin konuşulmasını arzu ediyorum; dolayısıyla konuk seçimimizi de ona göre yapmaktayım.

Sohbet bölümünün ilk gün konuğu Sayın Belediye Başkanımız Mustafa Ak Beyefendi oldu. Bu ilk sohbette kendisi ile Belediyenin özellikle Ramazan-ı Şerifte gerçekleştirecekleri projeler üzerine konuştuk. Hem Kalaba’daki Ramazan etkinleri alanında, hem de mahallelerde her akşam yoğun bir programlarının olduğunu dinlediğimizde dua etmekten kendimizi alamadık. Dinamik bir Başkan ve de gayretli ve uyumlu bir ekiple yapılamayacak hiçbir şeyin olamayacağını adeta ispat ediyorlar. Allah yardımcıları olsun, hayırlı başarılar nasip eylesin inşallah...
Bir sonraki günkü konuğumuz ise muhterem Seyit Mehmet Şen Hoca’ydı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi eski rektörlerinden olan Hoca, “vakt-i vazifesi” nde bir efsaneydi; sonra görevinden alındı ve “ayakları pırangalandı.” Ve ardından en verimli çağında emekli olmak zorunda kaldı Şen Hoca… Şimdilerde başta, aylık haber ve araştırma dergisi “Haber Ajanda” dergisi olmak üzere pek çok gazete ve internet sayfasında yazılarını takip etmeniz mümkün.

Seyit Mehmet Şen Hoca, yarım saatlik sohbetimizde çok “dolgun ve doygun” sözler söyledi. Mesela diyor ki Hocamız; “Müslüman olanların cehennemde ne işi var!” Haklı. Ve devam ediyor; “ Cehenneme gidecek kadar parası yok Müslüman’ın ama Cennet’e gidecek kadar duası var…” Ee, doğru söze ne denir; Gerçekten de “ Cehennem parayla ama Cennet sudan ucuz hatta meccani…” Bu durumda; bence de, Müslüman’ın hiç bir işi yok Cehennem’de. O halde bizi bekleyen Cennet’e yolculuğa çıkmadan önce çantaları hazırlayalım; Bu yolculukta bize yetecek kadar azık edinelim. “Gül” almayı da unutmayalım. Bizi kapıda karşılayacak Rıdvan’a verilecek bir hediyemiz olsun. Eli boş gitmek olmaz di mi?
Daha sonraki günlerde sırasıyla; Şair, yazar, karikatürist, ressam ve edebiyatçı Ahmet Yozgat abimiz, Ankara il Müftümüz Hakkı Özer hoca efendi, Merkez İmam Hatip Lisesi meslek dersleri öğretmenlerinden Dr. Mehmet Sürmeli, Altındağ Müftüsü Şükrü Kabukçu hoca, onlarca kitabın yazarı tarihçi Ziya Demirel ve nasipse bu akşam da eskimez ve durulmaz Milletvekillerimizden, pek çok eserin müellifi seyyah Dr. Mehmet Sılay abimiz olacak. Kendisiyle hem Ramazanı, hem de yeni geldiği Doğu Türkistan’daki dindaşlarımızın ve kardeşlerimizin içinde bulunduğu zor koşulları konuşacağız inşaallah.
Bin aydan daha hayırlı olduğu bize Kur’anda Yüce Mevla’mız tarafından müjdelenen Kadir gecesine kadar iftardan hemen sonra, teravihten hemen önce her akşam Keçiören Ramazan etkinlikleri alanında olacağız. Radyomuzun bir birinden değerli sanatçı ve sunucuları da bu programa destek veriyor. Güçlü sesleri ve muhteşem sahne performanslarıyla Fatih Çalımlı ve Hidayet Can kardeşlerim bunlardan sadece iki tanesi. Programın sunumunu ise Mahmut Esad Eryılmaz kardeşim gerçekleştiriyor.
Ramazan akşamlarını bizimle yaşamak isteyen Ankaralıları her akşam Keçiörene bekliyoruz. Bu vesileyle hayırlı ramazanlarınız olsun, haneniz huzur ve bereketle dolsun, namazlarınız, Oruçlarınız, iftar ve sahurlarınız affınıza vesile olsun inşallah… Âmin…