Yener Dönmez

Yener Dönmez

Terörle mücadeleye destek olmak

Terörle mücadeleye destek olmak

Bahar, yeni ve bereketli bir yılın girizgahı olması hasebiyle insanların umut, sevinç ve mutlulukla dolmasını ifade eder.

Orta Asya’dan beri kutlanan Nevruz bayramı, bereket için yapılan bir duadır aslında.

Gelin görün ki, 30 yıldır “bahar” demek PKK saldırılarının yeniden başlaması demek memleketimizde.

Umut değil kaygı ifade ediyor bizim için.

Bu bahar umutlu olmamızı gerektirecek şeyler var yine de.

Askerimizin ve Polisimizin yaptığı operasyonlarla örgüte geçtiğimiz Eylül ayından itibaren büyük darbe vuruldu.

PKK’lı bile olsa insan öldürmekten daha mantıklı işler yapıldı.

Örgütün saldırı lojistiği, mühimmat depoları, konuşlanma mağaraları imha edildi.

KCK operasyonlarıyla garip gurebanın çocuklarını dağda ve şehirlerde ölüme süren PKK’nın Ağaları’nın beli kırıldı.

Yani Askerimiz ve Polisimiz geçtiğimiz Eylül’den beri imhadan ziyade örgütü hareket edemez hale getirmek için çalıştı temel olarak.

Bahar biraz farklı olacak tabi.

Örgüt son kez ispat-ı vücut etmek için saldıracak.

Haliyle cevabı da misliyle olacağı için kan akması mukadder.

Şehitler verebiliriz.

Bu bir risk ama Askerimiz de Polisimiz de kelle koltukta canla başla mücadele ediyor.

Ama hep söyleniyor: Terörle mücadele topyekun olmalı.

Gün TV diye bölgeye Kürtçe yayın yapan bir televizyon var.

TSK ne zaman bir operasyona başlasa “Kürt Avı Başladı” diye haber yapıyor.

Ne zaman şehirlerde terör örgütüne yönelik bir operasyon olsa “Kürtlerin avlanması devam ediyor” vurgusuyla yaygara koparıyor.

Yani insanları sokağa dökmek için her türlü iftirayı kullanıyor.

Bu yayınları izleyip haliyle tahrik olan çocuklar sokağa çıkıp taş-molotof kokteyli attıklarında gözaltına alınınca da bu sefer, “Çocuklar gözaltında faşist baskılara, dayağa, tecavüze maruz kalıyorlar” diye yayına başlıyorlar.

İşi o kadar abartmış ki bu TV kanalı, Van depreminin ardından devlet, mağdur olmasınlar diye 44 öğrenciyi Van’dan Erzincan’ın Çayırlı İlçesi’ne yerleştirmiş.

Burada çocuklara faşist saldırılar oluyor diye yalan tahrik yayınları yapıyor.

Oysa bütün dünya Van depremzedelerinin Türkiye’nin her köşesinden nasıl kucaklandığına şahit.

Bu tahrik yayınları, bölgede tesis edilmeye başlayan huzur ortamına her gün onlarca dinamit atıyor.

Haliyle bu durumu güvenlik birimleri RTÜK’e şikayet ettiler.

Hem de 17 gün peş peşe yaptığı yayınlardan örnekli, delilli biçimde.

RTÜK, bu nefreti körükleyen, tahrik amacı taşıyan ve yalan olan yayınları değerlendirdi ve “ifade özgürlüğü” kapsamına sokarak “uyarı” cezası bile vermeden akladı.

Karara bir tek MHP’li üye Esat Çıplak muhalefet şerhi koymuş ve şöyle demiş:

“Gün TV yayın kuruluşunun böyle bir dil kullanarak yayın yapması ve bu yayınlara müeyyide uygulanmasına gerek yoktur görüşü; RTÜK’ün kuruluş felsefesini inkar etmektir. Ayrıca devletimizin yürüttüğü terörle ilgili mücadeleye en hafif deyimiyle yardımcı olmamaktır.”

Devlet bir bütündür.

Doğu’da 2 bin lira maaş alan Askerimiz, Polisimiz kelle koltukta mücadele etsin, Ankara’da çift haneli maaş alan 4-5 bin liralık lojmanlarda oturan beyefendiler, birkaç solcuya yaranacağız diye alenen terör propagandası, tahrik ve nefret suçu yayınlarına “düşünce özgürlüğü” desin.

Ne kadar kolay değil mi?

Hep sorumluluğu, yükü birileri taşısın, hep birileri taşın altına elini soksun, birileri de sefasını sürsün.

Gün TV’nin nefret dolu tahrik edici yayınlarıyla çıkan sokak olayları sonucu atılan Molotof kokteylleri nasıl olsa gariban esnafın dükkanını yakıyor.

Nasıl olsa o tahrik yayınlarından etkilenip taş atan çocuklar garibanın çocuğu...

Müslümana vasat yaşamanın neden tavsiye edildiğini şimdi daha iyi anlıyorum.

Hayat standardınız elit seviyeye gelirse, onu kaybetmemek hatta tartışma konusu bile yapmamak için ödünler vermeye başlarsınız.

Değil elinizi taşın altına koymak, sıcaktan soğuğa bile değdiremezsiniz!





Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi