Kıvanç Tığlı

Kıvanç Tığlı

Çocuğum eğitilebilir

Çocuğum eğitilebilir

Yavuz 9 yaşında, akademik ve davranışsal sorunlar nedeniyle 6 ay önce merkezimize başvurmuştur. Rehberlik Araştırma Merkezinde kendisine “Hafif düzeyde zihinsel engelli” teşhisi konulmuştur.
Şu an özel bir rehabilitasyon merkezinde eğitim almaktadır. Aynı zamanda ilkokul üçüncü sınıfa gidiyordu. Yavuz sağlıklı bir bebeklik dönemi geçirmiştir. İlk 6 ay ağlayan bir bebek olduğu ama bebeklik ve çocukluk döneminin çoğu zaman rahat geçtiği belirtilmiştir. Gelişim dönemlerini yaşıtlarına oranla daha geç tamamlamıştır. Örneğin 3 yaşında tam cümle kurabilmiş, tuvalet kontrolünü de 4 yaşında kazanabilmiştir. Halen arada geceleri altını ıslatmaktadır. İstenilen bir çocuktur. 7 yaşında bir kız kardeşi vardır. Anne çalışmadığı için çocuğun bakımını tek başına üstlenmiştir. Okulda Yavuz ders dinlemekte zorlanır, dikkatini derse veremez, unutkanlık yaşamaktadır. Ders aralarında da kendinden küçüklerle oynamaktadır. Yaşıtları ile düzgün iletişim kuramamaktadır. Sosyal ortamlarda kontrolsüz davranışları nedeniyle sık sık uyarı almakta ve arkadaş ilşkileri zarar görmektedir. Hata yapmaya yönelik kaygılarında son dönemde artış olduğu belirtilmiştir. Anne koruyucu ve aşırı kontrol edici tutumlar sergilemektedir. Çocuğu hataları karşısında sürekli uyarmaktadır. Zaman zaman “çocuğa sevgi vermeyi onunla ilgilenmeyi unutuyoruz” şeklinde duygularını ifade etmektedir. Baba çocuğun sorunlarını, yaşıtlarından geride olduğunu kabullenmekte zorlanmıştır. Terapiler öncesine kadar çocuğun becerilerini ve kişiliğini zedeleyebilecek şekilde ağır eleştirilerde bulunduğunu ifade etmiştir. Aile içi ilişkilerde anne bir dönem, çocuğunu babanın eleştirilerine karşı korumaya çalışmış ve bu durum evlilik ilişkilerini de olumsuz etkilemiştir. Çocuğa yönelik farklı anne -baba tutumlarının sergilenebildiği görülmüştür. Ebeveynlerin Yavuz ile ilişkisinde, onun davranışlarına yönelik tehditkar ve koşullu bir tarz sürdürmesi; çocuğun kabullenilmesini ve olumsuz davranışları karşısında alternatif çözümler uygulanmasını zorlaştırmaktadır. Baba da kurallar konusunda katı olmakla birlikte, beklentilerinin gerçekleşmesine yönelik isteğini ertelemekte zorlanmaktadır. Oğlunda bir an önce başarı yönünden değişim olması beklentisi içindedir. Hatta oğlunun gittiği özel eğitim merkezini de bu yüzden haksız yere eleştirmektedir. Oğlunun matematik problemlerini çözmesini, okumasının hızlanmasını, bir öğrendiğini çabuk unutmamasını istemektedir.
Yavuz ile yaptığımız seanslarda kendine Wisc-r zeka testi ve dikkat testleri yapılmıştır. Böylece geri olduğu alanlar saptanıp ona göre zeka ve dikkat geliştirici faaliyetler kendine yaptırılmıştır. Hafıza, dikkat, görsel algıyı, görsel hafızayı, işitsel hafızayı geliştirici etkinlikler uygulanmıştır. Yavuz ile halen özel eğitim seanslarımız sürmektedir. Yavuz her geçen gün kendine biraz daha fazla güvenmekte, her geçen gün dikkati ve hafızası gelişmektedir.
Değerli okuyucularım, eğitilebilir yani hafif mental demek; zeka bölümleri 45-75 arasında olan çocuklar bu gruba giriyorlar. Gelişimleri normal zeka bölümüne sahip çocuklardan pek farklılık göstermez ve tanı almaları, okula başladıklarında akademik çalışmalardaki güçlükleri sonucunda yapılabilmektedir. Zaten “eğitilebilir” demek; bu gruba giren çocukların okuma-yazma, matematik gibi temel akademik becerileri öğrenebilir demektir. Ancak yaşıtlarına oranla daha geç ve güç öğrenirler. Aynı zamanda öğrendiklerini kolayca tekrar edilmezse unuturlar. Kazandıkları bilgileri transfer etmekte zorlanırlar. Parçadan bütüne doğru öğrenirler. Öğrenme hızları oldukça yavaştır. Algıları, kavramaları ve tepkileri basittir. Somut şeyleri daha kolay kavrarlar. En çok sıkıntı çektikleri konular matematiksel işlemlerdir. Çarpım tablosunu ezberleyemezler. Dikkat süreleri kısa ve dağınıktır. Devamlı izleme, teşvik ve değişiklik isterler.
Bu çocuklarımızın kişilik özelliklerini şöyle sıralayabiliriz;
Kendilerine güvenleri azdır, bağımsız hareket etmekten çekinirler, yeni durumlara uymakta zorluk çekerler, bir işi sonuna kadar sürdüremezler, kolayca yorulurlar, geç ve güç dostluk kurarlar, sorumluluk almaktan kaçınırlar. Sabırsızdırlar, ufak tefek engeller karşısında yılgınlık gösterirler. Kendi kendilerine bir işe başlama ve devam etme arzusu duymazlar. Birlikte bulundukları kişilerin duygu ve düşüncelerine ilgi duymazlar. Kendilerinden küçüklerle ilişki kurmayı ve oynamayı tercih ederler. Bu çocukların konuşma, ilgi, zeka, sosyal ve bilgi seviyeleri akranlarından geri olduğu için, kendi seviyelerinde anlaşabileceği küçük çocuklarla oynarlar.
Bu çocukların eğitiminde, çocuğun bireysel olarak bütün yönleriyle tanınması eğitimin ilk dayanağıdır. Çocuğun zayıf ve gelişmiş yönleri tespit edilmelidir. Eğitimde tekrar dönemleri uzatılmalıdır. Aile çocuğunu olduğu gibi kabul etmeli ve ondan kapasitesi dışında bir başarı beklememelidir. Çocuğumuza başarısız olsa da geç öğrense de onu sevdiğimizi her zaman hissettirmeliyiz. Öğretmeniyle sıkı diyalog kurmalı, sınıfındaki ve özel eğitim merkezindeki çalışmaların devamını evde de düzenli olarak yaptırmalısınız. Öğretmenleri de, bu soruna sahip çocuklara daha fazla zaman ayırmalı ve kendini ifade edebileceği, farklı yolları uygulamalıdır. En küçük başarıları ödüllendirilmelidir.
Çocuklarımızın daha kolay ve verimli öğrenmeleri duasıyla Allah’a emanet olunuz.
(*) PSİKOLOJİK DANIŞMAN-
PSİKOTERAPİST
DNŞ TEL: 0 212 503 79 95-0 506 401 79 91

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kıvanç Tığlı Arşivi