LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Teröre cevap anayasa yap!

Teröre cevap anayasa yap!

- Lütfü Bey; artan PKK saldırıları karşısında bağırlarına taş basıp yeni anayasa çalışmalarını sürdüreceklerini söyleyen Meclis Başkanı’nın dediği gibi, Meclis’teki partilerin bu konudaki ortak çalışmaları sürüyor. Bu çalışmanın temelini de “yeni anayasa nasıl olmalı” sorusu oluşturuyor. Sizce yeni anayasa nasıl olmalı?

- Yeni anayasa çalışmalarını, terör başta olmak üzere, çeşitli yollarla sabote etmek isteyenlere Meclis’in vereceği en güzel cevap, “Durmak yok, anayasaya devam” tavrıdır. Ancak bence Meclis, “nasıl bir anayasa olmalı” sorusundan önce, “nasıl bir anayasa olmamalı” sorusuna cevap aramalıdır. Bence yeni anayasa, mesela 12 Eylül Anayasası gibi, Atatürk milliyetçiliğine sıkı sıkıya bağlı bir anayasa olmamalı!

Öncelikle toplumun bir kesimi dışındaki diğer kesimlerinin Atatürk milliyetçiliğine sıkı sıkıya bağlı bir anayasa istemedikleri gerçeği unutulmamalı. Buna ilaveten şu gerçek de dikkate alınmalı. Malumunuz 12 Eylül darbesi de, 12 Eylül Anayasası da, kendilerine “Atatürkçü, Atatürk milliyetçisi” diyenlerce yapıldı. Atatürk milliyetçiliğine sıkı sıkıya bağlı bir anayasa yapıldı. Toplum zorla Atatürk milliyetçisi yapılmaya çalışıldı. 12 Eylül darbesini yapanlar askeri cezaevlerine doldurdukları insanları da zorla Atatürkçü, Atatürk milliyetçisi yapmaya çalıştı.

Ama sonuçta ne oldu? Bu insanlar Atatürkçü olacaklarına bir numaralı Atatürk düşmanı oldu. Bu insanlara askeri cezaevlerinde sabahtan akşama kadar Atatürk’ün sözleri ezberlettirildi; Atatürk’ün nutku okutuldu. Atatürk’ün sözlerini ezberleyip hatasız söyleyemeyenlerin canına okundu! Dediğim gibi sonuçta bu insanlar Atatürk, Atatürkçülük yüzünden gördükleri baskı, zulüm sonucunda Atatürk’e de, Atatürkçülüğe de düşman oldu. Bu yetmedi; bir de Atatürkçülüğe, Atatürk milliyetçiliğine sıkı sıkıya bağlı yeni bir anayasa yapıldı.

Sonra ne oldu? Kendilerine “Atatürkçü, Atatürk milliyetçisi” diyenler tarafından yapılan bu anayasaya tepki duyan herkes Atatürkçülüğe de, Atatürk milliyetçiliğine de tepki duyar oldu. Bu anayasanın ortaya çıkardığı her olumsuzluktan Atatürkçülük, Atatürk milliyetçiliği sorumlu tutulur oldu. Kendilerine “Atatürkçü, Atatürk milliyetçisi” diyenlerin marifetiyle Atatürkçülük, Atatürk milliyetçiliği hedef tahtasına oturtuldu. Yahu Atatürk’e bundan daha büyük kötülük olur mu? Bunların Atatürk’e yaptıkları kötülüklere artık bir son vermek gerekmiyor mu?

Her neyse, az önce vurguladığım gibi yeni anayasa Atatürk milliyetçisi bir anayasa olmasın. Yeni anayasa Atayasa, Paşayasa gibi olmasın!

Meclis’teki partiler öncelikle bu konuda uzlaşmalı ki, anayasa gibi bir anayasa yapılsın.

SÖZÜNÜ TUTAMAYAN DİLİNİ TUTSUN!

- Ülkeyi yönetmeye talip olan siyasetçilerin sözünü tutması, güvenilir olması çok önemli. Oysa “Tutuklu milletvekillerimiz serbest bırakılmadıkça yemin etmeyip AKP’ye diz çöktüreceğiz” diyen CHP’nin yemin etmeyen milletvekili İsa Gök’ün de sonunda Meclis’te yemin etmesiyle, sözünü tutan CHP milletvekili kalmadı. Bu haftaki sohbetimizi bu konudaki değerlendirmelerinizi alarak bitirelim mi?

- Sözünüzü tutamayacaksanız bari dilinizi tutun! Hiç değilse dilinizi tutup böylesine iddialı konuşmayın. Hiç değilse siyasi rakiplerinizi “Tükürdüklerini yaladılar” diye konuşturmayın. Millette de “Bu konudaki sözünü bile tutamayan bize verdiği diğer sözleri tutabilir mi” şeklinde bir kanaat uyandırmayın. Kendi sözünüzle kendi ayağınıza kurşun sıkmayın.

Hadi tutuklu milletvekilleri serbest bırakılmadıkça yemin etmeme konusunu fazla uzatmayıp yemin eden CHP’nin diğer milletvekillerini geçelim.

Ama tüm CHP milletvekilleri yemin ederken yemin etmemekte direnen ve “Bana tükürdüğümü kimse yalatamaz” diyen İsa Gök’ün şimdi yemin etmesine ne diyelim? Hele de “Yemin etmezsem milletvekilliğim düşecek” diyerek yemin etmesine ne diyelim? Demek ki İsa Gök için millete verdiği söz değil, milletvekili maaşı, avantajları önemliymiş. İsa Gök milletvekili maaşı için bile sözünü, düşüncesini satabilirmiş!

Milletvekili maaşı için sözünü satana millet güvenebilir mi? Millet, “Milletvekili maaşı için sözünü satan bizi haydi haydi satar” diye düşünmez mi?

Üstelik İsa Gök, Meclis’te AKP milletvekillerinin “Diz çök” tezahüratları eşliğinde yemin etti. Güya AKP’ye diz çöktürecekti, ama kendisi yemin edip diz çöküverdi! Hani diyorum ki, İsa Gök’ün adı bundan böyle İsa Çök olsun! Bu ad da benden ona armağan olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi