Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Millî bayram mı dediniz, ne ilgisi var!

Millî bayram mı dediniz, ne ilgisi var!

Millî bayramlarda, “Kim nasıl giyinecek, nerede, nasıl kutlanacak?” oyalamaca-boyalamaca tartışmalarından ziyade millî nedir, millî bayramlar gerçekten millete mal olmuş mu; buna bakınız.

“Millî bayram” denen o günlerin gerçek yüzlerini kim biliyor? Yalanlar ve şahıslar üzerine bina edilen millî olabilir mi?
Millî değer; milletle ilgili, millete özgü, yani millete mal olmuş, kendi hür iradesi ile, benimseyerek ve özümseyerek kabul ettiği ve hayatına aksettirdiği değer, demektir.
Emir altında bulunan askerler, memurlar ve öğrencileri, zorla meydanlara toplayıp, devletin, derin gücün dayattığı kılık-kıyafet ve biçimde yapılan törenler millî olabilir mi? Acaba en değme memurlar, öğrenciler ve askerler; 23 Nisan’ın mahiyetini biliyor mu? Cumhuriyet nasıl ilân edildi, hangi şartlarda ilân edildi, haberi var mı?
19 Mayıs’ta, metazoru M. Kemal’i anıyorsunuz, andırıyorsunuz! Bunun millîlikle ne ilgisi var? M. Kemal Samsun’a nasıl çıktı? Bandırma Vapuru masalı nasıl uyduruldu? Gemide kaç subay vardı? İngilizlerin ablukasını nasıl aştı, İngilizlerin izniyle olmasaydı, Bandırma vapuru son teknolojik gemilerle yakalanmaz mıydı?
Bunları tartışacağına, gizli bir el, saf ve makam hırsı gözlerini bürümüş insanlara “kılık-kıyafeti” tartıştırarak, toplumu geriyor! Ve kendi hegemonyasını sürdürüyor!
Millî bayramlardaki Ergenekon, derin güçlerin etkisi nedir? Spora, müziğe kadar giren Ergenekon, millî bayramlardan gelen yüz binlerce gelire konmak için işlerini sürdürmüyor mu?
Beyler, teferruatı tartışmayı geçiniz, milleti bunlarla oyalamayanız. Arşivleri açınız.
Bütün millî dediğiniz bayramları doğru söyleyen tarihe sorunuz. Bilmek ve anlamak istemeyenlere, Yeni Asya’nın 1987’de çıkarmaya başladığı ve bütün yalanları deşifre eden Yakın Tarih Ansiklopedisi’ni gösteriniz.
Evvelâ siz okuyunuz, sonra millete anlatınız.
Tartışmaları bırakın, samimi ve ciddî iseniz şunu yapın:
Millî bayramları, özelleştirin!
Eğer millete mal olmuş ise, millî olmuş ise, millet sahip çıkar zaten.
İşte size gerçek millî birkaç bayram: Ramazan ve Kurban bayramları millîdir aynı zamanda. Hıdırellez millî bayramdır.
Şehir ve kasabalarda bir resmî hava içinde kutlanan bayramların, askerî geçitler, fener alayları vb. “resmi” gösterilerden elde edilen kazançların, söğüşlenen milletin vergilerini konuşun!
Öyle ise, millî bayramlar dediğiniz günleri tatil yapın. Gençleri rahat bırakın, memurları rahat bırakın, askerleri rahat bırakın.
İsteyen istediği gibi giyinsin, istediği gibi, istediği bayramı kutlasın! Var mısınız? Yok musunuz? Samimi misiniz, değil misiniz?
Şahısların, daha doğrusu Kemalizmin keyfî uygulamalarını, millî bayram diye yutturmak, dayatmak, milleti şekil, kılık, kıyafetlerle oyalamak, millete de, milli değerlere de, gençliğe de, vatana da ihanetle eşdeğer değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi