Belkıs İbrahimhakkıoğlu

Belkıs İbrahimhakkıoğlu

Kindar Çikolatalar

Kindar Çikolatalar

Başlığı okuyunca meşhur çikolata markası olan “kinder”in harf hatasıyla yanlış yazıldığını düşünebilirsiniz. Ama öyle değil, bu başka tür çikolataların hikâyesi. Çocukluğumuzda çikolataların renk renk, desen desen kağıtlarını biriktirirdik. Üzerinde kiraz salkımları olan yeşil, parlak kağıtların adeta masal dünyasından getirilmiş gibi göründüklerini hâlâ hatırlarım. Çikolataların renkli dünyası gönlümüzü fazlasıyla çelerdi.

İşte sözünü edeceğim çikolatalar, 1890’lı yıllarda Avrupa’da albenili ambalajlarla üretilip kin tohumları ekmek için dünya piyasalarına sürülen çikolatalardır. Çikolata firmaları ürünlerinin satışını daha cazip hâle getirmek için o dönemlerde çikolata ambalajlarının içine kartpostallar koyuyorlarmış. Seri numaralı olan bu kartları koleksiyon meraklıları biriktirirlermiş.
Assomptionnist tarikatı rahipleri, bir taşla iki kuş vurmaya niyetlenmişler, hem ticaret hem propaganda bir arada güzel gider, demişler. İzmit hadisesini tasvir ederek Türkleri aşağılayan kartpostalları ambalajların içine yerleştirivermişler. Notre Dame d’ Aiguebelle manastırı hem çikolataların üretimini hem seri numaralı kartpostalların basımını üstlenmiş. Türk düşmanlıkları için seri kartlar çıkarıyorlar, bu bizim inancımızda görülesi bir kin değil.
İmdi önce Assomptionnist tarikatı ne menem şeymiş bakalım. Başbakanlık arşivlerinde, İzmit’te faaliyet gösteren Fransız Katoliklerin misyoner örgütleri “Cizvit tarikatı” olarak adlandırılıyor. Oysa Assomptionnist tarikatının kayıtlarında İzmit’te 1890-1921 yılları arasında faaliyet gösterenlerin Cizvit tarikatı değil kendilerinin olduğu belirtiliyor. Dünyanın her tarafında yoğun şekilde misyonerlik çalışmaları yapan bu örgütün güçlü destekçisi elbette ki Fransa. Örgüt Türkiye’deki faaliyetlerine ilk İzmit şehrinden başlıyor. Fransa, kişilik özelliği olmuş meşhur namertliğiyle, özde düşman, görünürde insancıl rahiplerini ufak ufak içimize sokuşturuyor. Fakir görünümlü, alçak gönüllü bu sinsi rahipler İzmit’e Avrupalı istilasının kapısını açıyor. Bu boynu bükük sözde Allah adamları(!) kısa sürede emperyal canavara dönüşüyorlar.
Din adamı olarak faaliyetlerine gizlice ve hep yalanlarla başlıyorlar. Dükkân ve ev için ruhsat istiyorlar. Aldıkları ruhsatlarla gizlice kilise ve okul inşa ediyorlar. O dönemde İzmit valisi Selim Sırrı Paşadır. Feraset sahibi olan Paşa misyonerlerin asıl maksatlarının farkındadır. İzmit belediye reisi, içinde Ermenilerin de bulunduğu bir heyetle inşaatı denetlemeye gidiyor. Heyet inşaatın alınan ruhsata uygun olmadığını tespit ediyor ve yıkımına karar veriliyor. İnşaat mahallindeki direğe Fransız bayrağı çekilidir. Binanın yıkımı sırasında halk Fransız bayrağını indirir, yerine Osmanlı bayrağını diker.
Tabii rahipler bu haberi iş birliği yaptıkları ağa babaları Fransız yetkililere uçuruyorlar. Şerrin dili her dönemde aynı. Bu gün nasıl şirretçe yaygara koparıyorlarsa o gün de aynısını yapıyorlar. Emperyalizmin bütün organları işe koyuluyor. Diplomasi harekete geçiyor. Notalar veriliyor. Zor zamanlar yaşayan Osmanlı Devleti’ni iyice sıkıştırıyorlar. Neticede misyonerlerin ve Fransa’nın baskısıyla Selim Sırrı Paşa görevinden alınıyor.
O yıkım esnasında tek kişinin burnu kanamadığı hâlde misyonerler olayı bahane edip sözünü ettiğimiz çikolatalar vesilesiyle kinlerini bütün dünyaya ulaştırıyorlar.
Bu ibretlik hikâyeyi araştırmacı-yazar Atilla Oral’ın, “Misyonerlerin ve Fransa’nın baskısıyla görevinden azledilen İzmit Mutasarrıfı” üst başlığıyla kaleme aldığı “Selim Sırrı Paşa” kitabından okudum. Atilla Oral uzun yıllar yaptığı araştırmalar, topladığı belgelerle çok değerli bir kitap ortaya çıkarmış. Kitap içeriği, düzenlemesi, belge zenginliği ve baskı kalitesiyle mükemmel hazırlanmış. “Demkar Yayınevi”(0212 241 39 41) tarafından çıkarılan bu değerli kitabı umarız Kültür Bakanlığı ve üniversitelerimiz bütün kütüphanelerinde bulundururlar.
Çikolata gibi bir lezzeti kinle bulamak! Tam da kalpleri mühürlenmişlere yaraşır bir davranış.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Belkıs İbrahimhakkıoğlu Arşivi