Yener Dönmez

Yener Dönmez

Merve Kavakçı Zalimleri

Merve Kavakçı Zalimleri

28 Şubat’ın üzerinden 15 yıl geçti ama yıldönümünün hiç birinde ortalık bu derece sahte kahramanla dolmadı.

28 Şubat’ta her bir ferdi linç edilen, maddi-manevi bin türlü baskıya maruz kalan, bedel ödeyen AKİT gazetesiydi ama ortalık mağduriyet edebiyatı yapandan geçilmediği için biz de durup bu ibretlik tabloyu izliyoruz.

Ama Merve Kavakçı hanımefendiye yapılanlar karşısında daha fazla suskun kalamam.

Bu hem ehl-i vicdan olmanın gereği, hem de gazetemizin bir hanım yazarına sahip çıkma borcumdur.

Merve hanımefendinin, TBMM’de yemin etmek için Genel Kurul salonuna girmesi üzerinden bir fırtına estiriliyor günlerdir.

Kimi Demirel ağzıyla Merve hanımın provokatör olduğunu iddia ediyor, kimi de yemin törenine geç saatte gelmesi gerekirken erken geldiğine dikkat çekerek neredeyse aynı imayı yapıyor ve gizli bir elden söz ediyor.

Bu iki söylem de yalandır, iftiradır, Merve hanıma büyük haksızlıktır.

Merve Kavakçı 28 Şubat’ta hangi çizgideyse bugün de o çizgidedir.

Kendisi başörtülü olduğu bilinerek milletvekili adayı yapılmış, halk bunu bilerek oy vermiş ve seçilmiştir.

Bir seçilmiş olarak, milletin iradesinin tecelli ettiği mekan olan TBMM’de Genel Kurul’a gelip istediği an yemin edebilir.

Tıpkı erkek vekiller ve başörtüsüz kadın vekiller gibi.

Hiç kimse onu bir odaya kapatıp, suçluymuş gibi gecenin bir vakti yemin etme gibi kompleksli bir duruma sokamaz.

Herkes kadar eşit biri olmasına rağmen bu durum es geçilirken, bir de sanki Genel Kurul’a girip yemin etmesi 28 Şubat’a sebep olmuş gibi gösteriliyor.

Oysa Merve hanım Refah Partisi’nin iktidarda olduğu 28 Şubat’ta milletvekili değildi.

28 Şubat oldu, Hükümet devrildi, Refah kapatıldı, Fazilet kuruldu, yeniden seçim yapıldı ve Kavakçı 18 Nisan 1999 seçimleri sonucu Meclis’e girdi.

Dolayısıyla provokatörlük yapıp 28 Şubat’a neden olma suçlaması her şeyden önce maddi hatayla dolu.

Gelelim işin esas boyutuna:

Merve Kavakçı halkın oyuyla seçilmiş bir milletvekili olduğu halde sadece ve sadece başörtülü olduğu için küfürler arasında TBMM’den bir linç manzarasıyla çıkartıldı.

Dönemin Hürriyet, Milliyet, Sabah, Cumhuriyet, Radikal gibi işbirlikçi kartel gazeteleri günlerce hayatının her adımını didik didik ettiler.

Çocuklarının gittiği okul bile medya tarafından ablukaya alındı.

Ailesi bütün Türkiye’ye bir suçlu gibi teşhir edildi.

Öylesine hedef haline getirildi ki çocuklarına sınıf arkadaşları bile türlü türlü hakaretler ettiği için okuldan almak durumunda kaldı.

Evi Nuh Mete Yüksel tarafından onlarca polisle bir gece yarısında basıldı.

Mahremiyeti ayaklar altına alındı.

Aile yapısından, yakınlarına kadar hayatının her alanı boy hedefi haline getirildi.

Günlerce süren linç kampanyası sonucunda vatandaşlıktan atıldı.

Türkiye’den sürgün edildi.

Türkiye’ye bir daha gelemesin diye hakkında sayısız dava açıldı.

Dünyada çok az insanın karşılaşabileceği mahalle baskısına maruz bırakıldı...

Azıcık vicdanı olan bilir ki bunları sadece ve sadece başörtülü olduğu için yaşadı.

Ve halen bu zulüm yaşatılıyor ona.

Kemal Burkay’lar, Anter Anter’ler el üstünde tutulurken; Şivan Perver’lere kucak açılırken, Merve hanım hala linç ediliyor bu ülkede.

28 Şubat ruhunun tamamen silinemediğinin kanıtıdır bu.

Kendisi, ailesi, çocukları yukarıda sayılan zulmü yaşamışken ve bunlar hala bizim hafızalarımızda tazeyken, onun yaşadıklarının zekatını yaşamamış olanlar Merve Kavakçı’ya dil uzatamaz.

Dönelim sizin hayatınıza bakalım, 28 Şubat’taki konumunuzu ortaya koyalım da Merve Kavakçı’nın yanında kaç kuruşluk erkek olduğunuz çıksın ortaya.

28 Şubat’ın erkeklerden daha cesur kadınları vardır.

Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar vesayet rejimiyle, darbecilerle, Susurlukçularla kol kola gezerken; bakanlığı devralan Meral Akşener Emniyet’te çok kritik değişiklikleri adeta savaşa savaşa yapmış ve Bülent Orakoğlu ile ekibini göreve getirerek Batı Çalışma Grubu’nu deşifre etmiştir...

Olası bir darbeyi engelleme adına çok cesur adımlar atmıştır.

Akşener ve Kavakçı gibi kadınlar 28 Şubat’ta bedel öderken; şimdi birilerinin çıkıp 28 Şubat üzerinden erkeklik edebiyatı yapmaları komik olmaktan öteye geçmez.




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi