Bir zamanlar Erbakan Hoca ile görüşmek isteyen, onun vereceği makam için el pençe duran, kalabalıkları yarıp ellerini öpmeye çalışan manzaralar gözümün önüne geldikçe siyasette vefasızlığın ne kadar büyük olduğunu bir kez daha görmüş ve öğrenmiş olduk.

Hey gidi günler hey!

Bu gün vereceği bir makam, dağıtacağı bir rant yok…
Onun için en üzüntülü gününde yanında da kimse yok.

Televizyonlara yansıyan görüntüleri görünce içim burkuldu, yüreğim kanadı…

İki insanın kolları arasında dahi zor ayakta duran, tekerlekli sandalyeye binecek kadar yürümekte zorlanan seksen kusur yaşındaki yaşlı bir insanın görüntüleri için kimsenin kılı bile kıpırdatmaması üzüntü verici…

Erbakan Hoca, hayatını islama ve onun prensiplerine adamış bir insan olarak değil trilyonlara bir kuruşa dahi tenezzül edemeyecek kadar ahlak ve maneviyatın zirvesine çıkmış yüce bir şahsiyettir.

Bu gün bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı ve meclis başkanı onun milli görüş dediği ve öz evladı gibi büyüttüğü bu büyük davanın hayat verdiği damardan beslenmiş, gıda almış ve bu vazifeleri hak kazanmışlardır.

Ak Parti’nin tabanını oluşturan güç Erbakan Hoca’nın yıllar içinde uzun ve meşakkatli bir mücadele sonunda oluşturduğu güç değil midir?

O gün Erbakan Hoca’ya gönül verenler bu gün onun yanında yetişen evlatlarının peşinden gitmiyor mu?

Bu bir bayrak yarışıdır!
Dün Erbakan Hoca milli görüşün temellerini attı, bu ülkeye başbakanlık yaptı.

Bu gün onun tornasında yetiştirdiği evlatları bu temelin üzerine güzel hizmetler inşa ediyor, bu ülkede cumhurbaşkanlığı, başbakanlık yapıyor.

Yarın bu hizmet kervanının yolda kalmaması için Erbakan Hoca’nın onları yetiştirdiği gibi yeni Tayyipler, Bülent Arınçlar ve Abdullah Güller yetiştirmesi gerekiyor.

Yapılacak en büyük hizmet budur!

Konumuza dönecek olursak yapılması gereken şudur;
Et tırnaktan ayrılmaz!
Bu yüce şahsiyete son defa büyük bir vefa örneği gösterilmelidir.

Bu vefa örneği şudur;

Bu ülkeye kurşun sıkmış, başkaldırmış azılı teröristler bile sayın Sezer zamanında sağlık koşulları ve hastalıkları gerekçe gösterilerek affedilmiştir.

Sayın Abdullah Gül’ün bu ülkeye ve şerefli islam dinine hizmet etmekten başka bir şey yapmayan bu yüce şahsiyeti affetmesi o makamda yapacağı en hayırlı hizmet olacaktır.

Onun için Sayın Abdullah Gül’ün Erbakan Hoca’yı bütün millet adına affetmesi milli bir görevdir.

Böyle bir yetkisi varsa-ki var-hemen kullanmalıdır.

Yoksa yaygaracılar ne der diye düşünmemelidir!


GüNüN SöZü

İnsanlar sizden eleştiri isterler; ama duymak istedikleri övgüdür.