Belkıs İbrahimhakkıoğlu

Belkıs İbrahimhakkıoğlu

Aslı Şah, Neslişah Sultan’ı Uğurladık

Aslı Şah, Neslişah Sultan’ı Uğurladık

Doğumu yirmi bir pare top atışı ile müjdelenmişti. Her doğum yeni bir soluktur. 1921 senesinin 4 Şubat günü, Nişantaşı’ndaki konaklarında gözlerini dünyaya açmıştı Neslişah Sultan. Devletin sıkıntılı günleridir. Çözümler aranmaktadır, ama kimsenin aklından, vatan topraklarına altı yüzyıllık mührü kazınmış olan Hanedanın bir gün bu topraklardan koparılacakları geçmemektedir.

Neslişah Sultan, her iki koldan da Osmanlı Hanedanı mensubuydu. Annesi Sabiha Sultan, Sultan Vahdettin’in kızı, babası Ömer Faruk Efendi ise, Abdulmecit Efendi’nin oğlu. Evlilik muhabbet üzere kurulur. Büyükler, amca torunları olan gençlerin birbirlerine olan meyillerine karşı çıkmazlar. Zira Abdulmecit Efendi, bu evliliğe karşı çıkarsa çok sevdiği mahdumunun hayata küsmesinden endişe etmektedir. Sultan Vahdettin de onaylayınca düğün gerçekleşir. Bu evlilikten üç kız çocuğu dünyaya gelir.

Üç kız kardeşin en büyüğü olan Neslişah Sultan’la, kendisinden iki yaş küçük kardeşi merhum Hanzade Sultan İstanbul’da doğarlar. En küçük kardeş Necla Sultan’ın doğumu, Hanedanın vatan topraklarından koparıldıkları yıllara rastlar. Neclâ Sultan 1926’da, Fransa’nın Nice şehrinde doğar.

3 Nisan, Salı günü, doksan bir yaşında vefat eden Fatma Neslişah Sultan, vasiyeti gereği Yıldız Hamidiye Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Aşiyan’daki aile mezarlığına defnedildi. Neslişah Sultan 2009 yılında kaybettiğimiz Ertuğrul Efendi’den sonra, doğumu İmparatorluğun kaydına geçen son Hanedan mensubuydu. O yüzden milletimiz için, koskoca bir tarihin taşıyıcısı olan sembol bir şahsiyetti. Onun dik duruşlu, mağrur bakışlı resimleri, sıradan bir suret güzelliğinden çok farklı anlamlar taşıyordu. O bizlere Osman Gazi’den itibaren dedelerinin ruh asaletini yansıtıyordu.

Hanedan, sürgün edildiğinde Neslişah Sultan üç yaşındadır. Altı yüz yıllık imparatorluğun nazlı evlâtları, çoluk çocuk yüz kır dört kişi, kimi gemilere kimi trenlere bindirilerek belirsizliğe terk edilirler. Ömer Faruk ve Sabiha Sultan çiftinin ilk durağı Fransa’dır. Neslişah Sultan Liseyi Fransa’da bitirir. On dokuz yaşında Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşanın oğlu Prens Muhammed Abdulmunim’le evlenir. Bu evlilikten de oğlu Prens Abbas Hilmi ile kızı Prenses İkbal Hanım dünyaya gelir. Mısır’daki 1952 darbesinde Abdulmunim naib olunca Neslişah Sultan da naibe sıfatını alır. Yani günümüz tabiriyle Mısır “first lady”si olur. Ama kaderde yine sürgün yazılıdır. Mısır’da cumhuriyet ilân edilince krallık ailesine mensup olduğundan Neslişah Sultan ikinci kez Fransa’ya yine sürgün olarak gider. Türkiye’de, Osmanlı Hanedanlarının Hanım Sultanlarına yurda dönüş izni çıkınca Neslişah Sultan da 1963 yılında İstanbul’a yerleşir.

Osmanoğulları, bizim için hep güzelliği temsil ettiler, asaleti, medeniyeti temsil ettiler. Onlar vatanlarından, çok haksız ve insafsız şekilde koparıldılar. Varlıklarına el konulmuştu. Sürgün edildikleri ülkelerde karşılaştıkları müşküllerin altından, bir insanın kişiliğinden taviz vermeden kalkabilmesi çok zor meseledir. Ama onlar çileyi sessizce taşıyan dervişler gibi seslerini duyurmadılar, kimselere ah etmediler, kimse hakkında konuşmadılar. İsteselerdi önlerine ne çok imkânlar serilirdi. İstemediler, tenezzül etmediler. Onlar için vatan, uzağında da olsalar, hâlâ dedelerinin yaşadığı topraklardı. Devletin isminin değişmiş olması, maruz kaldıkları haksızlıklar aidiyet duygularını zedelemedi.

Her ne zaman konuşmaları icap etse, devlete, millete bir zarar gelmesin diye sözlerini dokuz boğumdan süzerek dile getirdiler. Sürgün acılarını medyatik malzeme yapmamaya özen gösterdiler. Çünkü asaletleri, kimsenin kendilerini mağdur konumuna düşürmesine izin vermezdi.

Yıldız Hamidiye Camii’nde aileden evlatlar, torunlar hep o asil duruşlarıyla taziyeleri kabul ettiler. Osmanlı olmak demenin ruh asaleti olduğunu bu cenazede bir kez daha hatırladık.




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Belkıs İbrahimhakkıoğlu Arşivi