MAÇ öncesi siyasi konjonktür ve Beşiktaş'ın Eskişehir mağlubiyeti maçı zorlaştırdı. Ama gördük ki Maccabi Tel Aviv ligimizde olsa sıradan bir takım olur ve hatta düşmemeye oynar. Aslında Beşiktaş bizce maçı başında kazandı. Kaliteleri çok yüksek ama oyun disiplinleri zaman zaman kopan takım, pabucun pahalı olduğunu anladı ve maçı kopartıverdi.
Birinci ve üçüncü gol maçtaki kırılma anları. Almeida, Aurelio'nun harika pasıyla çok iyi bir gol attı. Topa dokunmadı, top hep önünde kaldı, kalecinin çıktığını gördü ve ustaca bir vuruş yaptı. Bunu herkes yapabilir mi? Yapamaz...
Ama Almeida yapar ve Beşiktaş'ı maça adeta galip başlatır. Arkasından bir gol daha atar ve maçı kopartıverir.
Bu kadar kolay olacağını kimse beklemiyordu.
Ta ki, ikinci yarının hemen başına kadar. Bu dakikada İsrailliler'in golü geldi.
Bu gol öyle kötü bir gol ki, hem Maccabi'yi umutlandırıyor hem de Beşiktaş'ı tedirgin ediyordu. Ama Aurelio'nun attığı kafa golü yine bir kırılma anı. Maç 2-1'ken her zaman stres vardır. Rahat oynayamazsınız, rakip direnir ve stres etkiler. Ama 2-1'den sonra Aurelio ile gelen üçüncü gol, hem maçı hem de kaybolmuş moralleri yerine getirdi.

YENEMEYECEKLERİ TAKIM YOK
Beşiktaş disiplinli oynadığı takdirde Türkiye'nin en yetenekli oyuncularından kurulu bir takım. İstedilermi, çağdaş futbolun gereklerini yerine getirdiklerinde yenemeyecekleri takım yok. Bu grupta Beşikaş'ın kesinlikle şansı var. İstanbul'da hem ligimizde hem de Avrupa Ligi'nde herkesi yenebilecek kapasiteye sahipler. Fernandes ve Egemen takımın önemli isimleri olma yolunda hızla ilerliyorlar. Özellikle Egemen 40 yıldır Beşiktaş'ın oyuncusu gibi. Böyle maçlar hakem için de kolay olur. Ama Rus hakem hem Beşiktaş'ın hem Maccabi'nin birer golünü ofsayt diye iptal etti ve bizce ikisinde de yanlış karar verdi.